• 5
    öncelikle kulübün bir şahısa ait olmasını isterim.dernek olarak devam ettiğinde "galatasarayın malı deniz yemeyen keriz" mantığı devam eder.menajerler ceplerini,futbolcular bohçalarını,yöneticiler ise şirketlerini doldurarak çıkmaya devam edecektir.
    örneğin devlet hastanesini düşünün ve bir de özel hastaneyi.devletteki adam mesaisini doldurmaya çalışır hasta gelsin gitsin umurunda olmaz(tabi burada işini düzgün yapanları tenzih ediyorum.)ama özel hastanede hiç bir doktor hemşire bu gözle bakmaz.niye? çünkü ne kadar çok hasta gelip onunla ilgilenirse maaşını o kadar yüksek alacaktır.biz müşteri olarak da bu durumda gayet memnun oluruz.
    kulüp dernek olarak yönetildiğinde devlet hastanesi,şahıs alarak yönettiğinde özel hastane olur.yani kişiler yönetici olmak için dayısının oğlu kardeşi olamaz aksine köpek gibi çalışıp onu hak ederek yönetici olur.
    ayrıca hiç kimse kendi şirketinin zarar etmesini istemez.dolayısıyla absürt fiyata ve garanti olarak kimse o kadar para dağıtmaz.bir diğer husus menajerlerin şimdiki kadar para yemeyeceği aşikar.gerek sabrinin gerek aynın gerek jpk'nın menajerleri bunun içerisindedir...
    onun dışında aklıselim olarak takımı kurar ve galatasaray gibi marka olarak sponsor ve yayın gelirleriyle beraber takımı bir istikrara sokabilir.
    bunlardan sonra o dedikleriniz olur.
    dedemizin gönderilmesi,takımdaki çöplerden ve parazitlerin gönderilmesi,linnes tarzı mevki bilen tekniği ve fiziği iyi olan futbolcuların alınması...bu şekilde ancak devrim gerçekleşir.
    bunlar olmazsa inan kıraç'ın ölüp gidip başka birinin gelmesine ve onun da insaflı olmasına kalmaya devam ederiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın