23
az önce bir beşiktaşlı'ya ayar vermeme sebep olan tarih. ulan hadi fenerli'ler boş boş konuşuyor onlara artık alıştık "he" deyip geçiyoruz da sana ne oluyor amk.
az önce bilgisayar başında takılıyorum*, şubeye para yatırmaya gelen bi arkadaş sırasını beklerken geçti masamın önündeki sandalyeye oturdu selam verip. iş yaparken arada onla sohbet ediyorum. gözü telefonunda. parmağıyla ekranı yukarı yukarı çekiyor. belli yani ya instagram'da ya twitter'da olduğu.
pis pis sırıtmaya başladı bu sonra. önce "bugün günlerden ne ya?" dedi. ilk başta gerçekten anlamadım niyetini "cuma" dedim. sonra "ayın kaçı bugün kanki?" dedi. "6'sı olm hayırdır?" dedim. sonra benim jeton düştü ama 'amk bu fenerli diil ki beşiktaşlı' diye geçiriyorum içimden.
sonra bu kafasını telefondan kaldırdı, göz göze geldik. suratında o pis sırıtışla "6 kasım sana bi' şey hatırlatıyo mu heheh?" diye sordu. ben de hiç bozmadan;
"evet, liverpool'dan 8 tane yemiştiniz." dedim.*
yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı. hani filmlerde adamı bayıltırlar da sonra kendi başına hiç bilmediği bi yerde ayılınca yüzünde "bura nere amk? nerdeyim lan ben?" ifadesi olur ya. onun aynısı.
belli ki sorduğu soruya tahmin edebileceği en son cevabı almıştı. olsundu. o da haketmeseymişti.
bi de diyo ki "o maç 6 kasımda mıydı yea?"
"daha kendi tarihinizden haberiniz yokken bizim tarihimizi bilmeniz fenerbahçe'nin büyüklüğünü gösterir." dedim. artık iyice çığrımdan çıkmıştım. laf üstüne laf koyuyordum. çocuğu bankaya geldiğine pişman etmiştim.
"işlemin bittikten sonra elindeki sıra kağıdını da saklamayı unutma" dedim. kağıda baktığında suratı sapsarı kesildi. sıramatikten sırayı "gişe işlemleri"nden alacağına "bireysel"den almıştı ve sırası 611'di.
6.11
kağıdı katlayıp cebine koydu ve işlemini gerçekleştirmeden şubeden ayrıldı.
şaka lan burayı salladım işlemi yapmıştır tabi de bi daha benim yanıma gelmeye götü yer mi onu bilmiyorum.
az önce bilgisayar başında takılıyorum*, şubeye para yatırmaya gelen bi arkadaş sırasını beklerken geçti masamın önündeki sandalyeye oturdu selam verip. iş yaparken arada onla sohbet ediyorum. gözü telefonunda. parmağıyla ekranı yukarı yukarı çekiyor. belli yani ya instagram'da ya twitter'da olduğu.
pis pis sırıtmaya başladı bu sonra. önce "bugün günlerden ne ya?" dedi. ilk başta gerçekten anlamadım niyetini "cuma" dedim. sonra "ayın kaçı bugün kanki?" dedi. "6'sı olm hayırdır?" dedim. sonra benim jeton düştü ama 'amk bu fenerli diil ki beşiktaşlı' diye geçiriyorum içimden.
sonra bu kafasını telefondan kaldırdı, göz göze geldik. suratında o pis sırıtışla "6 kasım sana bi' şey hatırlatıyo mu heheh?" diye sordu. ben de hiç bozmadan;
"evet, liverpool'dan 8 tane yemiştiniz." dedim.*
yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı. hani filmlerde adamı bayıltırlar da sonra kendi başına hiç bilmediği bi yerde ayılınca yüzünde "bura nere amk? nerdeyim lan ben?" ifadesi olur ya. onun aynısı.
belli ki sorduğu soruya tahmin edebileceği en son cevabı almıştı. olsundu. o da haketmeseymişti.
bi de diyo ki "o maç 6 kasımda mıydı yea?"
"daha kendi tarihinizden haberiniz yokken bizim tarihimizi bilmeniz fenerbahçe'nin büyüklüğünü gösterir." dedim. artık iyice çığrımdan çıkmıştım. laf üstüne laf koyuyordum. çocuğu bankaya geldiğine pişman etmiştim.
"işlemin bittikten sonra elindeki sıra kağıdını da saklamayı unutma" dedim. kağıda baktığında suratı sapsarı kesildi. sıramatikten sırayı "gişe işlemleri"nden alacağına "bireysel"den almıştı ve sırası 611'di.
6.11
kağıdı katlayıp cebine koydu ve işlemini gerçekleştirmeden şubeden ayrıldı.
şaka lan burayı salladım işlemi yapmıştır tabi de bi daha benim yanıma gelmeye götü yer mi onu bilmiyorum.