5102
kendisi gönderildi ise gönderilmesi doğru karardır; eğer gönderilmedi ise satın alma opsiyonlu olarak gönderilmesi gerekir.
öncelikle şunu söyleyerek lafa başlayayım. emre çolak en kötü futbolcu tipidir. futbolcu yeteneksiz ise zaten yeteneksizdir; yapabileceği şeyler sınırlıdır. yetenekli adamın mevcut hali ile yetinmesi ve yıllar boyunca üzerine en ufak bir şey koymaması ise hem kariyerine hem de futbola ihanettir. bu yüzden acı olan gerçeği kabul edip, 2009 yılından beri takımda olan emre çolak'ın bu saatten sonra galatasaray forması ile verimli olamayacağını anlamak lazım.
futbol dediğimiz olay anormal haller olmadıktan sonra 15 sene prime dönemini yaşayabileceğiniz bir karakter. 18-33 yaş, ki 33 bile abartı olabilir; hayattan kesilip kendinizi futbola adarsanız, ortalama bir manga adamın 40 yıllık meslek kariyerleri boyunca kazanacağı paranın kat kat fazlasını kazanmanız, doğru yatırımlar ile ömrünüzün sonuna kadar elinizi sıcak sudan soğuk suya sokmadan yaşamanız, bunu yaparken evlatlarınızın da hayatını büyük ölçüde garanti altına almanız mümkün. yine diğer mesleklerden farklı olarak antrenman saatleri daha ılımlı. çalışma saatiniz az, her g
yazılanları hızlıca okudum; lucescu olsa... denmiş. rijkaard, mancini, prandelli, fatih terim. bu adamları seversin sevmezsin ama özellikle rijkaard, prandelli ve fatih terim kariyerleri boyunca genç oyuncuları desteklemiş, altyapıdan birçok ismi a takım kadrosuna katmış isimler. hiçbirinde olmadı.
arkadaşlar emre 24 yaşında. messi 24 yaşında iken ballon d'or kazanıyordu. hadi messi ütopik örnek diyelim, christian eriksen var elimizde. tottenham ile uçuşta. hadi diyelim bunun altyapısı ajax. yine aslen barcelonalı alen haliloviç gijon da başarılı işler yapıyor, evvelinde de bizden daha iyi bir takım olmadığı belli olan dinamo'da oynadı. kendisinden daha kısa ve yavaş olmasına rağmen marco verratti, aynı boyu ile psg'ye pescara'dan transfer oldu ve orta saha göbeği, hatta defansif orta saha oynuyor. bu adamlar yaşça emreden küçük, fizik olarak emreye yakın, (eriksen ile aralarında 9 cm boy, 6 kilo farkı var ama epl de oynuyor adam). bunun gibi onlarca adam sayabiliriz.
emre çolak'a galatasaray yetti. ben taraftar olarak konuşursam galatasaray benim için her şeydir, mutluluktur, sevinçtir. öte yandan genç ve yetenekli bir futbolcu olsam, bayern, real, barca, gibi kulüpler başta olmak üzere bizden daha iyi ve elit takımlar varken, hele önümde arda gibi bir örnek varken galatasaray ile yetinmezdim. arda çok mu hızlıydı? giggs? beckham? hayır. ama kanatlarını domine edebiliyorlardı. emre çolak, 2010 sezonu ve yeniden yapılanma içinde dahi düzenli olarak kendini gösteremedi, gelişemedi. saman alevi gibi, bir iyi oynadı ise 10 kötü oynadı. bu 18, hatta 20 yaşında bir futbolcu için belki kabul edilebilir ama kendimizi kandırmayalım günümüz futbolunda 24 yaşındaki adama çok da genç gözüyle bakmıyoruz.
halen topu aldığında gereksiz oynamalar, saha içerisinde abilerini kollamalar (geçen sezon oynanan sivas kupa yarı final 2. maçına bakınız) ve "bu bana yeter abi" modunda olması nedeniyle prensip olarak gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum.
