1748
özledim seni be aslan yürek. necati ateş için adanalı söylentisi çıkmıştı ilk zamanlar. halbuki izmirlidir. izmirli olmasını geçtim aynı semtte oturuyorduk. insani olarak inanılmaz mütevazi, beyefendi biridir örneğin. çocuklara forma getirir sevindirirdi mahalleliyi. izin günlerinde ise izmir'imin yolunu tutar alsancak'ta kafa dinlerdi.
ailesi fenerbahçelidir necati ateş'in. fanatik hem de. necati'nin de fenerbahçeli olduğu konuşulurdu hep. bizdeki ilk döneminde içimde ufak şüpheler vardı, kötü oynadığı dönemlerde. ancak gerçekleri çok sonradan farkettim tabii, haksızlık ettiğimi de.
gel dediler geldi, git dediler gitti. para pul için yedek kulübelerinde hapsolmaktansa, karakterine leke sürdürmektense gitti ispanyalara, gitti anadoluya. yekta gibi aydın gibi kulübün kanını emmedi asla.
ilk döneminde meşhur hakan şükür-ümit karan-necati ateş üçlüsünün bir parçası olup şampiyonlukta büyük katkı sağladı. ikinci gelişinde ise hayran bıraktırdı şahsen kendisine. top tekniği ile, baskı şekli ile, plaseleri ile, 30-35 metreden attığı goller resital sundu. futbolunun en olgun çağında, ait olduğu camiaya kendini nihayetinde ispat etti necati ateş.
benim elmander ve drogba ile beraber hakan şükür'den sonra izlediğim en iyi forvetti bu takımda. ümit karan yetenekli ama bir o kadar karakter sıkıntıları olan bir futbolcuydu örneğin. necati öyle değildi işte, galatasaray ruhunu sonuna kadar yansıtıyordu sahaya.
bizden ikinci kez ayrıldıktan sonra hiç unutmam bir eskişehir- fenerbahçe maçında inanılmaz mücadele etmişti. hakemden de çıkarttı hırsını bir ara. koşmayan arkadaşlarını ittirerek koşmasını falan söylüyordu. ve de o maç şampiyonluk yolunda çok önemliydi. necati ateş bizim için bizle olmadığında bile mücadele ediyordu kısacası.
inşallah yolumuz tekrar kesişir, futbolcuyken sana doyamayan taraftar, teknik adamlığında doyar umarım.
ailesi fenerbahçelidir necati ateş'in. fanatik hem de. necati'nin de fenerbahçeli olduğu konuşulurdu hep. bizdeki ilk döneminde içimde ufak şüpheler vardı, kötü oynadığı dönemlerde. ancak gerçekleri çok sonradan farkettim tabii, haksızlık ettiğimi de.
gel dediler geldi, git dediler gitti. para pul için yedek kulübelerinde hapsolmaktansa, karakterine leke sürdürmektense gitti ispanyalara, gitti anadoluya. yekta gibi aydın gibi kulübün kanını emmedi asla.
ilk döneminde meşhur hakan şükür-ümit karan-necati ateş üçlüsünün bir parçası olup şampiyonlukta büyük katkı sağladı. ikinci gelişinde ise hayran bıraktırdı şahsen kendisine. top tekniği ile, baskı şekli ile, plaseleri ile, 30-35 metreden attığı goller resital sundu. futbolunun en olgun çağında, ait olduğu camiaya kendini nihayetinde ispat etti necati ateş.
benim elmander ve drogba ile beraber hakan şükür'den sonra izlediğim en iyi forvetti bu takımda. ümit karan yetenekli ama bir o kadar karakter sıkıntıları olan bir futbolcuydu örneğin. necati öyle değildi işte, galatasaray ruhunu sonuna kadar yansıtıyordu sahaya.
bizden ikinci kez ayrıldıktan sonra hiç unutmam bir eskişehir- fenerbahçe maçında inanılmaz mücadele etmişti. hakemden de çıkarttı hırsını bir ara. koşmayan arkadaşlarını ittirerek koşmasını falan söylüyordu. ve de o maç şampiyonluk yolunda çok önemliydi. necati ateş bizim için bizle olmadığında bile mücadele ediyordu kısacası.
inşallah yolumuz tekrar kesişir, futbolcuyken sana doyamayan taraftar, teknik adamlığında doyar umarım.