4
galatasaray taraftarının vizyonu her zaman içeride şampiyonluk ve dışarıda da ses getirecek başarılardır. zannediyorum ki bu kaide neredeyse her taraftar için aynıdır çünkü takımın yegane kuruluş amacı budur. dolayısıyla şu an ortalıkta dolaşan isimler herkes için aynı şekilde absürd bulunmaktadır.
öncelikle düşünülmesi gereken noktalar. ligin ilk yarı itibariyle bitimine bu hafta ile birlikte 6 hafta kaldı. bu da 18 puan demek. galatasaray gibi bir takım için ligin ilk yarısını 1.veya 2. bitirememek başarısızlıktır. bu durumda takımı tanıma ihtiyacı olmayan ve alışma süreci geçirmek zorunda kalmayacak bir teknik adamla* sezon sonuna kadar anlaşmak gerekir. prandelli gibi bir hocanın bile sezon başında gelip ligin ilk yarısına kadar nasıl saçmalayabileceğini hep birlikte gördük sanıyorum. yani önümüzde 2 seçenek var;
- kaliteli ve takıma ciddi manada futbol oynatabilecek, sistemli ve planlı çalışan bir yabancı teknik adamla uzun vadede anlaşacağız ve her türlü sportif başarı için dişimizi birkaç sene sıkacağız,
- sezon sonuna kadar takımın başında olacak ve şampiyon olmamızı sağlayacak* yerli bir teknik adamla anlaşacağız,
türkiye ligi göz önünde bulundurulduğunda ilk seçenek oldukça zor görünüyor çünkü galatasaray gibi bir takımın başındaki teknik adam için tek bir başarı ölçütü vardır o da şampiyonluk. bunun dışındaki her seçenekte teknik adam ile yollar ayrılma noktasına gelinir. emin olun bu taraftarın vizyonu da sanıldığı gibi değil ve daha geniş. galatasaraya yakışan her zaman şampiyonluk ve avrupada ses getirecek başarılardır ancak bunları bir arada bizlere sunabilecek yerli teknik adam sayısı çok az belki de hiçtir.
işin bir başka boyutu ise dursun özbek yönetimi tabi. yani istediğimiz kadar hayal kuralım ilk önce şu yönetimi göz önünde bulundurmak zorundayız.
öncelikle düşünülmesi gereken noktalar. ligin ilk yarı itibariyle bitimine bu hafta ile birlikte 6 hafta kaldı. bu da 18 puan demek. galatasaray gibi bir takım için ligin ilk yarısını 1.veya 2. bitirememek başarısızlıktır. bu durumda takımı tanıma ihtiyacı olmayan ve alışma süreci geçirmek zorunda kalmayacak bir teknik adamla* sezon sonuna kadar anlaşmak gerekir. prandelli gibi bir hocanın bile sezon başında gelip ligin ilk yarısına kadar nasıl saçmalayabileceğini hep birlikte gördük sanıyorum. yani önümüzde 2 seçenek var;
- kaliteli ve takıma ciddi manada futbol oynatabilecek, sistemli ve planlı çalışan bir yabancı teknik adamla uzun vadede anlaşacağız ve her türlü sportif başarı için dişimizi birkaç sene sıkacağız,
- sezon sonuna kadar takımın başında olacak ve şampiyon olmamızı sağlayacak* yerli bir teknik adamla anlaşacağız,
türkiye ligi göz önünde bulundurulduğunda ilk seçenek oldukça zor görünüyor çünkü galatasaray gibi bir takımın başındaki teknik adam için tek bir başarı ölçütü vardır o da şampiyonluk. bunun dışındaki her seçenekte teknik adam ile yollar ayrılma noktasına gelinir. emin olun bu taraftarın vizyonu da sanıldığı gibi değil ve daha geniş. galatasaraya yakışan her zaman şampiyonluk ve avrupada ses getirecek başarılardır ancak bunları bir arada bizlere sunabilecek yerli teknik adam sayısı çok az belki de hiçtir.
işin bir başka boyutu ise dursun özbek yönetimi tabi. yani istediğimiz kadar hayal kuralım ilk önce şu yönetimi göz önünde bulundurmak zorundayız.