117
tribünlerin yine boş kalacağı ve gerçekçi olursak puan almamızın zor oldugu maç.
romantikler için birşey diyemiyorum belki kazanırız da. hepimiz inanırsak olur bence falan filan ama şunu kabul etmek lazım ki, kazanma oranımızla tribünlerin kalabalıklıgı dogru orantılı bence.
bunun sebebi konusunda herkes kendi öz eleştirisini yapmalı ama burada tüm suçu maça gitmeyen seyirciye atmak kolaycılık olur. ben bugun hadi hasta oldugum için gidemedim ama benim gibi gitmeyenlerin sayısı çok çok fazla. kombinesini satmak isteyen bir arkadaşım satamadığı için kendi gitti. biletlerin piyasası 50 liraya falan düşmüş stad çevresinde. sezon başında kar etmek için alınan kombineler elde patlamış durumda. ayrıca incelenmesi gereken bir konu bence : (bkz: sezon başı satılan kombine sayısının düşürülmesi)
kombineyi alıp bütün sezon yatan , canı isteyince maça gelen bir taraftar grubu var. bunlar kombineyi kiralayıp 3-5 kurus kazanmayı da çok onemsemiyor, umursamıyorlar sanıyorum ki. tıpkı senelik spor salonuna yazılıp 5 kere gidenler gibi...bu nedenle stadın yarısı sürekli boş. sezon başı ciddi gelir elde ediyoruz ama sezon içinde sportif anlamda bizi eksik bırakabiliyor bu durum. metroydu, yapılamayan transferlerdi, hamza'nın umut ısrarıydı ne derseniz diyin, taraftar bu konuda %100 haklı. bir ibrahimovic olsa şimdi farklı olmaz mıydı ortam? bu kadar yıldıza sahip takımlar neden her sene bir başka yıldızı alıyor?
ayrıca diğer en büyük sebep şu anda galatasaray'daki sinerji yoklugu. nedir bu soyut kavramın tribünlere etkisi?
şöyle özetlersek :
bakın o sözlük açılışındaki animasyonlara, bundan çok daha iyi bir kadromuz mu vardı o maçlarda? peki neydi o inanmışlık ve sinerjiyi yaratan şey? işte bunu düşünmek gerekir.
şu anda başkanından hocasına, hocasından taraftarına, taraftar grubundan seyircisine kadar , bloklar arasında inanılmaz boşluklar var. sevimsiz ve sevgisiz bir ortam var.
ünal aysal-fatih terim-abdürrahim albayrak-ali dürüst-taraftar arasındaki sinerjiyi bir düşünün. o zaman şampiyonlar ligine 500 lira verseniz bilet bulamazdınız. şimdi metro var, passolig yok vs. neden dolmuyor ? sebebi açık; sinerji yoklugu.
başkanı, yalan söylüyor , basiretsiz, verdigi vaadlerin içi boş. sezon başında verdiği transfer sözlerinden bir bir çark etmiş, öyle görülüyor ki hiç öyle planları bile olmamış. iktidara gelene kadar bol keseden sallayan politikacılardan farkları yok. taraftarın nefretini kazanmış bir başkan, beceriksiz ve etkisiz eleman bir yönetim.
3 kupa sımarıklıgıyla ben yaptım oldu diyen, transfer istemeyen ama evlatlarına en iyi şartlarda sözleşme yapan, türk oyuncuları bariz şekilde kayıran ve son donemde taraftarla inatlaşıp anlamsız bir egoya kapılan vizyonsuz, bir ekol ve sistem yaratmak için zerre potansiyeli olmayan, sıradan ve kendini tekrar eden bir hoca.
tüm bunların sonucunda dolmuyor o tribünler işte. tüm bu kaosa rağmen bizimle kalan muslera ve sneijder'e rağmen. çünkü sinerji yok.
bunları maçtan önce yazdım ki, kaybedince yazdı demeyin. kazansak ta fikirlerim değişmeyecek çünkü. önemli olan kişiler , başkanlar , futbolcular değil. bunların hepsi gelip geçici. önemli olan bizim bu oyundan ne kadar zevk aldığımız , ne kadar takip etmek istememiz ve bu şova ne kadar zaman, para ve emek harcadıgımız. tüm sistem bunun üzerine kurulu ve bu sistemin ana bacagı biziz. seyirciler. maça giden ya da televizyonda kahvede maçı izleyen taraftar. bizi çıkardıgın zaman hiç birşey ifade etmiyor tüm bu yapılanlar.
bunu unutan başkanlar, yöneticiler ve hocaların hepsi birilerini suçlamaya çalışacaklar ama bu bir ekip işi. o yüzden taraftarı göz ardı edemezler. herkes gider , biz kalırız.
