91
oyuncu değerlendirmelerim şöyle olan maç:
cenk: çok güven vermedi, sakatlandığı pozisyonda çok çabuk davranıp açıyı kapatarak bir gol kurtardı.
eray: enteresan şekilde kendine güvenerek oynadı, yan topları çok rahat aldı, güven verdi.
tarik: bir şeyler yapmaya çalışıyor ama galatasaray futbol takımının bir parçası olamıyor, asla doğru hareketi yapamıyor, mücadelesi var ama faydasız.
denayer: çok enteresan kritik hatalar yapmasına ragmen şansı yanındaydı, atletik ve güçlü bir çocuk aynı zamanda sorumluluk almaktan asla kaçmıyor. çok güven vermese de partnerinden daha iyiydi diyebilirim.
semih: denayer'in tam tersine asla sorumluluk almadı, kaçak güreşti, hala tekte karşıladığı topları nereye vurduğunu kendi de bilmiyor, aklını kullanmadan spontane oynuyor.
koray: zaten güçlüydü daha da güçleniyor en büyük handikapı ikili mücadelelerde yeteri kadar sert olamamasıydı sanırım bu konuda kendini geliştiriyor.
carole: at gibiydi, fiziği çok iyi fakat maç eksiği belli oluyordu, hücuma cıkışları artık daha cüretkar, hava toplarında takımın en iyisi. bence sol bekte ilk tercih olmalı. kornerlerde mutlaka çıkmalı.
rodriguez: yavaş yavaş galatasaray'dan umudunu kesiyor, normalden daha tedirgindi, oynatıldığı mevkiden memnun değildi, sınırlanmıştı. kötü oynadı.
bilal: çok sevdiğim bir klasik 10 numara. arkadaşın biri de bahsetmiş, son derece lakayıt oynadı, tamamen şov amaçlı top oynadı eski takımına karşı. maçı pek ciddiye almamıştı. yakışmadı kendisine.
emre: ilk 70 dakika gerçekten standard emre çolak'tan bile kötüydü son 20 dakika biraz bir şeyler yapmaya çalıştı ama genel olarak isteksizdi diyebilirim. o da umudu kesmiş.
linnes: ilk maçında sağ kanatta gördük. yeni olmasına ragmen riske girmekten kaçınmadı, bu riskler ona top kaybı olarak döndüyse bile umut biraz becerikli olabilse ilk maçında asist yapmış olacaktı. 24 yaşında olmasına ragmen ne yaptığını bilen olgun bir oyuncu gördüm ben. top kayıplarında asla oyundan düşmedi moralini bozmadı, psikolojik olarak saglam durdu.
yasin: bilal gibi o da son derece lakayıt bir top oynadı, kendi çapında keyif almaya çalıştı, tüm takımı çalımlamaya kalktı, başaramadı. vermesi gereken yerlerde yine pas vermedi.
umut: standart umut performansı bu işte. bundan iyi olamaz ve kötü de olmamalı. tek santrfor olarak yasin bilal ve linnes'in desteği de çok az olmasına ragmen akhisar savunmasını çok yordu, paylaşımcılık ile bencillik arasındaki cizgiyi korudu, güzel bir kafa vuruşuyla golü yaptı, sagdan getirdiği topta linnes'e attırmayı çok istedi ama linnes markajdan çıkıp kendini gösteremeyince kaleye vurdu yine de etkili bir şuttu. bir de linnes'in pasında kalecinin ayagı üzerinden kaldırabilseydi 2. golü olacaktı. standart umut bulut vardı. ve linnes ile iyi anlaşması enteresandı.
cenk: çok güven vermedi, sakatlandığı pozisyonda çok çabuk davranıp açıyı kapatarak bir gol kurtardı.
eray: enteresan şekilde kendine güvenerek oynadı, yan topları çok rahat aldı, güven verdi.
tarik: bir şeyler yapmaya çalışıyor ama galatasaray futbol takımının bir parçası olamıyor, asla doğru hareketi yapamıyor, mücadelesi var ama faydasız.
denayer: çok enteresan kritik hatalar yapmasına ragmen şansı yanındaydı, atletik ve güçlü bir çocuk aynı zamanda sorumluluk almaktan asla kaçmıyor. çok güven vermese de partnerinden daha iyiydi diyebilirim.
semih: denayer'in tam tersine asla sorumluluk almadı, kaçak güreşti, hala tekte karşıladığı topları nereye vurduğunu kendi de bilmiyor, aklını kullanmadan spontane oynuyor.
koray: zaten güçlüydü daha da güçleniyor en büyük handikapı ikili mücadelelerde yeteri kadar sert olamamasıydı sanırım bu konuda kendini geliştiriyor.
carole: at gibiydi, fiziği çok iyi fakat maç eksiği belli oluyordu, hücuma cıkışları artık daha cüretkar, hava toplarında takımın en iyisi. bence sol bekte ilk tercih olmalı. kornerlerde mutlaka çıkmalı.
rodriguez: yavaş yavaş galatasaray'dan umudunu kesiyor, normalden daha tedirgindi, oynatıldığı mevkiden memnun değildi, sınırlanmıştı. kötü oynadı.
bilal: çok sevdiğim bir klasik 10 numara. arkadaşın biri de bahsetmiş, son derece lakayıt oynadı, tamamen şov amaçlı top oynadı eski takımına karşı. maçı pek ciddiye almamıştı. yakışmadı kendisine.
emre: ilk 70 dakika gerçekten standard emre çolak'tan bile kötüydü son 20 dakika biraz bir şeyler yapmaya çalıştı ama genel olarak isteksizdi diyebilirim. o da umudu kesmiş.
linnes: ilk maçında sağ kanatta gördük. yeni olmasına ragmen riske girmekten kaçınmadı, bu riskler ona top kaybı olarak döndüyse bile umut biraz becerikli olabilse ilk maçında asist yapmış olacaktı. 24 yaşında olmasına ragmen ne yaptığını bilen olgun bir oyuncu gördüm ben. top kayıplarında asla oyundan düşmedi moralini bozmadı, psikolojik olarak saglam durdu.
yasin: bilal gibi o da son derece lakayıt bir top oynadı, kendi çapında keyif almaya çalıştı, tüm takımı çalımlamaya kalktı, başaramadı. vermesi gereken yerlerde yine pas vermedi.
umut: standart umut performansı bu işte. bundan iyi olamaz ve kötü de olmamalı. tek santrfor olarak yasin bilal ve linnes'in desteği de çok az olmasına ragmen akhisar savunmasını çok yordu, paylaşımcılık ile bencillik arasındaki cizgiyi korudu, güzel bir kafa vuruşuyla golü yaptı, sagdan getirdiği topta linnes'e attırmayı çok istedi ama linnes markajdan çıkıp kendini gösteremeyince kaleye vurdu yine de etkili bir şuttu. bir de linnes'in pasında kalecinin ayagı üzerinden kaldırabilseydi 2. golü olacaktı. standart umut bulut vardı. ve linnes ile iyi anlaşması enteresandı.
