36
şampiyonluğu nedeniyle leoni renktaşımı tebrik ettiğim organizasyon.
kendisinin dediğine göre leondaşıma sezon öncesi bir gaz vermişim, bir gaz vermişim renktaşlar, ondan dolayı şampiyon olmuş. elimde kayıtlar var aynen böyle yazdı, belgelerle gelirim valhalla...
bunun dışında hangi ligde olursa olsun, galatasaray sözlük osm liginde mücadele eden tüm renktaşlarıma da bu sezonki muhabbetler, yapılan geyikler vs. için teşekkürler...
daha sezon bitmedi ama (bkz: galatasaray sözlük osm c ligi) bünyesinde mücadele eden chelsea fc için sezon matematiksel olarak sona erdi. ligde son iki hafta kala ne üst sıradaki takım yakalanabilir ne de alttaki takımlardan biri benim puanıma ulaşabilir, bu nedenle ligi altıncı sırada bitirdiği kesinleşen takımım adına bir lig değerlendirmesi yapacak olursam; her ne kadar osm, bilmediğim bir oyun da olsa sezon başında stamford bridge'de galibiyetlere zorlanmadan ulaşıyorduk fakat deplasmanlarda bir türlü mağlubiyet dışında bir sonuç alamıyorduk. yavaş yavaş ilk yarının ortasında bu şanssızlığımızı da üzerimizden attık ve deplasmanlardan da puan çıkarmaya başladık. sezon başında belirttiğim gibi aslında bu oyuna başlamamın tek nedeni olan tamanlamiylaotuzkarakterlinick'in yönettiği takımı yenmek için kolları sıvamıştık. nitekim haftalar 19'u gösterdiğinde hatırlarsanız manchester ibnesi kollayamadı kendini: https://i.hizliresim.com/lv8Dzk.jpg
19.haftadan sonra yine sezon başında belirttiğim gibi hem hedefimi gerçekleştirdiğim için, hem de iş güç koşuşturmaca derken oyundan uzak kaldığım için, ne takım umrumda oldu ne de maçlar, bazen iki üç gün aynı kadrolarla yenildiğim bile olmuş ama yapacak bir şey yok. hedef olarak kulüp yönetimi ne isterse istesin, sezon başında koyduğum hedefi tam 1-2den** vurduğum için, benim için herhangi bir sıkıntı yoktu.
ikinci yarı içeride dışarıda yenilgiler beraberliklerle kötü bir oyun ortaya koyuyordu chelsea fc. nitekim ne yaparsak yapalım taktikler, transferler hiç bir şey çare olmadı ve ikinci yarıda aldığımız sonuçlarla ekg çıktısı gibi bir grafiğe sahip olmuştu takım. moraller istanbul trafiğinin bayram dönemi gibi sarılı yeşilli görünüyordu. 39.haftaya geldiğimizde altıncı sıraya demir atmıştık ve önümüzdeki rakip yine manchester ibnesi idi. sezon başlamadan önce, takımım ligi kötü bir yerde bitirsin diye yanına ittifak toplamaya çalışan tamanlamiylaotuzkarakterlinick isimli menajere, takımım en güzel cevabı old trafford deplasmanında vermişti fakat 40.haftaya gelindiğinde büyüklüğümüzü gösterip kendisini ev sahibine yakışır bir şekilde ağırlamamız gerekliydi. önce hoş geldiniz sonra ufak tefek sohbetler, muhabbetler derken 4-1 yanını güzelce hazırladığımız sofraya buyuran tamanlamiylaotuzkarakterlinick kardeşim afiyetle gollerini yedi ve daha tatlıya geçemeden sofradan bir hışımla kalkıp ağlaya ağlaya gitti: http://i.hizliresim.com/qPgmMW.jpg
benim için "sonu jose mourinho gibi olacak." deyip, kendisi "manu başındaki louis van gaal" olan ergenime, kendi bileceği dilde şunu söylemek istiyorum; (bkz: koyduk mu). haxball'da yenildiğin yetmedi, bunda da yenildin... bildiğin bir oyun varsa söyle onda kapışalım kardeşim, ne bileyim fifa olur, counter strike olur, uzun eşek olur, yav saklambaç bile olur ama böyle olmuyor liseli ergen seni...*
bu arada belirtmeden geçemeyeceğim mou renktaşım iyi beddua ediyor, oynayacağınız karşılaşmalardan önce taktiklerinden, oyuncularından çok beddualarına dikkat edin onun... :( :( :(
ayrıca önümüzdeki sezonlarda oynayacaklara yardımcı olur mu bilmem ama şu bilgileri de paylaşayım;
takımda sakatlıklar tabi ki oldu fakat barca'dan aldığım ve daha sonra manchester city'e sattığım jordi alba'nın iki kez, ve 6 haftalık olmak üzere robert kenedy'nin bir kez yaşadığı sakatlıklar dışında bir sakatlık hatırlamıyorum. ayrıca 40.haftaya kadar 4 sarı karttan* cezalı duruma düşen abdul rahman baba dışında tam bir fair play örneği gösterildiği için takımıma da helal olsun diyorum sözlük. özellikle savunma oyuncuları kart görmeme anlamında başarılıydı, önümüzdeki sezon bu ligden transfer edebilen düşünebilir.
bu arada ofansif anlamda ilginç bir istatistik vereyim; sezon boyunca bir allahın kulu hattrick yapamadı ya la bir maçta ben şok, son iki haftada da yapamazlarsa evlerine ateşler salınsın :(
yaptığım transferler sonucunda -67.520.118 milyon eurocuk kulübü zarara sokmuşum orası ayrı konu sözlük :(
işte kulübü zarara sokan transferler: http://i.hizliresim.com/rZqmkz.jpg
en kötü üç transfer diyecek olursanız da başta 22 maçta sadece 4 gol atabilen robert lewandowski, oynadığı 6 maçta hiç gol atamayıp 6.17 ortalama yakalayan ve 6-7 kez katıldığı antrenmanlarda sadece +2 gelişen douglas costa ve 12.haftada alınıp, gelişmesiyle savunmaya yedek olması beklenen elseid hysaj idi. kendisi katıldığı antrenmanlarda doğru düzgün gelişemeyip anca 82'den 86'ya çıkabildi ki aynı antrenman sayılarında başlangıç sayılarını unuttum* ama baba 97'ye, kurt zouma 96'ya ulaştı...
buradan şimdilik 10 puan aşağıda ve 11.sırada yer alan manchester ibnesine tekrar selam eder, önümüzdeki dönemde iş ve tez yoğunluğu nedeniyle ne oyunda ne de sözlükte fazla takılamayacağım için size güzel muhabbetler, bol geyikler, iyi eğlenceler dilerim renktaşlar...
kendisinin dediğine göre leondaşıma sezon öncesi bir gaz vermişim, bir gaz vermişim renktaşlar, ondan dolayı şampiyon olmuş. elimde kayıtlar var aynen böyle yazdı, belgelerle gelirim valhalla...
bunun dışında hangi ligde olursa olsun, galatasaray sözlük osm liginde mücadele eden tüm renktaşlarıma da bu sezonki muhabbetler, yapılan geyikler vs. için teşekkürler...
daha sezon bitmedi ama (bkz: galatasaray sözlük osm c ligi) bünyesinde mücadele eden chelsea fc için sezon matematiksel olarak sona erdi. ligde son iki hafta kala ne üst sıradaki takım yakalanabilir ne de alttaki takımlardan biri benim puanıma ulaşabilir, bu nedenle ligi altıncı sırada bitirdiği kesinleşen takımım adına bir lig değerlendirmesi yapacak olursam; her ne kadar osm, bilmediğim bir oyun da olsa sezon başında stamford bridge'de galibiyetlere zorlanmadan ulaşıyorduk fakat deplasmanlarda bir türlü mağlubiyet dışında bir sonuç alamıyorduk. yavaş yavaş ilk yarının ortasında bu şanssızlığımızı da üzerimizden attık ve deplasmanlardan da puan çıkarmaya başladık. sezon başında belirttiğim gibi aslında bu oyuna başlamamın tek nedeni olan tamanlamiylaotuzkarakterlinick'in yönettiği takımı yenmek için kolları sıvamıştık. nitekim haftalar 19'u gösterdiğinde hatırlarsanız manchester ibnesi kollayamadı kendini: https://i.hizliresim.com/lv8Dzk.jpg
19.haftadan sonra yine sezon başında belirttiğim gibi hem hedefimi gerçekleştirdiğim için, hem de iş güç koşuşturmaca derken oyundan uzak kaldığım için, ne takım umrumda oldu ne de maçlar, bazen iki üç gün aynı kadrolarla yenildiğim bile olmuş ama yapacak bir şey yok. hedef olarak kulüp yönetimi ne isterse istesin, sezon başında koyduğum hedefi tam 1-2den** vurduğum için, benim için herhangi bir sıkıntı yoktu.
