7648
orta yapma konusundaki yeteneksizliğine dair söylem şehir efsanesi haline gelmiştir aslında.
yani şu saatten sonra sabri maç başına 4 roberto carlos muz ortası da kesse bize yaranamayacak ondan eminim...
ancak sabri'nin asıl ve en büyük 2 eksiği var ki "affı olmayan" eksiklikler bunlar...
yani an itibariyle forma giydiği takımda o mevkide, yani sağ bekte "asla forma giyemez" belgesi verilmesini gerektirecek 2 elzem özellik sabri'de maalesef yok:
1- pozisyon alma: sabri pozisyon alma özürlü futbolcular kategorisinde box office liderliğini hiç kimseye bırakmadı. yani bu ligde ondan daha kötüsü henüz hiç olmadı, sabri buna imkan tanımadı... sabri ne zaman ileri çıkması gerektiğini, ne zaman geri dönmesi gerektiğini, takım savunma yaparken nerede durması gerektiğini, hücuma çıkacağı zaman nereye yönelmesi gerekeceğini asla bilmedi, bilemedi...
"off the ball" diye bir kavram vardır, futbol sadece topla oynanmaz, top rakipteyken de belli pozisyon gerekliliklerin vardır. kanat oyuncusunu savunuyorsan markaj mı yapacaksın, takip mi yapacaksın, alan mı daraltacaksın bunun bir fizibilitesi olur... ancak bunu yapabilmen için önce 1 adet sabri'ye ihtiyacın vardır, sabri ortada olmuyor ki bunları yaptırasın?
2- kademe yapma: bir bek için olmazsa olmaz özelliklerden birisi kademe mantalitesinin olmasıdır. sabri bu konuda çok suçlu değil aslında, çünkü türkiye'deki beklerin yarısından çoğu kademe nedir bilmiyor... kademe kelime anlamıyla ilintili defansı kademelendirme demektir, yanında oynadığın diğer oyuncunun olası boşluklarını doldurmaya yönelik ön sezileri kullanarak bir sonraki hamleyi yapmak gerekliliğidir,
sağ stoper ve sağ iç orta saha sabri'nin kademelediği oyunculardır mantıken... bu 2 oyuncunun görev zafiyeti veya adam kaçırması, pozisyon kaybetmesi durumunda sabri emniyet sübabı olmalıdır... örneğin arkaya adam sarktıysa stoperin sarkıttığı adamı nispeten daha hızlı olan bek kovalar...
ara ki bulasın... sabri'nin sarkıttıklarını kademelemekten sabri'nin kademe yapmasına fırsat kalmıyor ki?
ne anlatayım güzel kardeşim?
kitap mı yazayım...
öfff içim daraldı...
yani şu saatten sonra sabri maç başına 4 roberto carlos muz ortası da kesse bize yaranamayacak ondan eminim...
ancak sabri'nin asıl ve en büyük 2 eksiği var ki "affı olmayan" eksiklikler bunlar...
yani an itibariyle forma giydiği takımda o mevkide, yani sağ bekte "asla forma giyemez" belgesi verilmesini gerektirecek 2 elzem özellik sabri'de maalesef yok:
1- pozisyon alma: sabri pozisyon alma özürlü futbolcular kategorisinde box office liderliğini hiç kimseye bırakmadı. yani bu ligde ondan daha kötüsü henüz hiç olmadı, sabri buna imkan tanımadı... sabri ne zaman ileri çıkması gerektiğini, ne zaman geri dönmesi gerektiğini, takım savunma yaparken nerede durması gerektiğini, hücuma çıkacağı zaman nereye yönelmesi gerekeceğini asla bilmedi, bilemedi...
"off the ball" diye bir kavram vardır, futbol sadece topla oynanmaz, top rakipteyken de belli pozisyon gerekliliklerin vardır. kanat oyuncusunu savunuyorsan markaj mı yapacaksın, takip mi yapacaksın, alan mı daraltacaksın bunun bir fizibilitesi olur... ancak bunu yapabilmen için önce 1 adet sabri'ye ihtiyacın vardır, sabri ortada olmuyor ki bunları yaptırasın?
2- kademe yapma: bir bek için olmazsa olmaz özelliklerden birisi kademe mantalitesinin olmasıdır. sabri bu konuda çok suçlu değil aslında, çünkü türkiye'deki beklerin yarısından çoğu kademe nedir bilmiyor... kademe kelime anlamıyla ilintili defansı kademelendirme demektir, yanında oynadığın diğer oyuncunun olası boşluklarını doldurmaya yönelik ön sezileri kullanarak bir sonraki hamleyi yapmak gerekliliğidir,
sağ stoper ve sağ iç orta saha sabri'nin kademelediği oyunculardır mantıken... bu 2 oyuncunun görev zafiyeti veya adam kaçırması, pozisyon kaybetmesi durumunda sabri emniyet sübabı olmalıdır... örneğin arkaya adam sarktıysa stoperin sarkıttığı adamı nispeten daha hızlı olan bek kovalar...
ara ki bulasın... sabri'nin sarkıttıklarını kademelemekten sabri'nin kademe yapmasına fırsat kalmıyor ki?
ne anlatayım güzel kardeşim?
kitap mı yazayım...
öfff içim daraldı...
