17
hastası olduğum haykırışlardan biridir. bu sözü yerine göre günlük yaşamda hatta sözlükte de kullanırım. bu haykırış aynı zamanda da komiktir. benim için komik olması da, ömer üründül gibi ciddi bir adamın aşka gelip kendisini kaybederek haykırmasından dolayıdır. ayrıca ömer üründül'ü gol sevinci yaşarken ekranda bir keresinde görmüştüm. o görüntüsünün gözümde canlanması da komikliğini benim için ayrı bir arttırmıştır. ömer üründül, uefa kupasını aldığımız final maçından önce, bir milli maç için, maç öncesi ve maç sonrası yorumlar yapıyordu. milli takım gol atınca yanlışlıkla ömer üründül'ün ve birkaç spikerin bir odadaki görüntüsü ekrana yansımıştı. o anda ömer üründül ayağa fırlamış ve koca gövdesiyle spikerlere abanarak sarılıyordu.
dikkat ederseniz, gol levençim gol narasını attığında, levent özçelik de kahkaha atıp duruyor. acaba ömer üründül yine kendini kaybedip ayağa fırlayıp levent özçelik'e sarılmış mıdır acaba diye hep düşünmüşümdür. bu yüzden popescu'nun penaltı golünden sonraki o an'ı her dinlediğimde gülerim.
dikkat ederseniz, gol levençim gol narasını attığında, levent özçelik de kahkaha atıp duruyor. acaba ömer üründül yine kendini kaybedip ayağa fırlayıp levent özçelik'e sarılmış mıdır acaba diye hep düşünmüşümdür. bu yüzden popescu'nun penaltı golünden sonraki o an'ı her dinlediğimde gülerim.