18
normal bir ruh haline sahip olan, olayları tüm yönleriyle görmeye çabalayan taraftardır. hamza hoca'ya karşı olsun veya hoca'yı desteklesin farketmez. tek kusurlunun hoca olmadığını düşünen taraftardır.
hamza hoca'nın gitmesi gerektiğini düşünebilirsin, ki ben de son zamanlarda gerek -art niyetli olduğunu düşündüğüm- oyuncu tercihleri sebebiyle gerekse verdiği demeçler sebebiyle kendisinin galatasaray'a zarar vermeye başladığını, artık gitmesi gerektiğini düşünen taraftaydım, özellikle geçen günlerde yaptığı, medyaya ve taraftara, alttan alttan yönetime giydiren, fatih terimvari ve "evlat" temalı, umut bulut güzellemeleriyle dolu basın açıklaması bir çok taraftar gibi beni de rahatsız etti.(u: hamza hoca böyle bir tavrı ortaya koyabilecek, taraftara, medyaya ayar verecek durumda değil bana göre. bunun için bir fatih terim, bir şenol güneş olman lazım) hamza hoca'nın devamlı "üç kupa" ve "dört yıldız"ı bir savunma mekanizması olarak kullanması da bazı şeylerin göstergesi aslında. açıkçası hamza hamzaoğlu'nun galatasaray isminin ağırlığını bir hoca olarak tek başına taşıyamadığı kanaatindeyim. (tabi bu noktada hamza hoca'nın medyadan ve taraftardan gelen tüm eleştirileri tek başına göğüslemesi, haziran'dan bu yana yalnız bırakılması gibi sebepler var.) faal yönetimde, geçen sene duygun başkan'ın, ali dürüst'ün, abdulrahim albayrak'ın gösterdiği etkinliği gösteren bir başkan, bir idareci yok maalesef. bu sene galatasaray futbol takımı dendiği zaman akla gelen ilk isim değil, tek isim hamza hamzaoğlu'ydu.* cüneyt tanmam görevdeyken bu ağırlığı hamza hoca ile birlikte taşıyordu mesela ama o da gidince hamza hoca tek başına kaldı. elini taşın altına koymayan, taraftarı "bombalar patlayacak" diye oyalayan yönetime karşın istediği bazı futbolcuların alınmamasını, transfer dönemi fiyaskosunu hafifletmek için kendini ortaya koydu.*
yani hamza hoca bence de galatasaray'daki misyonunu tamamlamıştı ve bir şekilde yolların ayrılması gerekliydi ancak geldiğimiz bu noktada tüm kusuru tek başına hamza hoca'ya yıkmak doğru değil. zaten hamza hoca'nın bu noktaya gelmesinin en büyük sorumlusu galatasaray yönetimidir bana göre. yani yönetim de kusurlu, hatta bence hamza hoca'dan daha fazla kusurlu. tüm bunları düşününce hoca'nın ayrılmasına doğal olarak sevinemiyoruz.
zaten bu kulüpte futbocu ve teknik direktör olarak emek vermiş, şampiyonluklar yaşamış ve yaşatmış birinin ayrılışına niye, nasıl sevinelim? böyle bir şeye sevinebilmek pek normal bir şey değil bence. hamza hoca'ya destek verin veya karşı olun farketmez.
hamza hoca'nın gitmesi gerektiğini düşünebilirsin, ki ben de son zamanlarda gerek -art niyetli olduğunu düşündüğüm- oyuncu tercihleri sebebiyle gerekse verdiği demeçler sebebiyle kendisinin galatasaray'a zarar vermeye başladığını, artık gitmesi gerektiğini düşünen taraftaydım, özellikle geçen günlerde yaptığı, medyaya ve taraftara, alttan alttan yönetime giydiren, fatih terimvari ve "evlat" temalı, umut bulut güzellemeleriyle dolu basın açıklaması bir çok taraftar gibi beni de rahatsız etti.(u: hamza hoca böyle bir tavrı ortaya koyabilecek, taraftara, medyaya ayar verecek durumda değil bana göre. bunun için bir fatih terim, bir şenol güneş olman lazım) hamza hoca'nın devamlı "üç kupa" ve "dört yıldız"ı bir savunma mekanizması olarak kullanması da bazı şeylerin göstergesi aslında. açıkçası hamza hamzaoğlu'nun galatasaray isminin ağırlığını bir hoca olarak tek başına taşıyamadığı kanaatindeyim. (tabi bu noktada hamza hoca'nın medyadan ve taraftardan gelen tüm eleştirileri tek başına göğüslemesi, haziran'dan bu yana yalnız bırakılması gibi sebepler var.) faal yönetimde, geçen sene duygun başkan'ın, ali dürüst'ün, abdulrahim albayrak'ın gösterdiği etkinliği gösteren bir başkan, bir idareci yok maalesef. bu sene galatasaray futbol takımı dendiği zaman akla gelen ilk isim değil, tek isim hamza hamzaoğlu'ydu.* cüneyt tanmam görevdeyken bu ağırlığı hamza hoca ile birlikte taşıyordu mesela ama o da gidince hamza hoca tek başına kaldı. elini taşın altına koymayan, taraftarı "bombalar patlayacak" diye oyalayan yönetime karşın istediği bazı futbolcuların alınmamasını, transfer dönemi fiyaskosunu hafifletmek için kendini ortaya koydu.*
yani hamza hoca bence de galatasaray'daki misyonunu tamamlamıştı ve bir şekilde yolların ayrılması gerekliydi ancak geldiğimiz bu noktada tüm kusuru tek başına hamza hoca'ya yıkmak doğru değil. zaten hamza hoca'nın bu noktaya gelmesinin en büyük sorumlusu galatasaray yönetimidir bana göre. yani yönetim de kusurlu, hatta bence hamza hoca'dan daha fazla kusurlu. tüm bunları düşününce hoca'nın ayrılmasına doğal olarak sevinemiyoruz.
zaten bu kulüpte futbocu ve teknik direktör olarak emek vermiş, şampiyonluklar yaşamış ve yaşatmış birinin ayrılışına niye, nasıl sevinelim? böyle bir şeye sevinebilmek pek normal bir şey değil bence. hamza hoca'ya destek verin veya karşı olun farketmez.