24673
galatasaray’ın dün sahaya çıktığı 11’e diyecek yok, ama ilk 45’teki diziliş felaketti. selçuk-rodriguez-bilal orta sahayı üçleseler, hoca merkezdeki geçirgenliği çözmek istemiş diyip anlaşılabilirdi. rodriguez sağ açık, sneijder on numara başlasa hakeza; herkesin orijinal yerinde görev aldığı bir diziliş olurdu bu. ama bilal’in on numarada, sneijder’ın sol açıkta başlaması seçeneklerin en kötüsüydü. sneijder solda sayısız top ezdi, bir devrede 12 top kaybıyla oynadı. bilal ilk yarıda on numarada görünmez gibiydi. ki hamza hoca onu akhisar’da da on numara pozisyonunda kullanmıyordu, bu oyuncunun o pozisyonda sahayı yeterince geniş göremediğini düşündüğünü bizzat bana söylemişti... 46’da yasin sola, sneijder on numaraya, bilal orta ikiliye geçince herkes rahatladı, formasyon normalleşti. chedjou ve yasin’in ekstralarıyla da 10 dakikada gençlerbirliği’nin fişi çekildi.
yalnız, galatasaraylılar’ın farklı kazandıkları bu maçta, 37’de yedikleri golden çıkarmaları gereken dersi de ıskalamamaları gerek: golden önce bilal yere düştüğü anda, top henüz orta sahada. galatasaray geride eksik değil, topun arkasında 6 sarı-kırmızılı oyuncu var. tek bir gençlerbirliği oyuncusu el kabir, bu 6 kişinin arasından elini kolunu sallaya sallaya atıyor zaten golü. chedjou, carole, sabri, hakan, biraz arkalarında selçuk ve rodriguez, herkes donup izliyor pozisyonu. çünkü herkes, özellikle de tecrübeli yerliler, faul düdüğü çalacağından o kadar eminler ki... türkiye’de bu düdüklerin nasıl kolay çalındığını o kadar iyi biliyorlar ki... bilal’in kendini bu kadar kolay bırakması da, sabrilerin hakanların selçukların izlemesi de hep bu yüzden. galatasaraylı (birçoğu da a milli formalı) futbolcular, şunu unutmamalı: bu düdükler şampiyonlar ligi’nde çalınmıyor (bkz. astana maçının 41’inci dakikasında selçuk’un poposunu yaslayıp kendini yere bırakıp topu eline alışı). bu düdükler euro 2016’da da çalınmayacak. o yüzden bu faul alma hastalığından vazgeçip futbola odaklanmalısınız ivedilikle.
uğur meleke
yalnız, galatasaraylılar’ın farklı kazandıkları bu maçta, 37’de yedikleri golden çıkarmaları gereken dersi de ıskalamamaları gerek: golden önce bilal yere düştüğü anda, top henüz orta sahada. galatasaray geride eksik değil, topun arkasında 6 sarı-kırmızılı oyuncu var. tek bir gençlerbirliği oyuncusu el kabir, bu 6 kişinin arasından elini kolunu sallaya sallaya atıyor zaten golü. chedjou, carole, sabri, hakan, biraz arkalarında selçuk ve rodriguez, herkes donup izliyor pozisyonu. çünkü herkes, özellikle de tecrübeli yerliler, faul düdüğü çalacağından o kadar eminler ki... türkiye’de bu düdüklerin nasıl kolay çalındığını o kadar iyi biliyorlar ki... bilal’in kendini bu kadar kolay bırakması da, sabrilerin hakanların selçukların izlemesi de hep bu yüzden. galatasaraylı (birçoğu da a milli formalı) futbolcular, şunu unutmamalı: bu düdükler şampiyonlar ligi’nde çalınmıyor (bkz. astana maçının 41’inci dakikasında selçuk’un poposunu yaslayıp kendini yere bırakıp topu eline alışı). bu düdükler euro 2016’da da çalınmayacak. o yüzden bu faul alma hastalığından vazgeçip futbola odaklanmalısınız ivedilikle.
uğur meleke