ikinci yarı içeride dışarıda yenilgiler beraberliklerle kötü bir oyun ortaya koyuyordu chelsea fc. nitekim ne yaparsak yapalım taktikler, transferler hiç bir şey çare olmadı ve ikinci yarıda aldığımız sonuçlarla ekg çıktısı gibi bir grafiğe sahip olmuştu takım. moraller istanbul trafiğinin bayram dönemi gibi sarılı yeşilli görünüyordu. 39.haftaya geldiğimizde altıncı sıraya demir atmıştık ve önümüzdeki rakip yine manchester ibnesi idi. sezon başlamadan önce, takımım ligi kötü bir yerde bitirsin diye yanına ittifak toplamaya çalışan tamanlamiylaotuzkarakterlinick isimli menajere, takımım en güzel cevabı old trafford deplasmanında vermişti fakat 40.haftaya gelindiğinde büyüklüğümüzü gösterip kendisini ev sahibine yakışır bir şekilde ağırlamamız gerekliydi. önce hoş geldiniz sonra ufak tefek sohbetler, muhabbetler derken 4-1 yanını güzelce hazırladığımız sofraya buyuran tamanlamiylaotuzkarakterlinick kardeşim afiyetle gollerini yedi ve daha tatlıya geçemeden sofradan bir hışımla kalkıp ağlaya ağlaya gitti: http://i.hizliresim.com/qPgmMW.jpg
benim için "sonu jose mourinho gibi olacak." deyip, kendisi "manu başındaki louis van gaal" olan ergenime, kendi bileceği dilde şunu söylemek istiyorum; (bkz: koyduk mu). haxball'da yenildiğin yetmedi, bunda da yenildin... bildiğin bir oyun varsa söyle onda kapışalım kardeşim, ne bileyim fifa olur, counter strike olur, uzun eşek olur, yav saklambaç bile olur ama böyle olmuyor liseli ergen seni...*
bu arada belirtmeden geçemeyeceğim mou renktaşım iyi beddua ediyor, oynayacağınız karşılaşmalardan önce taktiklerinden, oyuncularından çok beddualarına dikkat edin onun... :( :( :(
ayrıca önümüzdeki sezonlarda oynayacaklara yardımcı olur mu bilmem ama şu bilgileri de paylaşayım;
takımda sakatlıklar tabi ki oldu fakat barca'dan aldığım ve daha sonra manchester city'e sattığım jordi alba'nın iki kez, ve 6 haftalık olmak üzere robert kenedy'nin bir kez yaşadığı sakatlıklar dışında bir sakatlık hatırlamıyorum. ayrıca 40.haftaya kadar 4 sarı karttan* cezalı duruma düşen abdul rahman baba dışında tam bir fair play örneği gösterildiği için takımıma da helal olsun diyorum sözlük. özellikle savunma oyuncuları kart görmeme anlamında başarılıydı, önümüzdeki sezon bu ligden transfer edebilen düşünebilir.
bu arada ofansif anlamda ilginç bir istatistik vereyim; sezon boyunca bir allahın kulu hattrick yapamadı ya la bir maçta ben şok, son iki haftada da yapamazlarsa evlerine ateşler salınsın :(
yaptığım transferler sonucunda -67.520.118 milyon eurocuk kulübü zarara sokmuşum orası ayrı konu sözlük :(
işte kulübü zarara sokan transferler: http://i.hizliresim.com/rZqmkz.jpg
en kötü üç transfer diyecek olursanız da başta 22 maçta sadece 4 gol atabilen robert lewandowski, oynadığı 6 maçta hiç gol atamayıp 6.17 ortalama yakalayan ve 6-7 kez katıldığı antrenmanlarda sadece +2 gelişen douglas costa ve 12.haftada alınıp, gelişmesiyle savunmaya yedek olması beklenen elseid hysaj idi. kendisi katıldığı antrenmanlarda doğru düzgün gelişemeyip anca 82'den 86'ya çıkabildi ki aynı antrenman sayılarında başlangıç sayılarını unuttum* ama baba 97'ye, kurt zouma 96'ya ulaştı...
buradan şimdilik 10 puan aşağıda ve 11.sırada yer alan manchester ibnesine tekrar selam eder, önümüzdeki dönemde iş ve tez yoğunluğu nedeniyle ne oyunda ne de sözlükte fazla takılamayacağım için size güzel muhabbetler, bol geyikler, iyi eğlenceler dilerim renktaşlar...