6422
eline altın tepsi içinde sunulan ikinci fırsatı da kaçırmış olan, oyuna müdahelede hayatımda gördüğüm en kötü hocalardan biri olan hoca.
bak hocam, bilal kısa iyidir hoştur ama bu arkadaş koca galatasaray takımının en önemli bölgesi olan orta saha bölgesinde ilk onbir olarak oyuna sürülemez hele hele şampiyonlar ligi gibi çetin bir mücadelenin gerçekleştiği bir arenada. bu arkadaşı çok seviyorsan eğer maçların ilerleyen bölümlerinde skor avantajını yakaladığın anlarda oyuna sürebilirsin ya da zorluk derecesi görece daha az olan türkiye ligi maçlarında yapabilirsin bunu. ama sen bir şampiyonlar ligi maçında bilal'i ilk onbirde sahaya sürersen, en zayıf takıma karşı bile orta sahan yol geçen hanına döner. kendisi teknik bir oyuncu eyvallah ama senin yüzünden adam kalp krizi geçirecek maçın birinde. belki kendisi diyordur hoca geberdim çıkar beni ama sen kendisini oynattığın maçlarda inatla çıkarmıyorsun.
bir diğer şey hocam, elindeki kadro rakibine göre değişik stratejilerle oynatabileceğin bir kadro değil. bu kadro ile uygulayabileceğin tek strateji hücumdur. sen bu kadro ile skoru tutamazsın en az 2 farklı öne geçemedikçe.
sonuncusu ve en önemlisi hocam, oyuna ne zaman ve nasıl müdahele edeceğini kusura bakma ama hiç bilmiyorsun. maç 1-1 olmuş, benfica takımının ve taraftarının gardı düşmüş ama sen iki top çeviremeyen takımına müdahele etmeyerek böyle büyük bir fırsatı değerlendiremiyorsun. akıl alacak iş değil bu yaptığın. bilal kısa, sabri sarıoğlu ve burak yılmaz biz bittik hoca çıkar bizi diye bas bas bağırırken sen 2. golü yedikten 5 dakika sonra ilk oyuncu değişikliğini yapıyorsun.
bir astana maçı bir de bu maç, kaybedilen 5 puan şu anda bizi lider yapardı. bu maçlarda kaybedilen puanlar sonrasında kaybettiğimiz 2,5 milyon euro'ya ise hiç girmiyorum dikkat edersen. finansal kriz varya o bağlamda.
uzun lafın kısası hocam ligi kör topal götürüyorsun ama avrupa'da bu kafayla senden pek bir şey olmaz. yol yakınken güzel bir yerde en az hasardayken bırak sen yoluna biz yolumuza.
bak hocam, bilal kısa iyidir hoştur ama bu arkadaş koca galatasaray takımının en önemli bölgesi olan orta saha bölgesinde ilk onbir olarak oyuna sürülemez hele hele şampiyonlar ligi gibi çetin bir mücadelenin gerçekleştiği bir arenada. bu arkadaşı çok seviyorsan eğer maçların ilerleyen bölümlerinde skor avantajını yakaladığın anlarda oyuna sürebilirsin ya da zorluk derecesi görece daha az olan türkiye ligi maçlarında yapabilirsin bunu. ama sen bir şampiyonlar ligi maçında bilal'i ilk onbirde sahaya sürersen, en zayıf takıma karşı bile orta sahan yol geçen hanına döner. kendisi teknik bir oyuncu eyvallah ama senin yüzünden adam kalp krizi geçirecek maçın birinde. belki kendisi diyordur hoca geberdim çıkar beni ama sen kendisini oynattığın maçlarda inatla çıkarmıyorsun.
bir diğer şey hocam, elindeki kadro rakibine göre değişik stratejilerle oynatabileceğin bir kadro değil. bu kadro ile uygulayabileceğin tek strateji hücumdur. sen bu kadro ile skoru tutamazsın en az 2 farklı öne geçemedikçe.
sonuncusu ve en önemlisi hocam, oyuna ne zaman ve nasıl müdahele edeceğini kusura bakma ama hiç bilmiyorsun. maç 1-1 olmuş, benfica takımının ve taraftarının gardı düşmüş ama sen iki top çeviremeyen takımına müdahele etmeyerek böyle büyük bir fırsatı değerlendiremiyorsun. akıl alacak iş değil bu yaptığın. bilal kısa, sabri sarıoğlu ve burak yılmaz biz bittik hoca çıkar bizi diye bas bas bağırırken sen 2. golü yedikten 5 dakika sonra ilk oyuncu değişikliğini yapıyorsun.
bir astana maçı bir de bu maç, kaybedilen 5 puan şu anda bizi lider yapardı. bu maçlarda kaybedilen puanlar sonrasında kaybettiğimiz 2,5 milyon euro'ya ise hiç girmiyorum dikkat edersen. finansal kriz varya o bağlamda.
uzun lafın kısası hocam ligi kör topal götürüyorsun ama avrupa'da bu kafayla senden pek bir şey olmaz. yol yakınken güzel bir yerde en az hasardayken bırak sen yoluna biz yolumuza.
