2
hani akademik makalelerde veya böyle tüm hocaların gözbebeği olan kitaplarda bazı kelimeler vardır. örneğin nosyon, yekün benim aklıma gelen ilk kelimeler. kavram ve toplam demez. 3 satırlık bir cümle var atıyorum, ben bunu en sade haline getireyim, anlaşılsın ki pratik değeri olsun demez. uzattıkça uzatır, "akademik şey" olur. halbuki en temel sıkıntılardan biri bu bence dünyada. abi, teorini mümkün olduğu kadar pratik değere de yakın tutacaksın. evet örneğin komünizm. mükemmel. ama bak dünyada çatır çatır 10 insanın 9'unun sövdüğü kapitalizm hakim. liberallere 10 kişinin 9'u liboş der. ee, liberaller parsayı götürüyor? teorin pratikte de en azından bir noktada kendini gösterebilecek. ne yapalım abi 7 milyar insanı pat diye komünlere mi bölelim mesela?
neyse, bu tık olayı da benim için anlaşılamayan şeylerde. şimdi ne kadar bir tık? bu tıklar arasındaki mesafe ne?
atıyorum sabri bir tık daha iyi pas atsa xavi olur. yaz geç bir cümle.
halbuki birkaç istatistiği kendince bir şeylerle bağdaştırsan, bulabildiğin birkaç görselle desteklesen daha manalı olmaz mı?
çabuk tüketiyoruz bunu (bkz: #1936602) buradaki yazımda anlattım.
çabuk tükettiğimiz için, çabuk üretiyoruz. benim ürettiğimi sen tüketiyorsun, senin ürettiğini ben tüketiyorum. bu çabuk üretim bende de bir parça var. dizginleyip şekillendirmeyi çok istiyorum ve bunu yapacağım.
dergide yazıyorum ben, bana soruyorlar blogda bu ay niye yazı yok. abi yazabileceğim, yazma arzusu duyacağım bir ortam ve bir konu olsa niye yazmayayım? çabuk tükettiğimiz için, fellik fellik üretim arıyoruz.
sonra niye tık dendi. der tabi.
neyse, bu tık olayı da benim için anlaşılamayan şeylerde. şimdi ne kadar bir tık? bu tıklar arasındaki mesafe ne?
atıyorum sabri bir tık daha iyi pas atsa xavi olur. yaz geç bir cümle.
halbuki birkaç istatistiği kendince bir şeylerle bağdaştırsan, bulabildiğin birkaç görselle desteklesen daha manalı olmaz mı?
çabuk tüketiyoruz bunu (bkz: #1936602) buradaki yazımda anlattım.
çabuk tükettiğimiz için, çabuk üretiyoruz. benim ürettiğimi sen tüketiyorsun, senin ürettiğini ben tüketiyorum. bu çabuk üretim bende de bir parça var. dizginleyip şekillendirmeyi çok istiyorum ve bunu yapacağım.
dergide yazıyorum ben, bana soruyorlar blogda bu ay niye yazı yok. abi yazabileceğim, yazma arzusu duyacağım bir ortam ve bir konu olsa niye yazmayayım? çabuk tükettiğimiz için, fellik fellik üretim arıyoruz.
sonra niye tık dendi. der tabi.