116
cruyff deyince aklıma birçok şey geliyor. cruyff hollanda milli takımı efsanesi. ajax efsanesi. ama en çok da barcelona efsanesi. hem futbolculuğunda, hem teknik direktörlüğünde.
cruyff barcelona'ya transfer olmadan önce ispanyol futbolunda sedece real madrid vardı. bugün bu iki takımı herkes karşılaştırabilir. kimi barca der. kimi real. ama o barca'ya gelmeden önce real psikolojik olarak, başarı olarak üstündü. ama cruyff gelince... felsefe geldi. la masia geldi. tikitaka geldi. total futbol geldi. basit oyun geldi. barca için çok çalıştı. ama real öyle değil. real direk sonuca gider. parasıyla istediğini alır. real'de tek taktik kazandır.
cruyff önce "güzel oyun" dedi. "benim için en güzel gol topun paslaşarak herkesin ayağına değdikten sonra boş kaleye atılan gol." dedi. "top bizdeyken herkes hücumcu. buna kaleci dahil. top rakipteyken herkes savunmacı. buna forvet dahil." dedi. yanlış anlaşılmasın benim için barca da real de duygusal olarak eşit uzaklıkta. zaten cruyff'un devrimine rağmen bugün real ve barca rekabeti var.
benim dikkat çekmek istediğim, cruyff ajax'ta zaten en tepedeyken onu barca'ya getiren güç, vizyon ve irade. cruyff barcelona'ya ayak bastığında onu oraya getiren para, o günlerde galatasaray'ı yönetenlerde de vardı. peki niye bize gelmedi? hagi niye 20 yaşında bükreş'ten istanbul'a değil de ispanya'ya trasfer oldu? bu soruların cevabını dağa taşa yazmalıyız ki galatasaray'lı yöneticiler görsün!
tabi ki futbol sadece futbol değil. en sevilen oyun o. kuralları dünyanın her yerinde aynı dilde konuşuluyor. insanlar sadece çocukken oyun oynamazlar. barca ve real arasında sporun dışında, siyasi bir rekabet var, yüzyıllar öncesine dayanan. bu rekabetin yaşaması için barca'nın futbolda real'e yaklaşması gerekiyordu. ve bu iş için hazırlanan proje cruyff'tu.
biz cruyff'u hagi'ye sormalıyız. anlattırmalıyız. barcelona müzesi'nde ikisinin kramponları yanyana. tekrar çıkacaksak yine en tepeye cruyff devriminden herşeyi öğrenmeliyiz.
keşke lefter yaşasaydı da ona da anlattırsaydık cruyff'u. çünkü lefter siyasi sebeplerden dolayı istanbul'dan ayrılınca, yunanistan'da teknik direktörlüğe devam etti. onun yetiştirdiği futbolcuları panathinaikos kaparak şampiyonlar ligi'nde final oynadı. ve o panathinaikos da finalde cruyff'un ajax'ına yenildi.
yani bu ülkede sporda ve siyasette, bilimde, sanatta, her yerde cruyff'u ajax'tan, barcelona'ya getiren güç, vizyon, ve irade olsa... belki lefter o tarihlerde yunanistan'a gitmeyip fenerbahçe için futbolcu yetiştirecekti. belki cruyff barcelona'ya değil galatasaray'a gelecekti. ve o şampiyonlar ligi finallerinin birinde bu şekilde karşılaşacaklardı.
cruyff barcelona'ya transfer olmadan önce ispanyol futbolunda sedece real madrid vardı. bugün bu iki takımı herkes karşılaştırabilir. kimi barca der. kimi real. ama o barca'ya gelmeden önce real psikolojik olarak, başarı olarak üstündü. ama cruyff gelince... felsefe geldi. la masia geldi. tikitaka geldi. total futbol geldi. basit oyun geldi. barca için çok çalıştı. ama real öyle değil. real direk sonuca gider. parasıyla istediğini alır. real'de tek taktik kazandır.
cruyff önce "güzel oyun" dedi. "benim için en güzel gol topun paslaşarak herkesin ayağına değdikten sonra boş kaleye atılan gol." dedi. "top bizdeyken herkes hücumcu. buna kaleci dahil. top rakipteyken herkes savunmacı. buna forvet dahil." dedi. yanlış anlaşılmasın benim için barca da real de duygusal olarak eşit uzaklıkta. zaten cruyff'un devrimine rağmen bugün real ve barca rekabeti var.
benim dikkat çekmek istediğim, cruyff ajax'ta zaten en tepedeyken onu barca'ya getiren güç, vizyon ve irade. cruyff barcelona'ya ayak bastığında onu oraya getiren para, o günlerde galatasaray'ı yönetenlerde de vardı. peki niye bize gelmedi? hagi niye 20 yaşında bükreş'ten istanbul'a değil de ispanya'ya trasfer oldu? bu soruların cevabını dağa taşa yazmalıyız ki galatasaray'lı yöneticiler görsün!
tabi ki futbol sadece futbol değil. en sevilen oyun o. kuralları dünyanın her yerinde aynı dilde konuşuluyor. insanlar sadece çocukken oyun oynamazlar. barca ve real arasında sporun dışında, siyasi bir rekabet var, yüzyıllar öncesine dayanan. bu rekabetin yaşaması için barca'nın futbolda real'e yaklaşması gerekiyordu. ve bu iş için hazırlanan proje cruyff'tu.
biz cruyff'u hagi'ye sormalıyız. anlattırmalıyız. barcelona müzesi'nde ikisinin kramponları yanyana. tekrar çıkacaksak yine en tepeye cruyff devriminden herşeyi öğrenmeliyiz.
keşke lefter yaşasaydı da ona da anlattırsaydık cruyff'u. çünkü lefter siyasi sebeplerden dolayı istanbul'dan ayrılınca, yunanistan'da teknik direktörlüğe devam etti. onun yetiştirdiği futbolcuları panathinaikos kaparak şampiyonlar ligi'nde final oynadı. ve o panathinaikos da finalde cruyff'un ajax'ına yenildi.
yani bu ülkede sporda ve siyasette, bilimde, sanatta, her yerde cruyff'u ajax'tan, barcelona'ya getiren güç, vizyon, ve irade olsa... belki lefter o tarihlerde yunanistan'a gitmeyip fenerbahçe için futbolcu yetiştirecekti. belki cruyff barcelona'ya değil galatasaray'a gelecekti. ve o şampiyonlar ligi finallerinin birinde bu şekilde karşılaşacaklardı.
