127
bu arkadas sakarya'da sokak aralarında ayakkabısının arkasına basıp yürüyen tiplerdenmiş vaktiyle. bir de bi bisikleti varmış, sürekli onunla gezermiş elinde tesbih falan. anlayacağınız kendisi kanı şelale gibi akan, nabzı saniyede 5 kez vuran(dakikada 300 eder) saçları o biçim, mahalle çocuğu misali... sonra keşfedilmesi falan derken '' belki bir gün sen de geçersin köprülerinden diyerek'' istanbul'a getirilmiş. iyi parladı be aslına bakarsan. stoke falan demez perakende götürüyor malı.