2
gençliğinde kendisinin en önemli hayallerinden biri futbolcu olmaktı, futbolcu olmadı, ancak sıkı bir fenerbahçeliydi ve doğduğu semtin takımı kasımpaşaspor'a da sempati duyuyordu, ayrıca rize ata memleketiydi. kendisinin ülkeyi yönettiği dönemde kasımpaşa ve rizespor gözle görülür bir yükselişe geçti ve birinci ligde yer almaya başladılar. fenerbahçe'ye ise en büyük desteğini şike soruşturması sürecinde verdi. o dönem uefa ile temas kurdu, rest çekti ve tff'ye fenerbahçe'ye dokunmayacaksınız mesajını verdi. uefa'dan ceza gelmesini tam olarak engelleyemesede, ciddi anlamda etkilerini azalttı. tff'den ise hiç ceza almamasını sağladı. hatta türkiye sınırları içindeki mahkemelerce verilen şike yapılmıştır kararını değiştirmek için yeniden yargılamanın yolunu açtı. sonuç olarak çok sevdiği fenerbahçe'yi koruyordu. işte rıdvan dilmen'in "sayın erdoğan herkesten farklı fenerbahçelilik yapmıştır" sözlerinin altında yatan basit gerçek bu.