165
kolay gruptur. hala da bunu savunurum. atletico madrid çok üstün takım. oyun olarak değil ama adamlar pozisyon vermiyor. galatasaray da kırılgan bir takım. parçalandık adamlara karşı erkenden. kapanan takımları açabilecek bir oyuncu grubumuz zaten yoktu, o sebeple ben atletico'nun 1. olarak çıkacağını düşünenlerdendim. iğrenç bir futbol oynuyorlar, nefret ediyorum ama gol yemezsen işte her yerde bir şekilde iddaalı olabiliyorsun. neyse atletico'yu geçtim.
lakin o grupta galatasaray astana'dan 2 puan aldı, 2. diğer takımların ne yaptığı beni veya bizi ilgilendirmemeli. deplasmanda 2 kere öne geçtiysen o maçı alacaksın arkadaş. hatırlayın o maçı. neden yedik o golleri biz. 26 numaralı futbolcu bırakan isim yüzünden. bu isim türk ve bilin bakalım yerlileri oynatmayı en çok kim seviyor? kadroda adaleti sağlayamamasın kurbanı olduğumuz bir maçtı o ve bu sene yenilen son dakika golllerinin başlangıcıydı o maç. neyse devam edelim.
benfica'ya geldik. sene başında bu takım defoları net olan bir takımdı. adamlar oynadıkça üzerine koydu ve morallendiler. boş zamanı olan varsa sene başında oynadığı maçları izlesin benfica'nın. yada diyelim ki sene başında da iyiler, peki kabul. arena'da 2. yarıda ne yaptık bi açıklayın da bilelim ya. yada deplasmanda. çıkan 11 nasıldı hatırlayan? gereksiz olarak tanımlanabilecek bütün oyuncuları sahaya sürdü bizim filozof. sonuç? yenilen tokat. he yasin atsa ne değişecekti, 1 puanımız daha olacaktı, olacak olan o.
şimdi bu gruba neden kolay dendiğine gelelim. cevabı müthiş basit. çünkü takıma takviyeler yapılmadı. eksikleri bu kadar belli olan takıma dursun- hamza a.ş. adamları almadı işte. herkes o bölgelere doğru adamlar alındığında bu gruptan çıkılacağını veya daha dirençli olacağımızı biliyordu. hamza beyin açıklamalarını o dönem okumak isteyenler okuyabilir. hayat kendisine güzeldi, takımdan memnundu. çıkardığı 11'leri yazıyım mı işsiz gibi. hadi yazalım
galatasaray- atletico:
muslera
sabri semih denayer carole
çolak balta selçuk
podolski burak sneijder
of takım bak. büyük taktisyen ortasaha şovu yapmış. giden melo yerine dünyanın en yeterli önliberosu balta'yı koymuş.
astana-galatasaray:
muslera
denayer semih balta carole
bilal selçuk
podolski sneijder yasin
umut
nedir şimdi bu? elinle seç bir grup. sen yarat torbalardan bi grup. şu takımın alacağı maksimum puan 1 ki zaten bu maçta onu alabildik. savunmada semih, sağ bek de pereira'dan iyi sabri yerine konulan denayer falan var. ki o denayer hamza tarafından sağ tarafa konuldu. adam 3 ay sabri'yi korudu, sözleşmeyle onu onore etti ve kendisine kulübeden 10 numara yer ayırdı.
galatasaray- benfica:
muslera
sabri chedjou balta carole
bilal selçuk
podolski sneijder yasin
umut
rakibin analizinin müthiş yapıldığı maç. müthiş bir ilk yarı. en diri galatasaray belki de. lakin son anları korku filmi. bağıra bağıra gelmeyen gol, uzun süre sonra şampiyonlar ligi'nde alınan 3 puan. ilk yarıdaki oyun, hamza dönemindeki en iyi galatasaray'dı.
benfica- galatasaray:
muslera
denayer chedjou balta olcan
bilal selçuk
podolski sneijder sabri
burak
müthiş yanlışlar barındıran bir maç. bu maçı izleyip de üzülmemek elde değil. şu maç ki benfica'yı patates ederdi çoğu takım. yok yere verilen 3 puan. yine pereira'dan iyi sabri ileride bu sefer, bek yine denayer'e emanet. kadro planlamasındaki hataları barındıran maç. deplasmanda ister lisbon'a, ister amerika'ya gidin, fizikli olmak zorundasınız. şu takım nedir ya. rüzgarda devrilicek adamlarla kurulmuş bir takım var elimizde ve o takıma güvenildi. sonucunu acı bir şekilde gördük bu maçta.
atletico- galatasaray:
11'i yazmıyorum. hamza'sız bir maç. denizli maça çıkmadı. en kötü yenilgimiz avrupa'daki son yıllarda. kör olmuştuk bu maçta.
galatasaray- astana:
muslera
sabri semih balta adın
chejdou selçuk
podolski sneijder yasin
burak
rezil bir başka maç, bir başka utanç gecesi. astana'ya karşı skoru korumaya çalışan bir galatasaray. yazık dedirten maç.