öncelikle şunu söyleyerek lafa başlayayım. emre çolak en kötü futbolcu tipidir. futbolcu yeteneksiz ise zaten yeteneksizdir; yapabileceği şeyler sınırlıdır. yetenekli adamın mevcut hali ile yetinmesi ve yıllar boyunca üzerine en ufak bir şey koymaması ise hem kariyerine hem de futbola ihanettir. bu yüzden acı olan gerçeği kabul edip, 2009 yılından beri takımda olan emre çolak'ın bu saatten sonra galatasaray forması ile verimli olamayacağını anlamak lazım.
futbol dediğimiz olay anormal haller olmadıktan sonra 15 sene prime dönemini yaşayabileceğiniz bir karakter. 18-33 yaş, ki 33 bile abartı olabilir; hayattan kesilip kendinizi futbola adarsanız, ortalama bir manga adamın 40 yıllık meslek kariyerleri boyunca kazanacağı paranın kat kat fazlasını kazanmanız, doğru yatırımlar ile ömrünüzün sonuna kadar elinizi sıcak sudan soğuk suya sokmadan yaşamanız, bunu yaparken evlatlarınızın da hayatını büyük ölçüde garanti altına almanız mümkün. yine diğer mesleklerden farklı olarak antrenman saatleri daha ılımlı. çalışma saatiniz az, her g
yazılanları hızlıca okudum; lucescu olsa... denmiş. rijkaard, mancini, prandelli, fatih terim. bu adamları seversin sevmezsin ama özellikle rijkaard, prandelli ve fatih terim kariyerleri boyunca genç oyuncuları desteklemiş, altyapıdan birçok ismi a takım kadrosuna katmış isimler. hiçbirinde olmadı.
arkadaşlar emre 24 yaşında. messi 24 yaşında iken ballon d'or kazanıyordu. hadi messi ütopik örnek diyelim, christian eriksen var elimizde. tottenham ile uçuşta. hadi diyelim bunun altyapısı ajax. yine aslen barcelonalı alen haliloviç gijon da başarılı işler yapıyor, evvelinde de bizden daha iyi bir takım olmadığı belli olan dinamo'da oynadı. kendisinden daha kısa ve yavaş olmasına rağmen marco verratti, aynı boyu ile psg'ye pescara'dan transfer oldu ve orta saha göbeği, hatta defansif orta saha oynuyor. bu adamlar yaşça emreden küçük, fizik olarak emreye yakın, (eriksen ile aralarında 9 cm boy, 6 kilo farkı var ama epl de oynuyor adam). bunun gibi onlarca adam sayabiliriz.
emre çolak'a galatasaray yetti. ben taraftar olarak konuşursam galatasaray benim için her şeydir, mutluluktur, sevinçtir. öte yandan genç ve yetenekli bir futbolcu olsam, bayern, real, barca, gibi kulüpler başta olmak üzere bizden daha iyi ve elit takımlar varken, hele önümde arda gibi bir örnek varken galatasaray ile yetinmezdim. arda çok mu hızlıydı? giggs? beckham? hayır. ama kanatlarını domine edebiliyorlardı. emre çolak, 2010 sezonu ve yeniden yapılanma içinde dahi düzenli olarak kendini gösteremedi, gelişemedi. saman alevi gibi, bir iyi oynadı ise 10 kötü oynadı. bu 18, hatta 20 yaşında bir futbolcu için belki kabul edilebilir ama kendimizi kandırmayalım günümüz futbolunda 24 yaşındaki adama çok da genç gözüyle bakmıyoruz.
halen topu aldığında gereksiz oynamalar, saha içerisinde abilerini kollamalar (geçen sezon oynanan sivas kupa yarı final 2. maçına bakınız) ve "bu bana yeter abi" modunda olması nedeniyle prensip olarak gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum.
