11408
sorun birilerini tanıması veya tanımaması değildir. ben de riekerink ismini gelmeden önce tanımıyordum. sorun röportaj verdiği kişinin neden sorduğu belli olan bir soruya polemik yaratacak şekilde cevap vermesidir. çin'e giderken kameralara oynamak için galatasaray'ın evladıyım demeyi biliyordu. bu söylediğinde ciddi olsaydı kendisine sorulan riekerink sorusuna o şekilde cevap vermezdi.
bizde oynarken gol atıyordu evet. istatistik kağıdına baktığında gol ortalaması iyi bir forvet görebiliriz. ancak takım oyunlarında istatistik kağıdı size bir yere kadar bilgi verir. şimdi kimse bana burak'ın takımda kimseyle sorunu yoktu demesin. geldiğinden beri sürekli birilerine trip atmakla meşgul olan, takımda huzursuzluk yaratma potansiyeli yüksek bir oyuncudan bahsediyoruz. hatta fatih terim'in antremanda kendisini buna benzer nedenlerden dolayı yerin dibine soktuğu söyleniyordu ama elle tutulur bir kaynak gösteremediğim için yazmayım onları.
kısacası istediği kadar gol atsın, ilk planda takımını düşünmediği için yararından çok zararı dokunan bir oyuncuydu. dahası saha dışını geçtim gol ortalamalarına rağmen saha içindeki yararı da çok tartışılabilecek bir oyuncuydu. sezonun ilk yarısında burak'la ve umut'la çıktığımız maçlarda takım oyunu açısından bariz farklar vardı ki burada forvet oynamasına hayret ettiğimiz umut'tan bahsediyoruz. burak oynamadığı zaman diğer oyuncuların gol sayılarının düşük olmasına gelirsek; sezon başında ismi lazım değil öyle kötü kadro planlaması yapan bir teknik direktörümüz vardı ki, şu anda takımda hücumcu diyebileceğimiz oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmiyor. hücumcu dediklerimiz de 1-2 tanesinin dışında galatasaray'da oynayacak seviyede değil. yani sene başında umut bulut tipi forvet denilen mario gomez'i biz alsaydık da onun istatistikleriyle burak'ın istatistiklerini karşılaştırabilseydik keşke.
bizde oynarken gol atıyordu evet. istatistik kağıdına baktığında gol ortalaması iyi bir forvet görebiliriz. ancak takım oyunlarında istatistik kağıdı size bir yere kadar bilgi verir. şimdi kimse bana burak'ın takımda kimseyle sorunu yoktu demesin. geldiğinden beri sürekli birilerine trip atmakla meşgul olan, takımda huzursuzluk yaratma potansiyeli yüksek bir oyuncudan bahsediyoruz. hatta fatih terim'in antremanda kendisini buna benzer nedenlerden dolayı yerin dibine soktuğu söyleniyordu ama elle tutulur bir kaynak gösteremediğim için yazmayım onları.
kısacası istediği kadar gol atsın, ilk planda takımını düşünmediği için yararından çok zararı dokunan bir oyuncuydu. dahası saha dışını geçtim gol ortalamalarına rağmen saha içindeki yararı da çok tartışılabilecek bir oyuncuydu. sezonun ilk yarısında burak'la ve umut'la çıktığımız maçlarda takım oyunu açısından bariz farklar vardı ki burada forvet oynamasına hayret ettiğimiz umut'tan bahsediyoruz. burak oynamadığı zaman diğer oyuncuların gol sayılarının düşük olmasına gelirsek; sezon başında ismi lazım değil öyle kötü kadro planlaması yapan bir teknik direktörümüz vardı ki, şu anda takımda hücumcu diyebileceğimiz oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmiyor. hücumcu dediklerimiz de 1-2 tanesinin dışında galatasaray'da oynayacak seviyede değil. yani sene başında umut bulut tipi forvet denilen mario gomez'i biz alsaydık da onun istatistikleriyle burak'ın istatistiklerini karşılaştırabilseydik keşke.
