4754
"allah'ın herkese nasip ettiği kendisinden faydalanılan maddi ve manevi her şey rızık olarak adlandırılmaktadır."
rızık kavramının tanımı ile karşı karşıyasınız bayanlar baylar.
dini kavramları böylesi kullanmaktan çekinmeyen birisinin, rızık için çalışmanın da islam'ın bir gerekliliği olduğunu bilmesini beklersiniz.
işçi dediğiniz ise fiziksel veya zihinsel emeğini satarak geçimini sürdürmeye çalışan insandır.
hamit gelirken sakat olduğunu biliyorduya getiriyorsanız hamit en hafif tabiriyle namussuzdur.
bize gelirken hamit'in futbol hayatını bu ölçüde etkileyebilecek bir sakatlığı olduğundan şüpheliyim. varsa da kendisi bunu biliyordu diye düşünmek de istemiyorum. o kadar da değil.
mesele bu kadar sık sakatlanması değil zaten.
hiçbir futbolcunun böyle bir kaderi yaşamak isteyeceğini düşünmüyorum açıkçası.
mevzu hamit efendinin real madrid'de oynarken "ben sakattım o yüzden paramı haketmiyorum ödemeyin" tarzı konuşup galatasaray'da aynı senaryo yaşanınca aldığı parayı, geçtim iade etmeyi teklif etmeyi; kendinde varoluşsal bir hakmış gibi görmesi.
profesyonel işçi kavramına da oturtamayız bunu. o sektörde işler değişik çünkü. normal bir sektörde olsa, hamit en iyi ihtimalle malulen emekli edilirdi.
neyse.
yani mesele hamit'in yüzsüzlüğü ve yükselen "dini kavramları kullanarak yanlışları aklama" düsturunu kullanıp madrid'de başka istanbul'da başka ağızlar kullanmasıymış.
tanrı düşmanımın bile tutarlısıyla karşılaştırsın.
rızık kavramının tanımı ile karşı karşıyasınız bayanlar baylar.
dini kavramları böylesi kullanmaktan çekinmeyen birisinin, rızık için çalışmanın da islam'ın bir gerekliliği olduğunu bilmesini beklersiniz.
işçi dediğiniz ise fiziksel veya zihinsel emeğini satarak geçimini sürdürmeye çalışan insandır.
hamit gelirken sakat olduğunu biliyorduya getiriyorsanız hamit en hafif tabiriyle namussuzdur.
bize gelirken hamit'in futbol hayatını bu ölçüde etkileyebilecek bir sakatlığı olduğundan şüpheliyim. varsa da kendisi bunu biliyordu diye düşünmek de istemiyorum. o kadar da değil.
mesele bu kadar sık sakatlanması değil zaten.
hiçbir futbolcunun böyle bir kaderi yaşamak isteyeceğini düşünmüyorum açıkçası.
mevzu hamit efendinin real madrid'de oynarken "ben sakattım o yüzden paramı haketmiyorum ödemeyin" tarzı konuşup galatasaray'da aynı senaryo yaşanınca aldığı parayı, geçtim iade etmeyi teklif etmeyi; kendinde varoluşsal bir hakmış gibi görmesi.
profesyonel işçi kavramına da oturtamayız bunu. o sektörde işler değişik çünkü. normal bir sektörde olsa, hamit en iyi ihtimalle malulen emekli edilirdi.
neyse.
yani mesele hamit'in yüzsüzlüğü ve yükselen "dini kavramları kullanarak yanlışları aklama" düsturunu kullanıp madrid'de başka istanbul'da başka ağızlar kullanmasıymış.
tanrı düşmanımın bile tutarlısıyla karşılaştırsın.