• 300
    çuvaldızı kendimize batırma vakti...

    federasyonun, kurullarının, hakemlerinin ne mal olduğunu gayet iyi biliyoruz. kimin maşası olduklarını da türk basketboluyla biraz ilgilenen herkes gayet iyi biliyor.

    bu ortamda hocasına sahip çıkması gereken ilk merci yönetimdir. fakat biz yönetimin de kalibresinin, yetisinin ne olduğunu çok daha önceden görmedik mi?

    yönetimin ve kulüp üyelerinin kadın basketboluna ve bu takıma olan ilgisinin genel kurulda kısa bir süre şampiyonluk maçı izlemekten ibaret olmasını eleştirmek en doğal hakkımız. eminim, hiç azımsanmayacak bir grup, belki de salondaki çoğunluk o gün böyle bir maçın varlığından haberdar dahi değildi. her neyse...

    peki biz, taraftar olarak ne yapıyoruz? genel kurulda maç izlemekten ne fazlamız var? burada yazıp çiziyoruz eyvallah ama bu eyleme dönüşmediği sürece kuruldakilerden ne farkımız kalıyor? onlar gibi hariçten gazel okumuş oluyoruz sadece.

    ben bu sene erkek basketbol takımının hiçbir maçını kaçırmamaya dikkat ettiğim halde kadın basketbol takımının tek maçına dahi gidip oyunculara ve hocaya destek çıkmadım, arkalarında olduğumu hissettirmedim. maalesef benim içinde bulunduğum durum, maçlara giden 200-300 kişi hariç galatasaray taraftarının genel manzarası.

    maçlara 3000-4000 kişi ortalama ile gidelim, bakın salonu dolduralım demiyorum, 1/3'ini dolduracak bir sayıdan bahsediyorum, böyle bir kemik kitle oluşturup, desteğimizi gösterelim bakalım o taşeron hakemler şimdiki gibi soytarılık yapabiliyor mu? ekrem hoca böyle bir açıklama yapmak zorunda hissediyor mu kendini?
App Store'dan indirin Google Play'den alın