7553
arkadaşlar,
biz neden her şeye siyah ya da beyaz olarak bakmak zorundayız? bu sözlüğün iç tüzüğünde mi var bu? neden gri renkte durumların da hayatta var olabildiğini göremiyoruz? ünal aysal'ın da galatasaray başkanlık kariyeri illa ya çok rezil ya da mükemmel olarak nitelendirilmek zorunda mı?
ünal aysal ilk iki senesinde yaptığı büyüme hamleleriyle, şikecilere karşı duruşuyla, sportif başarılarıyla, oluşturduğu yönetim kadrosuyla çok iyi bir başkanlık dönemi geçirmiştir. ancak, ünal başkanın yönetimi değiştirmesi,ardından fatih terim'i kovması (ki burada fatih terim'i de sütten çıkmış ak kaşık olarak görmüyorum) selçuk ve burak'a uzun vadeli ve yüksek bedelli sözleşmeler yapması, hajrovic, ontivero vb. gibi gereksiz transferler yapması, bir italyan'ı kovup yerine yine bir italyan getirmesi ünal aysal'ın ikinci dönemini başarısız kılmakta. dediğim gibi ne bu başarısız dönem ilk iki sene yaptıklarını karalayabilir, ne de ilk iki senesi sonraki dönemini bembeyaz hale getirebilir.
olayları analiz ederken ya çok iyi ya da çok kötü şeklinde değerlendirmek zorunda değiliz. hayatın kendisi de bizler de gri alandayız, aynı ünal aysal'ın başkanlık dönemi gibi.
biz neden her şeye siyah ya da beyaz olarak bakmak zorundayız? bu sözlüğün iç tüzüğünde mi var bu? neden gri renkte durumların da hayatta var olabildiğini göremiyoruz? ünal aysal'ın da galatasaray başkanlık kariyeri illa ya çok rezil ya da mükemmel olarak nitelendirilmek zorunda mı?
ünal aysal ilk iki senesinde yaptığı büyüme hamleleriyle, şikecilere karşı duruşuyla, sportif başarılarıyla, oluşturduğu yönetim kadrosuyla çok iyi bir başkanlık dönemi geçirmiştir. ancak, ünal başkanın yönetimi değiştirmesi,ardından fatih terim'i kovması (ki burada fatih terim'i de sütten çıkmış ak kaşık olarak görmüyorum) selçuk ve burak'a uzun vadeli ve yüksek bedelli sözleşmeler yapması, hajrovic, ontivero vb. gibi gereksiz transferler yapması, bir italyan'ı kovup yerine yine bir italyan getirmesi ünal aysal'ın ikinci dönemini başarısız kılmakta. dediğim gibi ne bu başarısız dönem ilk iki sene yaptıklarını karalayabilir, ne de ilk iki senesi sonraki dönemini bembeyaz hale getirebilir.
olayları analiz ederken ya çok iyi ya da çok kötü şeklinde değerlendirmek zorunda değiliz. hayatın kendisi de bizler de gri alandayız, aynı ünal aysal'ın başkanlık dönemi gibi.