edit : üstelik maç şifreli kanalda!
romantikler için birşey diyemiyorum belki kazanırız da. hepimiz inanırsak olur bence falan filan ama şunu kabul etmek lazım ki, kazanma oranımızla tribünlerin kalabalıklıgı dogru orantılı bence.
bunun sebebi konusunda herkes kendi öz eleştirisini yapmalı ama burada tüm suçu maça gitmeyen seyirciye atmak kolaycılık olur. ben bugun hadi hasta oldugum için gidemedim ama benim gibi gitmeyenlerin sayısı çok çok fazla. kombinesini satmak isteyen bir arkadaşım satamadığı için kendi gitti. biletlerin piyasası 50 liraya falan düşmüş stad çevresinde. sezon başında kar etmek için alınan kombineler elde patlamış durumda. ayrıca incelenmesi gereken bir konu bence : (bkz: sezon başı satılan kombine sayısının düşürülmesi)
kombineyi alıp bütün sezon yatan , canı isteyince maça gelen bir taraftar grubu var. bunlar kombineyi kiralayıp 3-5 kurus kazanmayı da çok onemsemiyor, umursamıyorlar sanıyorum ki. tıpkı senelik spor salonuna yazılıp 5 kere gidenler gibi...bu nedenle stadın yarısı sürekli boş. sezon başı ciddi gelir elde ediyoruz ama sezon içinde sportif anlamda bizi eksik bırakabiliyor bu durum. metroydu, yapılamayan transferlerdi, hamza'nın umut ısrarıydı ne derseniz diyin, taraftar bu konuda %100 haklı. bir ibrahimovic olsa şimdi farklı olmaz mıydı ortam? bu kadar yıldıza sahip takımlar neden her sene bir başka yıldızı alıyor?
ayrıca diğer en büyük sebep şu anda galatasaray'daki sinerji yoklugu. nedir bu soyut kavramın tribünlere etkisi?
şöyle özetlersek :
bakın o sözlük açılışındaki animasyonlara, bundan çok daha iyi bir kadromuz mu vardı o maçlarda? peki neydi o inanmışlık ve sinerjiyi yaratan şey? işte bunu düşünmek gerekir.
şu anda başkanından hocasına, hocasından taraftarına, taraftar grubundan seyircisine kadar , bloklar arasında inanılmaz boşluklar var. sevimsiz ve sevgisiz bir ortam var.
ünal aysal-fatih terim-abdürrahim albayrak-ali dürüst-taraftar arasındaki sinerjiyi bir düşünün. o zaman şampiyonlar ligine 500 lira verseniz bilet bulamazdınız. şimdi metro var, passolig yok vs. neden dolmuyor ? sebebi açık; sinerji yoklugu.
başkanı, yalan söylüyor , basiretsiz, verdigi vaadlerin içi boş. sezon başında verdiği transfer sözlerinden bir bir çark etmiş, öyle görülüyor ki hiç öyle planları bile olmamış. iktidara gelene kadar bol keseden sallayan politikacılardan farkları yok. taraftarın nefretini kazanmış bir başkan, beceriksiz ve etkisiz eleman bir yönetim.
3 kupa sımarıklıgıyla ben yaptım oldu diyen, transfer istemeyen ama evlatlarına en iyi şartlarda sözleşme yapan, türk oyuncuları bariz şekilde kayıran ve son donemde taraftarla inatlaşıp anlamsız bir egoya kapılan vizyonsuz, bir ekol ve sistem yaratmak için zerre potansiyeli olmayan, sıradan ve kendini tekrar eden bir hoca.
tüm bunların sonucunda dolmuyor o tribünler işte. tüm bu kaosa rağmen bizimle kalan muslera ve sneijder'e rağmen. çünkü sinerji yok.
bunları maçtan önce yazdım ki, kaybedince yazdı demeyin. kazansak ta fikirlerim değişmeyecek çünkü. önemli olan kişiler , başkanlar , futbolcular değil. bunların hepsi gelip geçici. önemli olan bizim bu oyundan ne kadar zevk aldığımız , ne kadar takip etmek istememiz ve bu şova ne kadar zaman, para ve emek harcadıgımız. tüm sistem bunun üzerine kurulu ve bu sistemin ana bacagı biziz. seyirciler. maça giden ya da televizyonda kahvede maçı izleyen taraftar. bizi çıkardıgın zaman hiç birşey ifade etmiyor tüm bu yapılanlar.
bunu unutan başkanlar, yöneticiler ve hocaların hepsi birilerini suçlamaya çalışacaklar ama bu bir ekip işi. o yüzden taraftarı göz ardı edemezler. herkes gider , biz kalırız.
edit : üstelik maç şifreli kanalda!
