resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:53
Uyruk:Türkiye
  • 6589
    umutsuz vaka olan hastalar vardır hani. tıp biliminin imkanları ve yöntemleri hastalığı çözememektedir ya da çözse bile hastanın maddi gücü bunu karşılayamamaktadır. hasta ve yakınları bunun üzerine bir derman bulmak adına genellikle alternatif tıbba yönelirler. alternatif tıbın sunduğu seçenekler de aslında bir çözüm değildir ama kullandıkları iksirler ve karışımlar en azından hastanın öncelikli olmayan sorunlarına (baş ağrısı, nefes darlığı, kaşıntı gibi) yani semptomlara iyi gelir. bazı semptomların ortadan kalkmasıyla hasta kendini iyiye gidiyormuş gibi hisseder doğal olarak. hatta hastalığın bazı kötü etkileri bile ortadan kalkmış olabilir. bu motivasyonla hastanın kendine güveni gelir ve her şeye toz pembe bakmaya başlar. hatta zamanla artık iyileştiğine, hayatına normal bir şekilde devam edeceğine bile inanır. ama aslında hastalık olduğu yerde durmaktadır çoğu kez ve eninde sonunda kendini tekrar gösterir. aslında hastanın durumunda bir iyileşme yoktur, geçici bir iyiye gitme durumu her şeyin düzeldiğinin ya da düzelebileceğinin yanılsaması vardır sadece.

    hamza hamzaoğlu'nun takımımızda geçirdiği bir yıllık dönemi yukarıdaki deneyime benzetiyorum şahsen. daha 2013-2014 sezonu öncesinde fatih terim'le başlayan yanlış kadro yapılanması ve oyuncu tercihleri iki sene üst üste şampiyon olan takımımızın durumunu kötüleştirdi. sonrasında fatih terim gitti mancini geldi, devre arasında alınabilecek en kötü oyunculara (ontivero, burdisso, hajrovic ilk aklıma gelenler) bir sürü para saçıldı, cepten para yenildi. bu panik halinde üstüne yerli oyuncularla fahiş maaşlarla sözleşmeler yapıldı. sonrasında ünal aysal ayrıldı, mancini gitti, prandelli geldi, kötü gidişat ve transferler hep sürdü. hamza hamzaoğlu tercihi işte tam bu noktada alternatif tıbba yönelmekti. çalışkan, dürüst, işini seven ve kendisini geliştirmeye çalışan bir teknik direktör olsa da asıl teşhisi koyacak birikimi ve yeteneği yoktu. ya da vardı ama koysa bile kulübün maddi durumu bu tedavi sürecini karşılayacak durumda değildi hiç. bu yüzden kendisinin yaptıkları hep hastalığı iyileştirmek yerine semptomları giderme yönünde oldu. bunun da türkiye futbolunda karşılığı başta yerliler olmak üzere oyuncuları sürekli motive etmeye çalışmak, onlardan oyunun fizik yönünü domine edecek bir performans almaya yönelik oldu. 30 metrakarelik alanda 11 kişi topun arkasına geçip güya takım savunmamızı güçlendirdik. bazı oyuncularımızın (muslera, sneijder, hakan balta) çok özel katkıları, diğer rakiplerimizin de kötü oyunları da denk gelince takım şampiyon oldu, üstüne ne kadar iki kötü maç çıkarsak da bursaspor'dan bir türkiye kupası bir de süper kupası aldık. bu rehavetle asıl hastalığa yönelik hiçbir tedavi girişimi olmadı bu sezon öncesi. sonuçta geldiğimiz noktada tam iyileştiğimizi sandığımız sırada eski hastalık yani kadromuzun felaket derecede kötü ve yanlış olduğu gerçeği önümüze çıktı. sabri, semih, umut, bilal gibi oyuncuların yetersizlikleri bir kenara yıldız statüsüne koyduğumuz selçuk, burak, chedju, yasin gibi oyuncuların defoları da kabak gibi önümüzde duruyor. carole, jose rodrigez, sinan gümüş gibi oyunculardan da yıldız oyuncu perfroması bekliyoruz aceleyle bir umut. ama tüm bu oyuncuların göstereceği performans aşağı yukarı belli ve bizim istediğimiz iyi, etkili ve büyük takım oyununu getirmeyecek. yeni bir kadro yapılanmasına ihtiyacımız var ama temel mesele hastalığımızı (kötü ve yetesiz bir kadroya sahip olduğumuzu, göklere çıkardığımız pek çok oyuncunun defoları olduğunu) teşhis olarak kabul etmek ve hamza hamzaoğlu'nun getirdiği başarıların geçici bir iyileşme olduğunu görmek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın