resim
Zlatan Ibrahimović
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:42
Boy:1.95
Uyruk:İsveç
  • 2048
    --- alıntı ---

    zlatan’ın 33. doğum günü geleneksel hale dönüşmüş bir kutlamayla başladı… oğulları maximilian ve vincent şarkılar söyleyerek odaya girdiler. saat daha çok erkendi, ama güzeldi.

    ibrahimovic elindeki hediye torbasını masanın üzerine koydu. efsanevi “zlatan ibrahimovic” ismi süslü harflerle beyaz kağıdın üzerine yazılmıştı. şimdiye dek birçok hediye almıştı, ama bu daha ilginçti.

    psg ve ibrahimovic’in rakibi toulouse kulübü, topuğundaki sakatlığı için bir kutu merhem/ilaç, maxi ve vincent içinse birkaç toulouse forması göndermişti. ve bir de mektup…

    “bugün senin doğum günün. 33, isa’nın öldüğü yaştasın… tüm anneler ve kız kardeşler gerçek ibrahimovic’i görmek istiyor. tüm aileyi futbol etrafında yeniden birleştir, zlatan. doğum günün kutlu olsun ve uzun yaşa, z! son 2 sezonda bize karşı yaptığın gıcıklıklara ve attığın gollere rağmen sana kin beslemiyoruz ve kızgın değiliz. sana teşekkür etmek istiyoruz… her şey için!”

    ibrahimovic bu komik hediyeden çok hoşlanır, ama bir yandan da rosengard’daki (malmö’de bir semt) göçmen mahallesi için burnun ucu sızlar.

    şimdi o burada! bosnalı bir bekçi ve hırvat bir temizlikçi kadının oğlu zlatan ibrahimovic! isveç kralı olmasa da hala isveç milli takımı’nın büyük kaptanı olarak geçen ay milli takım formasıyla 100. maçına çıktı ve tarihi gol rekorunu kırdı.

    şimdi kendi kendine soruyor: “nasıl oldu da rosengard’dan olan bu “değersiz” genç bu kadar yolu nasıl kat etti?”

    “herkes boş konuşuyor ve bunu başarabileceğime inanmıyordu. onlar benim geveze, boş konuşan biri olduğumu düşünüyor ve bir başarı elde edeceğime inanmıyorlardı. onlar için benim hayal gücüm çok aptalcaydı… hiçbir zaman gerçekleşmeyecekti. şimdi buradayım ve kendi hayallerimi nerede sonlandıracağıma kendim karar veriyorum.”

    soluklanmak için küçük bir ara veriyor. 33. yaş günü pastasını üflemeden önce zlatan’ı övecek daha çok söz var. “haydi 15 yıl öncesine dönelim ve her şeyin nasıl gerçekleştiğine göz atalım. benim hakkımda boş konuşanlar kimlerdi ki? ben onlara laflarını yedirdim. bu benim gerçek zaferim!”

    bu yakınlarda bir isveç televizyonunda “from rosengard with more than one goal” isminde zlatan belgeseli yayınlacak. bu belgesel kendini beğenmiş bir bisiklet hırsızının futbol sahasında nasıl bir top sihirbazına dönüştüğünün hikayesi anlatıyor.

    belgesel hakkında konuşurken zlatan, bunun gerçekten çok heyecan verici ve duygusal olduğundan bahsediyor. – “belgeseli yapmak 6 ayımızı aldı. beni takip eden bir kamera yerine beni yüz yüze görecek bir kamera tercih ettim. ama kitabı yazarken farklı yönlerimi izlemek için bir gazeteci beni daima takip ediyordu. ama bu kez bir kamera ekibi ile çalışıyordum. bunu yapmamın sebebi özel hayatımda nasıl farklı biri olduğumu ve rosengard’dan gelip de milli takımda rekorları nasıl kırdığımı göstermek içindi. bu belgeselde babamı da yakından tanıyacaksınız.”

    bana babası ile olan birkaç dokunaklı anısından bahsetti… bir gün, zlatan’ın babası sefik ibrahimovic, oğluna ikea’dan yatak almaya karar verir, ama aldıktan sonra paraları biter ve taşıma ücretini ödeyemezler… “yatağı eve babamla birlikte kolumuzda taşıyarak getirdik. yaptığımız çok inanılmaz bir şeydi. annemle daha çok zaman geçirdim ama babamla daha çok şey yaşadım. bir keresinde tüm maaşını antrenman kampına katılmam için bana verdiği ve kirayı ödeyemedi…”

    “futbol hayatımı kurtardı.”

    zlatan büyüdüğü rosengard’ın aslında nasıl tehlikeli bir yer olduğunu anlatırken bunları söylüyordu. “belki de korktuğumdandı ama ben hep içki ve uyuşturucudan uzak durdum. bu beni farklı kılan şeydi. ve futbol benim hayatımı kurtardı.”

    bu konu hakkında konuşmayı sürdürürken ibrahimovic şunları da ekliyordu. “eğer farklıysanız ve ya az da olsa fırsatınız varsa bir şeyler başarabilirsiniz. ben bunun kanıtıyım! hiçbir zaman hayranlık duyulacak bir hayatım olmadı, hiçbir zaman da hayran olunacak biri değildim. etrafımdaki insanlar da hayranlık duyulacak kişiler değildiler. hayran duyulacak bir semtte yaşamadım. kendini farklı veya şanssız hissedenlere benim mesajım; eğer kendinize inanıyorsanız bunu başarabilirsiniz! her şey kendinize bağlı.”

    estonya ve ingiltere’ye attığı gollerinden bahsederken zlatan bu golleri gerçeğe dönüştürmek için çok çalıştığından bahsediyordu. hatta ingiltere’ye attığı golün neredeyse aynısını antrenmanda atmış ve bu golün daha güzel olduğunu söyleyenlere zlatan’ın cevabı yine esprili olmuş: “hayır, ben ingiltere’ye attığım golü tercih ediyorum. çünkü istediğimiz zaman onu youtube’dan izleme imkanımız var.”

    ibrahimovic dünya kupası’na gidememenin çok acı verici olduğu söylüyordu. “bensiz geçen dünya kupası’nı izlemekten daha kötü bir şey olamazdı.” ama zlatan brezilya’ya gitti ve ingiltere – uruguay ve şili – ispanya maçlarını tribünden izledi. ingiltere’nin sürpriz şekilde elenmesi ile ilgili düşünceleri şöyleydi: “ingiltere’nin üzerinde çok büyük bir baskı var. herkes onların dünya şampiyonu olmasını bekliyor!” kaptan rooney için düşünceleri ise daha farklı. “rooney’i beğeniyorum. bana göre o her zaman galibiyete aç bir oyuncu. diğerleri mi? onları yargılayamam, çünkü hiç birini tanımıyorum.”

    13 yıl önce zlatan, arsene wenger tarafından deneme antrenmanına davet edildiğinde arsenal’e imza atsaydı şimdi nasıl bir farklı hayatının olacağını hiç düşünüyor mu?

    “şimdilerde wenger bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söylüyor. ama ben yeteneklerimi sorgulatmak istemedim. yeterince iyi olduğumu düşünüyorum. bunları wenger’e sergilemeye ihtiyacım yoktu. zaten arsenal ile anlaşmaya yakın olduğum söylenemezdi ki, sonraki gün ajax’a imza attım.”

    bir gün bir ingiliz takımında forma giymeyi düşünüyor musun?

    “hayır, paris’te mutluyum. premier league’e saygı duyuyorum. kuşkusuz dünyanın en iyi ligi ve diğer liglerin hiçbiri bu lig kadar ilgi çekici değil. ama farklı liglerde futbol oynama şansı bulduğum için mutluyum.”

    “hollanda’da ajax stiliyle çok güzel futbol oynuyorlar. tek dokunuş, ver-kaç. onların sistemi çok ilginçti. onlarda orta saha ve forvet terimleri yoktu, her şey numarala göre belirlenmişti. 7 numara sağ açıktı. 9 numara merkez santrfor, 10 numaraysa onun arkasındaki oyuncuydu. rekabet diğer liglerdeki ile aynı değildi, ama çok iyi bir başlangıç yakalamıştım. daha sonra italya’ya gittim…”

    “bir forvet için serie a çok zorlu ve mücadeleci bir lig. onlar hala gol yememenin atmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorlar. ama ispanya’da her zaman birinci golden sonra ikinci ve üçüncü golü düşünüyorlar.”

    guardiola ile tartışmalarına rağmen zlatan barcelona’daki kariyerini iyi olarak nitelendiriyor.

    “muhtemelen futbol tarihinin en iyi takımındaydım. harika oynuyorduk. maçtan saatler öncesinden galip geleceğimizi biliyordum. etrafıma baktığımda messi, iniesta, xavi, busquets, pique, puyol ve dani alves gibi harika futbolcular görüyordum. inanılmazdı! bu başka bir dünyanın futboluydu ve buna bayılıyordum. bu teknik açıdan da harikaydı.”

    ama zlatan barcelona futbolcularının okul çocukları gibi davranmalarından şikayetçiydi.

    “onlar süperstar olmalarına rağmen aynen bir okul çocuğu gibi disiplinliydiler. onlar teknik direktörün söylediği her şeyi yapıyorlar. italya’ya gittiğinde ise bu farklıdır. takımda dünyanın en iyisi olduğu düşünen 22 farklı kişilik var.”

    şimdiye dek çalıştığın en zeki teknik direktör jose mourinho mu?

    “evet. mourinho en zeki teknik direktör ve herkese aynı türde davranmaz. %100’ü almak için kiminle nasıl davranılması gerektiğini çok iyi bilir.

    peki barcelona’nın disiplini ve mourinho’nun kontrolcü kişiliği senin babalık karakterine ne gibi katkılar sağladı? eğer bir gün maxi ve vincent de senin rosengard’da yaptığın gibi bisiklet çalmaya kalkışsalar tepkin nasıl olurdu?

    “onlar kesinlikle sert bir ceza alırlardı. evet ben bunu yaptım, ama beni kontrol edecek biri yoktu. bunun her zaman böyle olması gerektiğini düşünüyorduk ancak bu doğru yol değildi… bana göre disiplin ve saygı her şeyden çok önemli. yaşları 18’i bulduğunda ne isterlerse yapabilirler. ama şu an benim çatım altında yaşıyorlar ve benim kurallarıma uymak zorundalar. üstelik onların benle şakalaşması ve beni zlatan çağırmaları da bazen hoşuma gitmiyor. onlar beni “baba” diye çağırmalı. bu konuda çok hassasım.”

    ibrahimovic kazandığı her kupaya ayrı önem veriyor.

    “şu ana dek 23 farklı kupa kazandım ve bir tanesi eksik, şampiyonlar ligi. psg ile bu kupayı da kazanmayı deniyoruz. eğer kazanamazsak bu sorun olmaz, çünkü 23 tane kupam zaten var. nerelerden gelerek bunları kazanmam muhteşem! müthiş bir macera yaşadım.”

    günün birinde futbol kariyerinin bitmesinden korku duyuyor mu?

    “hayır, ben bunun yakın olduğunu düşünüyorum. futbol oynadığınız zaman, zamanınızın çoğunu otellerde geçiriyorsunuz ve çok şey kaybediyorsunuz. büyük oğlum 8 yaşında, küçüğü ise 6. her gün onlarla birlikte olamıyorum. kariyerimi zirvede bitirmeyi ve tam bir aile babası olmayı istiyorum.”

    bu isveç’e euro2016 turnuvasında önderlik ettikten sonra olabilir mi?

    sonda zlatan ellerini yana açıyor ve gülerek:

    “bir yolunu bulacağım. yaşayıp görmek lazım. beni tanıyorsunuz, her zaman bir yolunu buluruz…”

    --- alıntı ---

    not:2014 yılından bir röportaj.
App Store'dan indirin Google Play'den alın