resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:53
Uyruk:Türkiye
  • 6584
    kendisi için yazdığım şeyler ağırlık olarak maç sonraları oluyor. uzun zamandır şöyle sakin kafayla oturup detaylıca bir yazmak istiyordum, şimdiye kısmetmiş. çünkü sadece maç sonrası yazınca, sadece o maç için eleştiriyorsun, skor taraftarısın gibi oluyor. halbuki hamza hamzaoğlu ile ilgili söylediğim ve bir çok kişinin söylediği şeyler geçen sene de aynısıydı:
    "şampiyon yapsa dahi gitsin/gidebilir/gitse üzülmem" tarzındaydı.

    hamza hamzaoğlu, galatasaray'ın başına geldiğinde kabul etmek gerekirse galatasaray mental olarak çökmüş, futbol olarak ne oynadığı belli olmayan, tatsız, sıradanlaşmış bir takımdı. hamza hamzaoğlu takımı buradan alıp, son haftaya kadar potada tuttu ve şampiyon oldu. sonunda şampiyonsan haklısın ve başarılısındır. bu bir gerçek. peki olayların gerçekten gidişatı müthiş başarılı mı gitti? hayır.

    hamza hamzaoğlu geldikten sonra belirgin bir oyun gelişimi oldu evet. özellikle ilk dönemlerde iyi futbolla bol gollü galibiyetler de geldi. burada hepimiz bunun için kendisini tebrik ettik. ancak özellikle son 6-7 haftada müthiş kötü top oynayarak, özellikle muslera - yasin ve sneijder'ın insan üstü performanslarıyla galip gelip şampiyon olduk. ligin son 10 maçında muslera'nın tek başına kazandırdığı en az 4 maç var. yasin ve sneijder'ın ise yine iki kişi olarak kazandırdıkları 4 maç sayabilirim. hamza hamzaoğlu, oyuncularının da üstün performansı ve galatasaray'ın winner karakteri ile şampiyonluğa ulaştı.

    galatasaray'ın winner karakteri diyorum, çünkü galatasaray son 6-7 maça potada girip de kaybettiği bir şampiyonluk yarışı hatırlamıyorum. sanırım son 20 yılda bir defa lucescu'nun ilk sezonu vardır potaya girip şampiyon olamadığımız.

    ama neticede prandelli'nin yapamadığını yapıp bir takım oluşturdu ve şampiyon oldu hamza hamzaoğlu. burada bir çok arkadaşın da söylediği gibi ki ben de onlara katılıyorum, sezonda 3 kupa kazanmış bir teknik direktörün sonrası sezona başlaması gerekiyor. en azından bunu hak ediyordu.

    geçtiğimiz sezon ona başarıyı getiren şey fantezi arayışından uzak oluşu, aynı on birler üzerindeki ısrarı ve sonucu getirecek futbolculardaki ısrarcılığıydı.

    kendi işine bakan, daha mütevazı bir adamdı geçen sene.

    peki bu yıl? bu yıl ne oldu?

    hamza hoca değişti. evet değişti. tuhaf fanteziler peşinde koşan, hafiften kendini beğenmiş, taraftarlar tartışmaya çalışan, tuhaf ironiler peşinde koşan bir adama evrildi.

    bu yıl resmi olarak 15 maç oynadı takım sanırım. daha hiçbir maç öncesi şu dizilişle ve şu futbolcularla çıkarız diyemiyorum. çünkü her maç tuhaf bir arayışı var.

    bu 15 maçın 6-7 tanesinde takım belki iyi oynamıştır. kalanında ise vasat ya da kötü. kazandığımız maçların çoğunu bir kaç futbolcunun üstün performası ile kazandık. kazandığımız maçların sadece bir kaç tanesini tüm takım iyi futbol oynayarak kazanmışızdır.

    sabri sarıoğlu ve umut bulut ısrarını hiçbir zaman anlamayacağım. özellikle umut bulut konusunda ciddi anlamda takıntılı olduğunu ve inatlaştığını düşünüyorum. son 35 maçta 3 gol atabilmiş bir futbolcu için, "umut her zaman iyi futbolcuydu, sadece gol yollarında şanssız" demek futboldan anlamamaktır. umut bulut benim gözümde 2. lig seviyesinde bir futbolcudur. hatta daha kötüsü. ama sağ kanat, sol kanat, çift forvet, tek forvet bir şekilde sürekli bu takımda kendisine yer buluyor.

    sabri'ye o yüklü kontratın imzalatılmasında başrollerden biridir hamza hamzaoğlu. her fırsatta sabri'nin yeterli olduğunu söyleyen de kendisi. ama stoper futbolcuyu sabri'nin yerinde oynatacak kadar onu yetersiz gören de yine o. gereksiz açıklamalarla kendisini komik duruma düşürdü.

    bilal konusunda ise yine biraz takıntılı olmasına rağmen kızamıyorum. sadece çok fazla oynattığını düşünüyorum.

    bakın, bu takımdan melo gittiğinde rodriguez'in kendisinin boşluğunu doldurabileceğine, iyi futbolcu oluğuna dair açıklamaları vardı yanlış hatırlamıyorsam. sonra ne oldu?

    bruma kiralık olarak giderken hamza hamzaoğlu tam da şöyle dedi: "biz istedik ki sinan'a şans verelim bu yıl, onu parlatalım. o yüzden bruma'yı gönderdik." sinan'a ne kadar şans verdi? umut'a, burak'a verdiği şansın ne kadarını sinan'a verdi?

    geçtiğimiz sene hata yapınca delikanlı gibi özür dilerdi. bir büyük takım teknik direktörünün sürekli özür dilemesi de kötüydü ama en azından kendinin farkında olması iyiydi. bu yıl ne oldu peki? bu yıl kendini beğenmiş bir adam oldu. burnundan kıl aldırmayan bir adama evrildi. yetmezmiş gibi trip falan atmaya başladı. canlı yayında kendince ironi yaparak laf sokmaya çalıştı.

    kazanınca hamza hamzaoğlu haklı oldu, kaybedince ise saha, hakem, sakatlıklar, şanssızlık, podolski falan suçlu oldu.

    karakter olarak iticileşmeye başladı yani. bence sportif başarının yanında taraftarı yanında tutabilecek en büyük silahlardan biridir sempatiklik. o bunu kaybetti.

    bakın, bugün şu an aktif teknik direktörler arasında en iyi olan mourinho bile eleştirilebilirken, hatta baştan yarattığı, tarihinin en büyük çıkışını yakalattığı ve en tepe yer kazandırdığı chelsea'den kovulması gündemdeyken, hamza hamzaoğlu'nun eleştirye karşı böylesine hazımsız davranması yanlış. bunu, kendisini koruyan taraftarlar da yapıyor. lan bugün guardiola falan bile eleştiriliyor. adam çılgın atıyor bayern'de.

    elinde yetersiz bir kadro yok. burak ve umut'tan forvet olarak yararlanamıyorsan başka birisini dene hocam. olmuyor işte, olmuyor. sağ bek sabri'den yararlanamıyorsan başka bir şey dene. orta saha yumuşak kalıyor diyorsan başka bir diziliş dene hoca. başka değişkenlerle bir şeyler dene ama.

    aynı materyalleri kullanıp, farklı şekilde yoğurunca yine aynı sonucu buluyorsun. işin ilginç yanı başka bir şeyle karşılaşacakmışsın da şanssızlık yüzünden öyle olmuş gibi davranıyorsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın