24893
bu zamana kadar hep sustuk. hakem camiası zor günlerden geçiyor. ‘destek olalım, biz de üzerlerine gitmeyelim’ dedik. 6 iç saha maçında 4 oyuncumuz kırmızı kart gördü sesimizi çıkarmadık. ne bir futbolcu, ne bir yönetici çıkıp hakemler hakkında konuştu. en ufak hatadan canı yananlar bas bas bağırıp ortalığı ayağa kaldırırken biz hatayı kendimizde aradık. ama artık yeter...”
“hüseyin göçek, quaresma’nın pozisyonunda penaltı vermedi diye resmen baskı altında hissetti kendisini. hatta maç içerisinde ismini vermek istemiyorum, zor durumda kalmasın, beşiktaşlı bir oyuncu bile bana, ‘bunu veremedi ya, şimdi kesin 15-20 dakika sonra bir penaltı çalar bize’ dedi. ben de adım gibi emindim bundan. öyle de oldu. dakika olmuş 43, soyunma odasına gideceğiz, alakasız bir penaltı çalıyor. bir şehrin kaderiyle oynuyor. aklım almıyor bunu.”
“gözümle görmesem söylemem. yine adını söylemek istemiyorum. beşiktaşlı bir oyuncu gözümün önünde ingilizce küfür ediyor. herkes duyuyor, kimse sesini çıkarmıyor. bizden çıksa, anında kırmızıyı verirler. gittim hüseyin göçek’in yanına, ‘yapma etme, hocam. bak bizimkisi de ter, neden baskı altında kalıyorsun. bizim hakkımızı yiyorsun, bizim de sorumlu olduğumuz insanlar var’ dedim.”
“şenol hocanın da söylediklerine katılmıyorum. ‘penaltıya bağlamayın, 8-9 tane pozisyonumuz var’ diyor. tamam eyvallah. ama oyun dengeli giderken saçma sapan bir penaltıdan geriye düşüyorsun. sivasspor’sun, karşında ligin lideri, en iyi top oynayan takımı var. yenmek için oynuyorsun. tabii ki risk alacaksın, açık vereceksin. maç 0-0 gitse bulabilirler miydi o fırsatları.”
“sonra, ‘türk futbolu nasıl gelişecek?’ diye konuşuyorlar. bu zihniyetle nasıl gelişeceksin! ondan sonra molde geliyor 3 atıyor, gidiyor, atar tabii. anadolu takımlarına, büyük camialara bunları yapmasınlar artık.”
burhan eşer
“hüseyin göçek, quaresma’nın pozisyonunda penaltı vermedi diye resmen baskı altında hissetti kendisini. hatta maç içerisinde ismini vermek istemiyorum, zor durumda kalmasın, beşiktaşlı bir oyuncu bile bana, ‘bunu veremedi ya, şimdi kesin 15-20 dakika sonra bir penaltı çalar bize’ dedi. ben de adım gibi emindim bundan. öyle de oldu. dakika olmuş 43, soyunma odasına gideceğiz, alakasız bir penaltı çalıyor. bir şehrin kaderiyle oynuyor. aklım almıyor bunu.”
“gözümle görmesem söylemem. yine adını söylemek istemiyorum. beşiktaşlı bir oyuncu gözümün önünde ingilizce küfür ediyor. herkes duyuyor, kimse sesini çıkarmıyor. bizden çıksa, anında kırmızıyı verirler. gittim hüseyin göçek’in yanına, ‘yapma etme, hocam. bak bizimkisi de ter, neden baskı altında kalıyorsun. bizim hakkımızı yiyorsun, bizim de sorumlu olduğumuz insanlar var’ dedim.”
“şenol hocanın da söylediklerine katılmıyorum. ‘penaltıya bağlamayın, 8-9 tane pozisyonumuz var’ diyor. tamam eyvallah. ama oyun dengeli giderken saçma sapan bir penaltıdan geriye düşüyorsun. sivasspor’sun, karşında ligin lideri, en iyi top oynayan takımı var. yenmek için oynuyorsun. tabii ki risk alacaksın, açık vereceksin. maç 0-0 gitse bulabilirler miydi o fırsatları.”
“sonra, ‘türk futbolu nasıl gelişecek?’ diye konuşuyorlar. bu zihniyetle nasıl gelişeceksin! ondan sonra molde geliyor 3 atıyor, gidiyor, atar tabii. anadolu takımlarına, büyük camialara bunları yapmasınlar artık.”
burhan eşer