sonuç olarak, bu grup o dönemin şartlarında kolaydır. kolay olmadığını düşünen arkadaşlar bir grup yapsa da görsek. hayır şampiyonlar ligi'ndesin, daha nasıl bir kadro istiyorsun?
lakin o grupta galatasaray astana'dan 2 puan aldı, 2. diğer takımların ne yaptığı beni veya bizi ilgilendirmemeli. deplasmanda 2 kere öne geçtiysen o maçı alacaksın arkadaş. hatırlayın o maçı. neden yedik o golleri biz. 26 numaralı futbolcu bırakan isim yüzünden. bu isim türk ve bilin bakalım yerlileri oynatmayı en çok kim seviyor? kadroda adaleti sağlayamamasın kurbanı olduğumuz bir maçtı o ve bu sene yenilen son dakika golllerinin başlangıcıydı o maç. neyse devam edelim.
benfica'ya geldik. sene başında bu takım defoları net olan bir takımdı. adamlar oynadıkça üzerine koydu ve morallendiler. boş zamanı olan varsa sene başında oynadığı maçları izlesin benfica'nın. yada diyelim ki sene başında da iyiler, peki kabul. arena'da 2. yarıda ne yaptık bi açıklayın da bilelim ya. yada deplasmanda. çıkan 11 nasıldı hatırlayan? gereksiz olarak tanımlanabilecek bütün oyuncuları sahaya sürdü bizim filozof. sonuç? yenilen tokat. he yasin atsa ne değişecekti, 1 puanımız daha olacaktı, olacak olan o.
şimdi bu gruba neden kolay dendiğine gelelim. cevabı müthiş basit. çünkü takıma takviyeler yapılmadı. eksikleri bu kadar belli olan takıma dursun- hamza a.ş. adamları almadı işte. herkes o bölgelere doğru adamlar alındığında bu gruptan çıkılacağını veya daha dirençli olacağımızı biliyordu. hamza beyin açıklamalarını o dönem okumak isteyenler okuyabilir. hayat kendisine güzeldi, takımdan memnundu. çıkardığı 11'leri yazıyım mı işsiz gibi. hadi yazalım
galatasaray- atletico:
muslera
sabri semih denayer carole
çolak balta selçuk
podolski burak sneijder
of takım bak. büyük taktisyen ortasaha şovu yapmış. giden melo yerine dünyanın en yeterli önliberosu balta'yı koymuş.
astana-galatasaray:
muslera
denayer semih balta carole
bilal selçuk
podolski sneijder yasin
umut
nedir şimdi bu? elinle seç bir grup. sen yarat torbalardan bi grup. şu takımın alacağı maksimum puan 1 ki zaten bu maçta onu alabildik. savunmada semih, sağ bek de pereira'dan iyi sabri yerine konulan denayer falan var. ki o denayer hamza tarafından sağ tarafa konuldu. adam 3 ay sabri'yi korudu, sözleşmeyle onu onore etti ve kendisine kulübeden 10 numara yer ayırdı.
galatasaray- benfica:
muslera
sabri chedjou balta carole
bilal selçuk
podolski sneijder yasin
umut
rakibin analizinin müthiş yapıldığı maç. müthiş bir ilk yarı. en diri galatasaray belki de. lakin son anları korku filmi. bağıra bağıra gelmeyen gol, uzun süre sonra şampiyonlar ligi'nde alınan 3 puan. ilk yarıdaki oyun, hamza dönemindeki en iyi galatasaray'dı.
benfica- galatasaray:
muslera
denayer chedjou balta olcan
bilal selçuk
podolski sneijder sabri
burak
müthiş yanlışlar barındıran bir maç. bu maçı izleyip de üzülmemek elde değil. şu maç ki benfica'yı patates ederdi çoğu takım. yok yere verilen 3 puan. yine pereira'dan iyi sabri ileride bu sefer, bek yine denayer'e emanet. kadro planlamasındaki hataları barındıran maç. deplasmanda ister lisbon'a, ister amerika'ya gidin, fizikli olmak zorundasınız. şu takım nedir ya. rüzgarda devrilicek adamlarla kurulmuş bir takım var elimizde ve o takıma güvenildi. sonucunu acı bir şekilde gördük bu maçta.
atletico- galatasaray:
11'i yazmıyorum. hamza'sız bir maç. denizli maça çıkmadı. en kötü yenilgimiz avrupa'daki son yıllarda. kör olmuştuk bu maçta.
galatasaray- astana:
muslera
sabri semih balta adın
chejdou selçuk
podolski sneijder yasin
burak
rezil bir başka maç, bir başka utanç gecesi. astana'ya karşı skoru korumaya çalışan bir galatasaray. yazık dedirten maç.
sonuç olarak, bu grup o dönemin şartlarında kolaydır. kolay olmadığını düşünen arkadaşlar bir grup yapsa da görsek. hayır şampiyonlar ligi'ndesin, daha nasıl bir kadro istiyorsun?