• 11
    saat 15:00'te 65bin kişi ile beraber bir yandan ben, bir yandan hatun f5 tuşuna yüklendik, iki üç dakika geçmişti ama halen bilet sayfası yüklenmiyordu, tam ben ana avrat dümdüz gidip "yine birilerine ayarladılar biletleri, klasik biletix" dediğim anda, bilet ekranı ikimizin de önüne geldi o 60tl.lik biletlere daldığı gibi ben de 90tl.lik olanlara abandım. ödeme ekranına ikimiz de sorunsuz bir şekilde erişebildik, suratımızda güller açarken, "devam" butonuna basmamızla o yazı ile karşılaştık: "aradığınız sayfa bulunamadı".

    (bkz: #1942028)

    saat 15:15'ten 16:25'e kadar hatunla beraber öyle hüzünlü bir şekilde twitterda, galatasaray sözlükte ve diğer platformlarda yazılan yorumlara baktık. karşılıklı bir şekilde, bir o bana yorum okuyordu, bir ben ona yorum okuyordum. derken ikimizde sessizliğe büründük. biraz daha masada öyle sessiz ve hüzünlü bir şekilde karşılıklı otursaydık zaten arkada hüzünlü bir müzik çalmaya başlayacak, ortaya da kendi kendine mezeler gelip 70'lik rakı açılacaktı. bu dakikalardan itibaren, arada bir benim denk geldiğim karaborsa muhabbetlerine ettiğim küfürler nedeniyle ortamdaki sessizlik bozulmaya başladı. hatun ise hala sakin bir şekilde siteden bilet arıyordu. dayanamayıp biletix'e sövmek için twitter'da arama yaptığım an, elemanın birinin biletix uygulamasından iki tane bilet alabildiğini gördüm. hem de biletler tükendi denildikten 45 dakika sonra yan yana iki kişilik bilet almıştı;

    (bkz: #1942070)

    "lan nasıl olur? tam da iki kişilik yan yana" diye kalakaldım. o anki şoku atlatmam bayağı uzun sürdü. sonra telefonu elime aldığım gibi uygulamayı yüklemeye çalıştım. telefondan uygulama taştığı ve kendisi bir adet dinazor olduğu için uyarı vereceği yerde kitlendi kaldı. telefonu düzeltene kadar ecel terleri döktüm. kaç dakikamı aldı bu düzeltme işlemi, inanın bilmiyorum. belki saniyeler bile sürmüş olabilir ama bana dakikalar gibi geçti. ardından telefonu açtığım sırada da yarı dolu olan şarjı kendi kendine bitirip kapandı aygıt. küfürler eşliğinde gidip şarj aletine taktım, açılana kadar yine sağda solda gördüğüm yorumları okuyup delleniyordum. sonunda telefonu sağ salim açıp uygulamayı da başarılı bir şekilde yükleyip denemelere başladım. belki 100 kere denemişimdir ama hepsi fos çıktı. bu sırada hatunun anası aradı ve o hepten bilet işini bıraktı, zaten o sabır ve umutla nasıl hala siteden denedi o kısmını ben de bilmiyorum. neyse efendim hatun anasıyla konuşurken benim denemelerimden bir cacık olmayacağını anladım. hepten moralim dibe vurdu. tam telefonu elimden bırakacaktım ki elim o butonlara basmaya alışmış sanırım, bir anda uygulama yer seçti ve ödeme sayfasına geçti, "lan? sahiden alıyorum galiba" düşüncesi ile kafamda şimşekler çaktı. tabi durur mu murphy reyiz ? "o kadar kolay değil." dedi.

    uygulamada var olan adres bilgilerim eski evin adresi. adresi değiştiriyorum, "telefon numarasını girin" diyor, kayıtlı telefon numaram "ökkküüzzzz" gibi orada yazıyor ama moloz uygulama anlamıyordu. "yapma etme" derken hepsini baştan silip yazdım. tam "oh alıyorum lan" derken bu sefer şerefsiz uygulama var olan şifremi kafasına taktı, "hatalı şifre, şifreniz en fazla 12 karakterli olabilir" diyordu, sinirlerim laçkalaştığı için "bu bildiğin benimle oyun oynuyor yahu" diye gülmeye başladım. bir 10-15 dakika kadar "o bilet ellerimden kayıp gitmeyecek" deyip cebelleştikten sonra saydırıp bileti iptal etmek zorunda kaldım.

    bu saydırma esnasında bilgisayardan girip bütün bilgilerimi şifreye varasıya kadar güncelledim. telefondan da uygulamayı üç dört kere kapatıp açtım. sonunda bilgilerim güncellendi ve tekrar uygulamadaki butonlara yapıştırmaya başladım. bir önceki bilet ekranına geçene kadar olan umutsuzluğumu hepten sildim ve allah ne varsa yüklendim. ben diyeyim 30, siz deyin 50 defa denemişimdir bu sefer. derken yer seçimi, ödeme ekranı bölümleri bir anda geçildi ve sessizlik... sonunda olmuştu. bir bilet almayı başarmıştım ama inanamıyordum, ekrana bir daha bir daha bakıyordum, "ne olur ne olmaz" diye hemen bir ekran görüntüsü aldım. sevinç çığlığı atacağım ama hatun karşımda anasıyla konuşuyor, "ses etmeyeyim" diyorum içimden, baktım konuşması sonlanmayacak, telefon ekranını ona gösterdim, ne gösterdiğimi anlamadı her halde öyle bir bakış atıp "bir dakika" dedi. ben o anda kendi içimde halaylar mı çekmedim, havai fişekler mi fırlatmadım artık içim içime sığmıyor sözlük. derken telefonu kapattı ve tepkisiz bir şekilde "aldım" dedim. "nasıl yani ?" diye sordu. "bildiğin aldım kızım maça gidiyorum" dedim. "keşke ben de gelebilsem? benim için de denesene" dedi, ben "yok canım olmaz ki olur mu?" derken, bir daha denemeye karar verdim, ikinci denememde ikinci bileti de almıştım.

    (bkz: #1942080)

    yaklaşık iki saattir hüzünden ağlayacak gibi olan biz, karşılıklı gülmeye başladık. biletler tükendi dedikten 1 saat 50 dakika sonra iki bilet alabilmiştim. yalnız bu seferki sorun ise aynı bloklarda farklı sıralardaydık. olsun be sözlük, onu da oraya gidince hallederiz renktaşlarımla... düşünsenize o murphy hıyarına rağmen hatunla beraber tarihe tanıklık edeceğiz saatler sonra, vallahi ben düşünemiyorum. *

    keşke bizim yönetimde vizyon ve para olsaydı da şu maçı ali sami yen arena'da ayarlasaydı, tüm stadda gürleye gürleye hep beraber izleyebilseydik. yine de merak etme 219. blokta olacak bu kardeşin sesi kısılsa bile bağıracak...

    maça giden sözlükten renktaşlarım varsa, maçta belki denk gelemeyebiliriz ama maçtan sonra ben hafta içi falan demeyeceğim samatya'ya geçeceğim, sizi de beklerim...

    (bkz: bugün günlerden şampiyonluk)

    (bkz: eurocup aşkına),
    (bkz: son topa kadar),
    (bkz: omuz omuza),
    (bkz: konsantrasyon),
    (bkz: sen şampiyon olacaksın),
    (bkz: o kupa buraya gelecek),
    (bkz: o kupa burada kalacak),
    (bkz: cimbom kupa yakışır sana).
App Store'dan indirin Google Play'den alın