resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 7725
    uefa ffp dahilinde kulüplerin gelir-gider dengesini baz aldığı ve borç miktarını bir mazaret olarak kabul etmediği için, mali tabloda gerçekleştirdiği iyileştirmelerin -uefa nezdinde- bir önemi olmayan eski galatasaray kulübü başkanı.

    olayların sıcağı sıcağına anlaşılmaması gayet normal. ancak sonradan pişman olmamak için temkinli açıklamaların yapılması, sözlükte(ve vs. sosyal medyada) temkinli konuşulması gerekiyor. uefa'nın denetime aldığı sezonlar ve uefa'nın ceza verme kriterleri ortada. bu da ünal aysal'ın başkanlık yaptığı döneme denk geliyor. buradan uefa'dan gelen bu cezanın aslan payı aysal ve onun yönetimine kalıyor.

    buraya kadar her şey düz mantık. gayet net görünüyor. ancak her olayın öncesi ve sonrası olduğu unutulmadan bakılması gerekli. galatasaray 2000 sonrasında içinde bulunduğu mali tablonun bu noktaya gittiği açıktı. gemi su almaya, batmaya başlamıştı. dahası sportif başarıda da aşağı giden bir durum söz konusuydu. sonrasında geçen dönemi uzun uzun anlatmayayım. sportif başarısızlık yanında, stat açılışında yaşanan terbiyesizlik* ve sonrasındaki dönemin başkanının tutumu, camia'nın bir kurtarıcıya ihtiyacını doğurmuştu. bu kurtarıcı bir önceki krizde de başvurulan kişi ünal aysal'dı. (bkz: aig olayı) neredeyse genel kurulun tümünün* mutabık olduğu bu isimden başka biri de öne çıkamamıştır.

    ünal aysal başkanlık konuşmasında tek bir vaatte bulunmuştu. bu da sportif başarıydı. ardından yaşanan olaylar hepinizin gözünün önünde. burada alınan cezanın yalnızca görünen kısmı aysal'a aittir. bugünkü kulübün mali olarak durumu 1997'den bu yana gelen çeşitli beceriksizliklerden ve çarpık tüzükten kaynaklanmaktadır. denetleme mekanizması çalışmamakta, genel kurul belirli bir grubun, o grup da belirli bir kişinin işaretine bakmaktadır.

    o dönem için(2011) ünal aysal'ın yerinde olacak herhangi bir başkan alternatifi olmadığı gibi ve o dönemde sportif başarıyı gerçekleştirecek her yönetim de mevcut mali tabloda benzer harcamalarda bulunacaktı. zira o herkesin üstlendiği, herkesin hesabını sorduğu ama ne hikmetse nereden, kimin tarafından getirildiği sorgulanmayan 1 milyar liralık gelir, benzer profildeki oyuncu profili harcamaları, kulübün marka değerinin yükseltilmesi ve buna bağlı olarak taraftarın ve sponsorların kulübe çekilmesi ile sağlanabilecekti.

    2011 öncesi avrupa'da(uefa kupasında) bir iki parlama dışında varlık gösteremeyen, ezeli rakibinin gerisinde kalan bir camia, 2011 sonrası son 14 yılının altın çağını yaşamıştır. bugün de bunun bedeli ödenmektedir. galatasaray'ın geleceğini çarçur etti diyerek aysal'ı suçlayacak olan olursa, aysal öncesindeki tabloda geleceğin nasıl göründüğünü sözlükteki geçmiş başlıklara girerek görebilir. 1 yıllık men elbetteki galatasaray'ın mazisinde kocaman bir lekedir. ancak bu leke son 4 yılın değil, yıllardır süre gelen mevcut mali tabloyu oluşturan yönetimler ve bu tabloya rağmen başarı bekleyen* taraftarındır. zira gelir gider dengesinin tutturulması durumunda, sportif başarıyı sağlamak mümkün olmayacaktır. bu da geçmişten gelen mali yükümlülüklerin galatasaray'ın üstündeki ağırlığındandır.

    galatasaray kısa süren bir rüyanın ardından mevcut şartlarıyla 2011 yılına dönmüş durumdadır. ne eksik ne bir fazla. burada da ünal aysal'ın hem rüya yaşatması hem geminin batışına yeteri kadar tepki vermemesi, onu gri bir noktaya koymaktadır. ne simsiyah ne bembeyaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın