6
yaşın ilerlemesiyle birlikte insan direk olarak böyle düşünmese bile "ulan ben napıyorum" diye sorguluyor. mesela dün gece yatmadan evvel beşiktaş maçının özeti denk geldi. izlerken keyif aldım. rakip de olsa keyif alıyorum artık. fenerbahçe için aynı hisleri beslemem mümkün değil ama estetiğe önem vermeye ve rekabeti önemsememeye başlıyorsun. aynı beşiktaş'a karşı 2-1 yenildiğimizdeyse hiç üzülmedim. yani skora üzülmedim çünkü hiçbir şey oynamadık o gün. hak etmeyince insan üzülmüyor. üniversiteye hazırlanırken koç hukuk'a giremedim diye de üzülmemiştim mesela.
insan bir şeye üzülüyorsa takımının haline üzülüyor. forvette umut, sağbekte sabri, orta sahada selçuk, defansta semih oynuyor amk. o kadar dersin arasında şu takımın maçını izlemeyi niye gerekli ve mantıklı göreyim. nihayetinde eğlence sektörü ve uyutuyor beni yani.
falan filan inter milan...
insan bir şeye üzülüyorsa takımının haline üzülüyor. forvette umut, sağbekte sabri, orta sahada selçuk, defansta semih oynuyor amk. o kadar dersin arasında şu takımın maçını izlemeyi niye gerekli ve mantıklı göreyim. nihayetinde eğlence sektörü ve uyutuyor beni yani.
falan filan inter milan...