19
ben hayatımda bu kadar şanslı bir yönetim görmedim vallahi. ne bizde ne başka takımda.
göreve geldikleri zaman takım birkaç gün önce şampiyon olmuştu. onun coşkusuyla kimse "ulan kim bu dursun özbek, neci bu adam" demedi, adnan öztürk'ün seçim yarışından esrarengiz biçimde çekilmesi kimsenin dikkatini çekmedi. zaten önceki yönetim zamanında anlaşılmış olan podolski'yi getirip şov yaptılar. özbek hiçbir galatasaray başkanı'nın yapmadığı bir çiğlikle bizzat podolski'yle yanyana oturup poz verdi. ilerleyen zamanlarda, taraftara saçma sapan vaatler verip gaza getirdikten sonra hamzaoğlu'na kötü polis rolü verdiler, o da bu işe dünden razıymış herhalde ki hemen fırlayıp "dengeleri bozamayız, herkesi alamayız" demeye başladı. taraftarın bütün tepkisi hamzaoğlu'na yöneldi. sonra transfer ettikleri adamın belgelerini yetiştirememek gibi inanılmaz bir rezalete imza attılar. buna rağmen ne iç sahada ne de deplasmanda hiçbir protesto görmediler, ki aynı taraftar bu olaydan 15 gün sonra emre çolak'ı koro halinde yuhalayacak kadar özveriliydi. taraftar niyeyse aynı özveriyi "yönetim istifa" demek için gösteremedi.
sonra hamzaoğlu'nu beş kuruş tazminat ödemeden kovup denizli'yi getirdiler, ki denizli gibi doymuş bir hocanın fenerbahçe ve beşiktaş'a göre ciddi manada eksiği bulunan bu kadronun başına geçeceğini rüyamda görsem inanmazdım. ama denizli bu büyük riski almayı kabul etti, şimdi onun sayesinde özbek yönetimi de kredi kazanmış oldu. herhalde devre arası transferleriydi, oydu buydu derken sezon sonunu çıkarırlar diye tahmin ediyorum.
kısacası yönetim ve iletişim namına hiçbir şeyden çakmadan, galatasaray gibi milyonlarca insanın takip ettiği bir kulübü, 1 yıllığına da olsa yönetmeyi başaracak gibi görünüyorlar. kemal sunal filmlerinde bile bu kadarı olmuyordu galiba.
göreve geldikleri zaman takım birkaç gün önce şampiyon olmuştu. onun coşkusuyla kimse "ulan kim bu dursun özbek, neci bu adam" demedi, adnan öztürk'ün seçim yarışından esrarengiz biçimde çekilmesi kimsenin dikkatini çekmedi. zaten önceki yönetim zamanında anlaşılmış olan podolski'yi getirip şov yaptılar. özbek hiçbir galatasaray başkanı'nın yapmadığı bir çiğlikle bizzat podolski'yle yanyana oturup poz verdi. ilerleyen zamanlarda, taraftara saçma sapan vaatler verip gaza getirdikten sonra hamzaoğlu'na kötü polis rolü verdiler, o da bu işe dünden razıymış herhalde ki hemen fırlayıp "dengeleri bozamayız, herkesi alamayız" demeye başladı. taraftarın bütün tepkisi hamzaoğlu'na yöneldi. sonra transfer ettikleri adamın belgelerini yetiştirememek gibi inanılmaz bir rezalete imza attılar. buna rağmen ne iç sahada ne de deplasmanda hiçbir protesto görmediler, ki aynı taraftar bu olaydan 15 gün sonra emre çolak'ı koro halinde yuhalayacak kadar özveriliydi. taraftar niyeyse aynı özveriyi "yönetim istifa" demek için gösteremedi.
sonra hamzaoğlu'nu beş kuruş tazminat ödemeden kovup denizli'yi getirdiler, ki denizli gibi doymuş bir hocanın fenerbahçe ve beşiktaş'a göre ciddi manada eksiği bulunan bu kadronun başına geçeceğini rüyamda görsem inanmazdım. ama denizli bu büyük riski almayı kabul etti, şimdi onun sayesinde özbek yönetimi de kredi kazanmış oldu. herhalde devre arası transferleriydi, oydu buydu derken sezon sonunu çıkarırlar diye tahmin ediyorum.
kısacası yönetim ve iletişim namına hiçbir şeyden çakmadan, galatasaray gibi milyonlarca insanın takip ettiği bir kulübü, 1 yıllığına da olsa yönetmeyi başaracak gibi görünüyorlar. kemal sunal filmlerinde bile bu kadarı olmuyordu galiba.