4750
tobias linderoth kadrosunu dolduran futbolcumuz, önceden "linderoth takımla birlikte çalıştı" haberini gördüğümüzde "hee ya bizim öyle bir futbolcumuz vardı değil mi..." derdik şimdi o konumu hamit aldı, şu saatten sonra bir katkı vereceğini düşünmüyorum bir şekilde sahada kalabilse çok iyi şeyler yapabilirdi,
diğer taraftan şu "rızık" kelimesinden eleştirilmesi cidden "linç" boyutuna geldi diğer taraftan daha önce furkan aldemir konusunda yaşanan bu "o kadar maaş alıyor" saçmalığı üzerinden vurulması linç kültürünün bu toplumun iliklerine kadar işlediğinin en net kanıtı (tanıl bora kitabına eklemeli bence)
hamit gelirken sağlık raporlarını gizlemedi bunun üstüne kulüp 5 yıldızlı hastanede kontrollerini yaptırdı ve eşek yüküyle parayı verirken tüm bunları bilerek sözleşmesine yazdı ve bu sözleşmede sakatlık olursa paranı az alırsın yada çok iyi oynarsan maaşına zam yaparız diye bir ibare bulunmuyor o nedenle hamit bir iş kazası yaşamış, ardına bir iş kazası daha yaşamış bu süreç böyle devam edip hastanede geçirdiği süre sahada geçirdiği süreyi aşmıştır, ortamlarda "iş, emek, özgürlük" teslisini dilinden düşürmeyen bireyler söz konusu kendilerinden daha iyi ekonomik şartlarda yaşayan insanlar olunca birden "patron sevici" oluvermeyi "kulüp sevicilikle" cilalayıp önümüze atıyor ki aksini söyleyenler ya "hamit sevici ya kulüp düşmanı" ilan edilsin, bu süreç bu ülkenin eğitim tornasından geçen her bireyin kaderi galiba.
şimdi sokakta kalan mülteci, kağıt toplayan evsiz insanları düşünelim, senin benim kazandığım 10 lirayı 1 senede kimisi 5 senede kazanamıyor, allah uzak etsin bir iş kazası geçirsen ve patronun paranı yatırmasa yada patronun "mevcut ekonomik durum bikbik" diyerek maaşları 2 ay geriden ödese isyan etmek senin en doğal hakkın ama gidip o sokakta kalan insanlara sorsak "benim 10 senede kazanacağım parayı 1 senede kazanıyorlar sonrada isyan ediyorlar pehh" şeklinde bir cevap almamız son derece doğal karşılanmalı.
şunun ayrımını yapalım bu insanlar yaşamlarını bu spordan kazanan profesyonel işçiler, hayat standartlarını bu işten kazandıkları para ile kurdular ve korumaları da bu işe bağlı. bu kulübü bizim gibi sevmeleri deli olmaları gerekmiyor, tıpkı senin iş yerin için yanıp kavrulmadığın gibi.
bu insanlar sözleşmelerinde yazan şartların yerine getirilmesi dışında herhangi bir şey isterlerse bu insanları kınamak en doğal hakkımız adamlar şartları en başından karşılıklı olarak anlaşılmış sözleşmesinin karşılığını alıyor
hamit altıntop sözleşmesinde iş kazası geçirmeyeceğim, sakatlanmayacağım diye bir taahhüt vermiş mi ? ebue "son senemde gelen teknik direktör beni beğenmezse paramı vermezseniz kabul" yazdırmış mı ? aroyo "benim eşek yüküyle param var 400bin dolarımı 9 ay geriden ödeseniz dert değil" maddesi mi koydurmuş ? furkan aldemir "2 senedir düzenli para alamazsam dert değil" maddesini mi ihlal etmiş giderken ?
bu oyuncuları getirirken saçma sapan paraları önlerine döken ve o sözleşmeleri kabul eden yöneticiler dışında bu olaylarda suçlu hiç kimse yok.
en basitinden kıçı kırıp bir plaza şirketinde dahi maaşını yan bankoda çalışan kişiye söyeleyemezsin, yan bankodaki adamdan daha fazla zam yada maaş aldığını yarın gidip söyleyebiliyorsan, hamit altıntop'un o verdiği röportajda "yahu bizim kazandığımız paradan size ne ?" demesini eleştirmene tek kelime etmem.
kendisine para teklif edilen x oyuncu değil, real madrid gibi bir kulüpte ki antrenman teknikleri ve sağlık ekibine rağmen 3 maç üst üste kadroya girememiş adama bu kadar para veren yöneticinin suçudur, şuan sana gel google'da ayda 20bin $ para vereceğiz diyen kişiye "abi yok ben o kadar etmem benim yeteneklerim ve sağlık durumum ayda 20bin doları alacak seviyede değil" dermisin ? yada iş kazası geçirsen nefes alıp vermende günlük işlerini yapmadan bir sıkıntı olmasa da bilgisayar karşısına geçtiğinde gözlerin göremez hale geliyorsan "ya ben gezip dolanıyorum, yürüyorum hoplayıp zıplıyorum ama asıl işim olan bilgisayar karşısına geçemiyorum bana maaş vermeyin" dermisin ?
bu pop kültürünün oluşturduğu şarkıcı, sporcu, dizi oyuncuları vs fark etmez... yaptıkları işin tartışılmasına sözüm yok ama bunu kişilik infazına dönüştürmeyi bırakalım, bu tavır asıl suçlunun saklanmasına olanak sağlamaktan başka hiçbir şeye yaramıyor,
tobias linderoth vakıasından sonra kaç kez aynı duruma düştüğümüzü bir düşünün bu bile bu tavrın bizi iki adım öteye taşımadığını görmek için yeterli değil mi ?
o transferi yapan yöneticinin adını hatırlayan var mı ?
diğer taraftan şu "rızık" kelimesinden eleştirilmesi cidden "linç" boyutuna geldi diğer taraftan daha önce furkan aldemir konusunda yaşanan bu "o kadar maaş alıyor" saçmalığı üzerinden vurulması linç kültürünün bu toplumun iliklerine kadar işlediğinin en net kanıtı (tanıl bora kitabına eklemeli bence)
hamit gelirken sağlık raporlarını gizlemedi bunun üstüne kulüp 5 yıldızlı hastanede kontrollerini yaptırdı ve eşek yüküyle parayı verirken tüm bunları bilerek sözleşmesine yazdı ve bu sözleşmede sakatlık olursa paranı az alırsın yada çok iyi oynarsan maaşına zam yaparız diye bir ibare bulunmuyor o nedenle hamit bir iş kazası yaşamış, ardına bir iş kazası daha yaşamış bu süreç böyle devam edip hastanede geçirdiği süre sahada geçirdiği süreyi aşmıştır, ortamlarda "iş, emek, özgürlük" teslisini dilinden düşürmeyen bireyler söz konusu kendilerinden daha iyi ekonomik şartlarda yaşayan insanlar olunca birden "patron sevici" oluvermeyi "kulüp sevicilikle" cilalayıp önümüze atıyor ki aksini söyleyenler ya "hamit sevici ya kulüp düşmanı" ilan edilsin, bu süreç bu ülkenin eğitim tornasından geçen her bireyin kaderi galiba.
şimdi sokakta kalan mülteci, kağıt toplayan evsiz insanları düşünelim, senin benim kazandığım 10 lirayı 1 senede kimisi 5 senede kazanamıyor, allah uzak etsin bir iş kazası geçirsen ve patronun paranı yatırmasa yada patronun "mevcut ekonomik durum bikbik" diyerek maaşları 2 ay geriden ödese isyan etmek senin en doğal hakkın ama gidip o sokakta kalan insanlara sorsak "benim 10 senede kazanacağım parayı 1 senede kazanıyorlar sonrada isyan ediyorlar pehh" şeklinde bir cevap almamız son derece doğal karşılanmalı.
şunun ayrımını yapalım bu insanlar yaşamlarını bu spordan kazanan profesyonel işçiler, hayat standartlarını bu işten kazandıkları para ile kurdular ve korumaları da bu işe bağlı. bu kulübü bizim gibi sevmeleri deli olmaları gerekmiyor, tıpkı senin iş yerin için yanıp kavrulmadığın gibi.
bu insanlar sözleşmelerinde yazan şartların yerine getirilmesi dışında herhangi bir şey isterlerse bu insanları kınamak en doğal hakkımız adamlar şartları en başından karşılıklı olarak anlaşılmış sözleşmesinin karşılığını alıyor
hamit altıntop sözleşmesinde iş kazası geçirmeyeceğim, sakatlanmayacağım diye bir taahhüt vermiş mi ? ebue "son senemde gelen teknik direktör beni beğenmezse paramı vermezseniz kabul" yazdırmış mı ? aroyo "benim eşek yüküyle param var 400bin dolarımı 9 ay geriden ödeseniz dert değil" maddesi mi koydurmuş ? furkan aldemir "2 senedir düzenli para alamazsam dert değil" maddesini mi ihlal etmiş giderken ?
bu oyuncuları getirirken saçma sapan paraları önlerine döken ve o sözleşmeleri kabul eden yöneticiler dışında bu olaylarda suçlu hiç kimse yok.
en basitinden kıçı kırıp bir plaza şirketinde dahi maaşını yan bankoda çalışan kişiye söyeleyemezsin, yan bankodaki adamdan daha fazla zam yada maaş aldığını yarın gidip söyleyebiliyorsan, hamit altıntop'un o verdiği röportajda "yahu bizim kazandığımız paradan size ne ?" demesini eleştirmene tek kelime etmem.
kendisine para teklif edilen x oyuncu değil, real madrid gibi bir kulüpte ki antrenman teknikleri ve sağlık ekibine rağmen 3 maç üst üste kadroya girememiş adama bu kadar para veren yöneticinin suçudur, şuan sana gel google'da ayda 20bin $ para vereceğiz diyen kişiye "abi yok ben o kadar etmem benim yeteneklerim ve sağlık durumum ayda 20bin doları alacak seviyede değil" dermisin ? yada iş kazası geçirsen nefes alıp vermende günlük işlerini yapmadan bir sıkıntı olmasa da bilgisayar karşısına geçtiğinde gözlerin göremez hale geliyorsan "ya ben gezip dolanıyorum, yürüyorum hoplayıp zıplıyorum ama asıl işim olan bilgisayar karşısına geçemiyorum bana maaş vermeyin" dermisin ?
bu pop kültürünün oluşturduğu şarkıcı, sporcu, dizi oyuncuları vs fark etmez... yaptıkları işin tartışılmasına sözüm yok ama bunu kişilik infazına dönüştürmeyi bırakalım, bu tavır asıl suçlunun saklanmasına olanak sağlamaktan başka hiçbir şeye yaramıyor,
tobias linderoth vakıasından sonra kaç kez aynı duruma düştüğümüzü bir düşünün bu bile bu tavrın bizi iki adım öteye taşımadığını görmek için yeterli değil mi ?
o transferi yapan yöneticinin adını hatırlayan var mı ?