7300
sözlük yazarlarının veya sosyal medya taraftarlarının birbirini taklit ederek yarattıkları sosyal medya sis perdesi, gerçeklerin ortaya çıkarmasını engellediği gibi gerçek sorunların ortaya çıkmasına da engel olmakta.
hamza hocayı ben çöp kadro ile başarılı olmuş yasin, balta, telles, sakatlıkları arası hamit, hatta sabri den verip alıp 10 numara sneijder ve muslera ile sonuç almayı başarmış bir hoca olarak hatırlıyorum. ali dürüst ve albayrak gidince hepimiz eyvah dedik, cüneyt kaptan gelince ve hatta gidince, başkanın kardeşi gelince ve gene gidince yeni bir ikinci başkan gelince de eyvah dedik.
hamza hocayı melo'nun gitmemesi için elinden geleni yapan, verilmesi gereken tüm tavizleri de fazlası ile veren ama beceriksiz yönetimin yapamadıkları sebebiyle elinden kaçıran hoca olarak hatırlıyorum.
hamza hocayı golcü isteyen ama aldıramayan bir hoca olarak hatırlıyorum.
yönetimin kendisine destek veremediği, köylü, vizyonsuz laflarının havalarda uçuştuğu dönemde hocasının arkasına saklanan beceriksiz, deneyimsiz yöneticilerin harcadığı iyi bir insan olarak hatırlıyorum.
kendisinin hatası yönetimle kavga edememesi, kafasındakilerin olmadığını görünce mancini gibi bana müsaade dememesi, çöpleri korumaya çalışmasıdır.
kayıp yılın sorumlusu x veya y isimleri, hocaları, yöneticileri değil işlemesi mümkün olmayan 1940 versiyon, ikinci dünya savaşından kalma yönetim şeklidir.
bize bir ünal aysal - bülent tulun ikilisi değil faruk süren, ali dürüst, a. albayrak, adnan öztürk gibi ekip olabilen, faruk süren'in ısrarla arada söylediği gibi taraftarlarını kulübe açabilen, liseden sınıf kankalarını, kardeşlerini profesyonellik adı altında kulüpte iş veren değil işini iyi yapan adamlara iş veren yönetim şekilleri lazım.
belediyelerde veya kamu kurumlarında yapılan kadrolaşmanın zararını ülke olarak çektiğimiz gibi liseli kardeşliği kadrolaşmasının da ceremesini biz çekiyoruz.
ümidim yok zira suçlu hamza hoca, gerçekten ümidim yok zira "halk ne ki üye olsun" diyen sosyal medyacılar (u: bunu yazanları galatasaray sözlükte de görüyorum üstelik fikri hür taraftar olarak övülmekteler) sis perdeleri ile bizi kör etmekteler.
hamza hocayı ben çöp kadro ile başarılı olmuş yasin, balta, telles, sakatlıkları arası hamit, hatta sabri den verip alıp 10 numara sneijder ve muslera ile sonuç almayı başarmış bir hoca olarak hatırlıyorum. ali dürüst ve albayrak gidince hepimiz eyvah dedik, cüneyt kaptan gelince ve hatta gidince, başkanın kardeşi gelince ve gene gidince yeni bir ikinci başkan gelince de eyvah dedik.
hamza hocayı melo'nun gitmemesi için elinden geleni yapan, verilmesi gereken tüm tavizleri de fazlası ile veren ama beceriksiz yönetimin yapamadıkları sebebiyle elinden kaçıran hoca olarak hatırlıyorum.
hamza hocayı golcü isteyen ama aldıramayan bir hoca olarak hatırlıyorum.
yönetimin kendisine destek veremediği, köylü, vizyonsuz laflarının havalarda uçuştuğu dönemde hocasının arkasına saklanan beceriksiz, deneyimsiz yöneticilerin harcadığı iyi bir insan olarak hatırlıyorum.
kendisinin hatası yönetimle kavga edememesi, kafasındakilerin olmadığını görünce mancini gibi bana müsaade dememesi, çöpleri korumaya çalışmasıdır.
kayıp yılın sorumlusu x veya y isimleri, hocaları, yöneticileri değil işlemesi mümkün olmayan 1940 versiyon, ikinci dünya savaşından kalma yönetim şeklidir.
bize bir ünal aysal - bülent tulun ikilisi değil faruk süren, ali dürüst, a. albayrak, adnan öztürk gibi ekip olabilen, faruk süren'in ısrarla arada söylediği gibi taraftarlarını kulübe açabilen, liseden sınıf kankalarını, kardeşlerini profesyonellik adı altında kulüpte iş veren değil işini iyi yapan adamlara iş veren yönetim şekilleri lazım.
belediyelerde veya kamu kurumlarında yapılan kadrolaşmanın zararını ülke olarak çektiğimiz gibi liseli kardeşliği kadrolaşmasının da ceremesini biz çekiyoruz.
ümidim yok zira suçlu hamza hoca, gerçekten ümidim yok zira "halk ne ki üye olsun" diyen sosyal medyacılar (u: bunu yazanları galatasaray sözlükte de görüyorum üstelik fikri hür taraftar olarak övülmekteler) sis perdeleri ile bizi kör etmekteler.
