19
endeks, endeksli kelimesi biraz sıkıntılı bir kelime.
başlığı gördükten sonra biraz araştırdım ama maalesef doyurucu bir bilgiye ulaşamadım. ekonomik temelli bir kelime olduğu hakkında bilgi vardı ki, bunu zaten biliyordum. gördüğüm kadarıyla endeksli kelimesi "ayarlı, bağlı" anlamına geliyor.
ancak ayarlı ve bağlı da bambaşka kelimeler. başarıya ayarlıysan, başarı için çalışırsın. başarıya bağlıysan, başarı yoksa bağın kopar ve gidersin. bambaşka anlamlar.
kastedilen başarı varsa olan, başarı yoksa kaybolan taraftarsa, ben açıkçası etrafımda ve sözlükte bunları pek göremiyorum. çünkü başarısızlık durumunda sözlükte de, çevremde de yüzlerce fikir, yüzlerce tartışma görüyorum. ve bunlar çok önemli benim için. fikir beyan ediyor işte adam, sezon başı formasını falan da almış. bu adam bileklik almıyor diye "başarıya endeksli taraftar" ise, ne diyeyim ben size ?
kötü gün taraftarlığı demek hamit altıntop 3 milyon euro'dan fazla para alırken, selçuk inan 3 milyon euro'dan fazla para alırken, sabri sarıoğlu önemli bir maç sonrası saçma sapan konuşmalar yapıp hala acayip paralar alırken bileklik almak ise, ben kötü gün taraftarı olamam. kusura bakmayın.
ama takım kötüyken niye kötü olduğunu kendimce açıklamaya çalışıyorsam, takımın düzelteceğine inandığım fikirler üretmeye çabalıyorsam, işini iyi yapan sinan gibi, koray gibi, sneijder gibi, muslera gibi, carole gibi, podolski gibi adamları alkışlıyorsam ve destekliyorsam, olcan'ın bazen yeterli, bazen çok iyi, bazen yetersiz performansını gösterdiği mücadeleden dolayı alkışlıyorsam, bence ben kötü gün taraftarıyım.
ya bu da sıkıntılı. kafamızda iyi kavramı var, kötü kavramı var, kötü gün taraftarı kavramı var, iyi gün taraftarı kavramı var, binlerce kavram var. ama bunlar soyut şeyler işte. somut değil. bana göre de ben kötü gün taraftarıyım, burada eleştirinin kralını yapıp koray'ı, sinan'ı, sneijder'i, muslera'yı alkışlayanlar kötü gün taraftarı.
başlığı gördükten sonra biraz araştırdım ama maalesef doyurucu bir bilgiye ulaşamadım. ekonomik temelli bir kelime olduğu hakkında bilgi vardı ki, bunu zaten biliyordum. gördüğüm kadarıyla endeksli kelimesi "ayarlı, bağlı" anlamına geliyor.
ancak ayarlı ve bağlı da bambaşka kelimeler. başarıya ayarlıysan, başarı için çalışırsın. başarıya bağlıysan, başarı yoksa bağın kopar ve gidersin. bambaşka anlamlar.
kastedilen başarı varsa olan, başarı yoksa kaybolan taraftarsa, ben açıkçası etrafımda ve sözlükte bunları pek göremiyorum. çünkü başarısızlık durumunda sözlükte de, çevremde de yüzlerce fikir, yüzlerce tartışma görüyorum. ve bunlar çok önemli benim için. fikir beyan ediyor işte adam, sezon başı formasını falan da almış. bu adam bileklik almıyor diye "başarıya endeksli taraftar" ise, ne diyeyim ben size ?
kötü gün taraftarlığı demek hamit altıntop 3 milyon euro'dan fazla para alırken, selçuk inan 3 milyon euro'dan fazla para alırken, sabri sarıoğlu önemli bir maç sonrası saçma sapan konuşmalar yapıp hala acayip paralar alırken bileklik almak ise, ben kötü gün taraftarı olamam. kusura bakmayın.
ama takım kötüyken niye kötü olduğunu kendimce açıklamaya çalışıyorsam, takımın düzelteceğine inandığım fikirler üretmeye çabalıyorsam, işini iyi yapan sinan gibi, koray gibi, sneijder gibi, muslera gibi, carole gibi, podolski gibi adamları alkışlıyorsam ve destekliyorsam, olcan'ın bazen yeterli, bazen çok iyi, bazen yetersiz performansını gösterdiği mücadeleden dolayı alkışlıyorsam, bence ben kötü gün taraftarıyım.
ya bu da sıkıntılı. kafamızda iyi kavramı var, kötü kavramı var, kötü gün taraftarı kavramı var, iyi gün taraftarı kavramı var, binlerce kavram var. ama bunlar soyut şeyler işte. somut değil. bana göre de ben kötü gün taraftarıyım, burada eleştirinin kralını yapıp koray'ı, sinan'ı, sneijder'i, muslera'yı alkışlayanlar kötü gün taraftarı.