Kariyer Sonu2863
kendisi çok büyük futbolcuydu ama iyi futbolcu olmasını sağlayan özellikleri onun iyi bir yönetici olmasına engel olacak gibi görünüyor.
orhan uluca'nın da isabetle tespit ettiği üzere hakan şükür'ün bu kadar uzun süre boyunca üst düzey performans vermesini sağlayan şey kendini ispatlama çabasıydı. medyada hakan şükür ne yapsa eleştiren, burun kıvıranların negatif enerjisi, onun daha çok hırslanmasını sağladı. insanlar onu küçük gördükçe, eleştirdikçe daha çok çalıştı, daha iyi bir forvet oldu. 32 yaşında, normal bir forvetin emeklilik planları yapacağı çağlarda, ingiltere'de kuvvet antremanlarıyla üst vücut çalışıp kas yaptığına bile şahit olduk. son sezonunda dahi galatasaray'ın en golcü üç isminden biriydi. hakan hep kendini ispatlamak mecburiyetinde kaldı, her seferinde de ispatladı.
ancak yıllarca süren bu soğuk savaşın onun psikolojisini ciddi biçimde bozduğunu düşünüyorum. hakan şükür'ün fatih terim'le jip mevzusu yüzünden kavga etmesi de, 2005'te hagi kendisini oyundan aldığında protesto etmek için maçı saha kenarındaki kameraların önünden poz keserek izlemesi de, milletvekili olduktan sonra ligtv'de yorumculuk yapması herkes tarafından eleştirilirken "ben beyefendi'den müsaade aldım, gerisi boş laftır" demesi de onun bu devasa hırsını ve egosunu gösteriyor. hakan şükür bunu belli etmese de fazla egolu ve duygusal zekası düşük biri, bu yüzden iyi bir sportif direktör olabileceğini zannetmiyorum.
kendisi tartışılmaz biçimde türk futbolundaki en büyük futbolcudur, dünya tarihinde milli takımında 15 yıl boyunca oynamayı başarmış az sayıdaki forvetten biridir. galatasaray'a olan sevgisini, bağlılığını defalarca ispatlamıştır. hakan şükür 1992'de bize değil fenerbahçe'ye gitseydi şu an övündüğümüz başarıyı hiç kazanamamış olacaktık belki. ama eğri oturup doğru konuşmak lazım, hakan şükür'den iyi yönetici olmaz. en ufak olumsuzlukta kendisine haksızlık yapıldığına inanacak, "zaten müzede bir çorabım bile yoktu" diyecek, eski defterleri açacak bir kafa yapısına sahip çünkü.
gelsin altyapıdaki gençlere "futbolcu gibi nasıl yaşanır" dersi versin, forvetlere "oyun içi devamlılık nasıl sağlanır" anlatsın, kafa topuna çıkmayı, duvar olmayı öğretsin. türkiye'de bunları kral'dan daha iyi anlatabilecek bir hoca yok zaten.
(orhan uluca'nın yazısı için: http://devrimderki.blogspot.com.tr/...7/10/hakan-skr.html)
orhan uluca'nın da isabetle tespit ettiği üzere hakan şükür'ün bu kadar uzun süre boyunca üst düzey performans vermesini sağlayan şey kendini ispatlama çabasıydı. medyada hakan şükür ne yapsa eleştiren, burun kıvıranların negatif enerjisi, onun daha çok hırslanmasını sağladı. insanlar onu küçük gördükçe, eleştirdikçe daha çok çalıştı, daha iyi bir forvet oldu. 32 yaşında, normal bir forvetin emeklilik planları yapacağı çağlarda, ingiltere'de kuvvet antremanlarıyla üst vücut çalışıp kas yaptığına bile şahit olduk. son sezonunda dahi galatasaray'ın en golcü üç isminden biriydi. hakan hep kendini ispatlamak mecburiyetinde kaldı, her seferinde de ispatladı.
ancak yıllarca süren bu soğuk savaşın onun psikolojisini ciddi biçimde bozduğunu düşünüyorum. hakan şükür'ün fatih terim'le jip mevzusu yüzünden kavga etmesi de, 2005'te hagi kendisini oyundan aldığında protesto etmek için maçı saha kenarındaki kameraların önünden poz keserek izlemesi de, milletvekili olduktan sonra ligtv'de yorumculuk yapması herkes tarafından eleştirilirken "ben beyefendi'den müsaade aldım, gerisi boş laftır" demesi de onun bu devasa hırsını ve egosunu gösteriyor. hakan şükür bunu belli etmese de fazla egolu ve duygusal zekası düşük biri, bu yüzden iyi bir sportif direktör olabileceğini zannetmiyorum.
kendisi tartışılmaz biçimde türk futbolundaki en büyük futbolcudur, dünya tarihinde milli takımında 15 yıl boyunca oynamayı başarmış az sayıdaki forvetten biridir. galatasaray'a olan sevgisini, bağlılığını defalarca ispatlamıştır. hakan şükür 1992'de bize değil fenerbahçe'ye gitseydi şu an övündüğümüz başarıyı hiç kazanamamış olacaktık belki. ama eğri oturup doğru konuşmak lazım, hakan şükür'den iyi yönetici olmaz. en ufak olumsuzlukta kendisine haksızlık yapıldığına inanacak, "zaten müzede bir çorabım bile yoktu" diyecek, eski defterleri açacak bir kafa yapısına sahip çünkü.
gelsin altyapıdaki gençlere "futbolcu gibi nasıl yaşanır" dersi versin, forvetlere "oyun içi devamlılık nasıl sağlanır" anlatsın, kafa topuna çıkmayı, duvar olmayı öğretsin. türkiye'de bunları kral'dan daha iyi anlatabilecek bir hoca yok zaten.
(orhan uluca'nın yazısı için: http://devrimderki.blogspot.com.tr/...7/10/hakan-skr.html)
