79
küfür edin, ama "annen hariç" deyin lan?
- kendisinde teknik direktörlük açısından herhangi bir özellik görmeme sebep olacak tespitim yoktur. zira alman milli takımının yılmaz vural liderliğinde de neler yapabileceğini görmek gerekiyor...
hem ikisinin de adanaspor'u çalıştırmışlığı var, bence yeterince fair bir karşılaştırma...
ben "aşırı güçlü ve zaten sistemi oturmuş" takımlara teknik direktörlük yapıp başarı yakalamış isimlere duyulan hayranlığı çok anlamıyorum işin aslına bakarsanız.
- löw'ün alman milli takımı öncesinde herhangi bir kariyer başarısı yok.
- alman milli takımı teknik direktörsüz de belli başarıları otomatik yakalayacak sistematikte, ki bu hususta sanırım dünyanın en iyisi onlar
- sürekli altın nesil yetiştiren bir almanya var, bu altın nesilin yetişmesinde löw'ün bir etkisi yok, aksine işin aslan payı bayern, dortmund, schalke, hamburg gibi altyapı dayanaklı kulüp takımları
benzer şeyleri pep guardiola için de rahatlıkla söyleyebiliyorum. bayern münih tabiri caizse bir biçer döver...
fantezi denemediğiniz sürece, yani bir van gaal tarzı "baştan aşağı değiştiriyorum" moduna girmediğiniz müddetçe takım kendi kendine şampiyon olabilecek kapasitede...
gel gelelim, barcelona'nın efsane yıllarını yaşayan ve yaşatan "rijkaard"ın galatasaray ve sonrası kariyerine göz attığımızda "zaten rijkaard bişey yapmamış, oynayan barcelona'ymış" diyebiliyorsak aslında herşey ortada...
porto'ya şampiyonlar ligini aldıran mourinho, dortmund'u baştan yaratan klopp, atletico madrid'e kimlik veren ve "büyük takım" yapan simeone, ajax'ın hala konuşulan tarihini yazan van gaal gibi isimlerle löw, guardiola, rijkaard gibi hazıra konan hocalar bir tutulmamalı bence...
bir de gittiği her takımda malzeme ne olursa olsun başarıya ulaşan lucescu var ki o bunların yanında ordinaryus gibi kalıyor.
- kendisinde teknik direktörlük açısından herhangi bir özellik görmeme sebep olacak tespitim yoktur. zira alman milli takımının yılmaz vural liderliğinde de neler yapabileceğini görmek gerekiyor...
hem ikisinin de adanaspor'u çalıştırmışlığı var, bence yeterince fair bir karşılaştırma...
ben "aşırı güçlü ve zaten sistemi oturmuş" takımlara teknik direktörlük yapıp başarı yakalamış isimlere duyulan hayranlığı çok anlamıyorum işin aslına bakarsanız.
- löw'ün alman milli takımı öncesinde herhangi bir kariyer başarısı yok.
- alman milli takımı teknik direktörsüz de belli başarıları otomatik yakalayacak sistematikte, ki bu hususta sanırım dünyanın en iyisi onlar
- sürekli altın nesil yetiştiren bir almanya var, bu altın nesilin yetişmesinde löw'ün bir etkisi yok, aksine işin aslan payı bayern, dortmund, schalke, hamburg gibi altyapı dayanaklı kulüp takımları
benzer şeyleri pep guardiola için de rahatlıkla söyleyebiliyorum. bayern münih tabiri caizse bir biçer döver...
fantezi denemediğiniz sürece, yani bir van gaal tarzı "baştan aşağı değiştiriyorum" moduna girmediğiniz müddetçe takım kendi kendine şampiyon olabilecek kapasitede...
gel gelelim, barcelona'nın efsane yıllarını yaşayan ve yaşatan "rijkaard"ın galatasaray ve sonrası kariyerine göz attığımızda "zaten rijkaard bişey yapmamış, oynayan barcelona'ymış" diyebiliyorsak aslında herşey ortada...
porto'ya şampiyonlar ligini aldıran mourinho, dortmund'u baştan yaratan klopp, atletico madrid'e kimlik veren ve "büyük takım" yapan simeone, ajax'ın hala konuşulan tarihini yazan van gaal gibi isimlerle löw, guardiola, rijkaard gibi hazıra konan hocalar bir tutulmamalı bence...
bir de gittiği her takımda malzeme ne olursa olsun başarıya ulaşan lucescu var ki o bunların yanında ordinaryus gibi kalıyor.