7602
kendisi gideli hayli zaman oldu. arkasından "takımı batırdı" denildi "en iyiydi" denildi ve bir sürü şey.
yazılanları okudukça işleri biraz kurcaladım ve kendimce cevaplar buldum. öncelikle büyük maliyetlerden bahsedildi. takım zaten boğazına kadar borçluykn o daha da masraf yaptı denildi. ama biz bunu görürken şl den gelen gelirleri şampiyonlukları kupaları, dünya yıldızlarını marka kalitesini hep 2. plana attık. ünal aysal yaptıklarıyla büyük maliyetler yaratırken çok büyük getirilerde elde etti. yani maliyetimiz büyüyordu evet ama gelirimiz de büyüyordu. örneğin riva projesi. eğer izin verilseydi ordan gelen gelir borçları büyük oranda kapatabilirdi ama izin verilmedi. ya da sermaye artırımları. şimdilerde kulüplerin elini kolunu sallayarak yaptığı işlemi 2 sene önce biz yapmak istediğimizde spk sına kadar herkes karşımızda duruyordu. yani önce maliyetleri büyüyen galatasarayın gelir yaratmasını engellediler ve "aaa bakın nasıl da para harcıyor galayasarayı batıracak" dediler.
sonra tahminim ünal başkan yönetimdeki inan kıraç hayranlarını neşterleyip "ben ne dersem o olurcu" paratoru yollayınca "bakın tek adam olmaya çalışıyor galatasarayı eline geçirecek aziz gibi demirören gibi olacak dediler. aslında bu işlerin altında yatan ise ünal aysalın önündeki engelleri ancak öyle aşabilecek olmasıydı.
hepsinden öte bir galatasray duruşu sertgiledi. kimseye eyvallahı olmadı. düzenin köpeği olan herkesin ayağına bastığı için herkes ona bir laf yarıştırma çabası içine girdi.
erkek ve kadın basketbol takımları muhteşem başarılar yakaladı. daha neler sayılabilir bilmiyorum.
ben ona hep inandım . benim için hep efsaneydi hep de öyle kalacak.
inşallah bu kulüple yolları tekrar kesişir ve bu sefer yılanların başını ezmeyi başarır.
yazılanları okudukça işleri biraz kurcaladım ve kendimce cevaplar buldum. öncelikle büyük maliyetlerden bahsedildi. takım zaten boğazına kadar borçluykn o daha da masraf yaptı denildi. ama biz bunu görürken şl den gelen gelirleri şampiyonlukları kupaları, dünya yıldızlarını marka kalitesini hep 2. plana attık. ünal aysal yaptıklarıyla büyük maliyetler yaratırken çok büyük getirilerde elde etti. yani maliyetimiz büyüyordu evet ama gelirimiz de büyüyordu. örneğin riva projesi. eğer izin verilseydi ordan gelen gelir borçları büyük oranda kapatabilirdi ama izin verilmedi. ya da sermaye artırımları. şimdilerde kulüplerin elini kolunu sallayarak yaptığı işlemi 2 sene önce biz yapmak istediğimizde spk sına kadar herkes karşımızda duruyordu. yani önce maliyetleri büyüyen galatasarayın gelir yaratmasını engellediler ve "aaa bakın nasıl da para harcıyor galayasarayı batıracak" dediler.
sonra tahminim ünal başkan yönetimdeki inan kıraç hayranlarını neşterleyip "ben ne dersem o olurcu" paratoru yollayınca "bakın tek adam olmaya çalışıyor galatasarayı eline geçirecek aziz gibi demirören gibi olacak dediler. aslında bu işlerin altında yatan ise ünal aysalın önündeki engelleri ancak öyle aşabilecek olmasıydı.
hepsinden öte bir galatasray duruşu sertgiledi. kimseye eyvallahı olmadı. düzenin köpeği olan herkesin ayağına bastığı için herkes ona bir laf yarıştırma çabası içine girdi.
erkek ve kadın basketbol takımları muhteşem başarılar yakaladı. daha neler sayılabilir bilmiyorum.
ben ona hep inandım . benim için hep efsaneydi hep de öyle kalacak.
inşallah bu kulüple yolları tekrar kesişir ve bu sefer yılanların başını ezmeyi başarır.