• 127
    hayatımın büyük bir kısmını anadoluda galatasarayın maçlarını hiç yapmadığı şehirlerde geçirdim. istanbula gelene kadar toplamda 4 galatasaray maçı izlemiştim bunların 1i antep 2si kayseri deplasmanlarıydı. bildiğin saatlerce yol gidip deplasman yapardık. istanbula gider gitmez kombine alacaktım kaçarı yoktu. zaten sektörde istanbul dışında bir yerde çalışmak pek mümkün olmadığından istanbula gideceğimi adım gibi bilirdim.

    ilk geldiğim sene zaten sezonun ilk yarısı bitmiş ikinci yarıda bir tek akhisar maçına gitmiştim. onda da 125 liralık numaralı tribün biletlerinden almıştım şu korner bayrağının hemen ora. oyuncuları falan çok yakından izlemiştim baya iyiydi. zaten takım da sırf ben fazla para verdim diye fazladan goller atmış 6-1 almıştık.

    sonraki sezon şu 4.yıldızı aldığımız 2014-2015 sezonunda maddi durumum o zaman çok iyi olmasa da gidip kombine aldım kuzey üstten. gidecektim karar vermiştim maçlara. ilk maçta cezalı olduğumuz için ikinci maça anderlecht maçına gidebildim ilk olarak. zaten passoligi ıvırı zıvırı tribünler hep yarım yamalaktı. neyse işte ilk maça giderken düşündüm ulan ne yapacam tek başıma orada sıkılırım falan. çok geçmeden bütün sıra ile öndekilerle arkadakilerle muhabbeti ilerlettik zaten ondan sonra ortam oluştu.

    o seneki fener,dortmund ve beşiktaş maçlarındaki kareografilerde tribündeydim. aslında o sene bir lig maçı bir de arsenal maçı hariç bütün maçlara gitmiştim. beni en çok etkileyen şey ise 22 ekim 2014 galatasaray borussia dortmund maçındaki kareografi olmuştu. o maça zaten inançla gelmiştim ne olursa olsun biz galatasaraydık. sabahtan akşama kadar ofiste cl müziği dinleyerek gitmiştim. seyirci güzeldi yolda gelirken dortmundlu alman gençlerde bizimle beraber yürüyordu. malumunuz kadircim topbaş biraz ağırdan alıyordu metro açılışını. stada geldim. maç öncesi muhabbet falan. kartonlar duruyor tabi bilmiyoruz ne yapılacak. hava da zaten soğuk. maç başlamasına doğru kareografi için kartonları kaldırdık. ben kuzey üstte tam ortalarda duruyordum. kartonu biraz sağa çekip baktım metin oktay. çok güzel geldi tabi. bir de vangelisten conquest of paradise çalıyor benim en sevdiğim müziklerden biridir. kartonu biraz sağa kaydırıp sol tarafıma baktım işte o an biraz garip oldum. ali sami yenin işaret eden o parmağı var ya tam bana bakıyor ve beni işaret ediyor gibiydi. gözleri sonuna kadar açık ve inançlıydı https://i.ytimg.com/...4/maxresdefault.jpg. o an bana çık şu sahaya oyna dese göbeğimle beraber hayvan gibi koşar mücadelemi ederdim.

    ama sahadakiler öyle miydi. o maç selçuk inan ve tarık çamdalın benim üzerimde yarattığı hayal kırıklığını kimseye anlatamam. top gibi oynamışlardı tarık ile. maç 3-0 ken sinirlendim çıktım maçtan. oysa çok heyecanlıydım ilk düdükle beraber dehşet bir atmosfer yaratmış seyirci olarak elimizden geleni yapmıştık. ödül olarak zaten maçın başında susturulmuştuk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın