5504
kala kala elde galatasaray'da şu kadar sene top oynadı argümanı kalmış. servet kadar belki de servet'ten daha az forma giymiştir galatasaray'da. verdiği katkı da daha fazla değildir. izlemesek bilmesek yedireceksiniz.
kendisi ile ilgili üzüldüğüm tek şey inandırıldığı şeylerin altında kalıyor olduğu. kendisi dışında herkes de biliyordu altında kalacağını. bugün burada savunanlar bile bal gibi biliyorlardı. zaten bilmeseler "vay efendim hoca diyeceksiniz" diye tutturulmazdı. öyle ya, adama güveniyorsan bırak kendisini ispat etsin. güvenilmiyordu. cam kavanozdaki çiçek gibi bakacaklardı akıllarınca. hala daha 4. yıldız uğruna takımın senelerini bu adam için feda edecek adamlar var. adam çıkıyor "bende kredisi var hala" diyor. galatasaray'ın öyle bir kredisi yok kardeşim. senin 1-2 senelik kredinle o oyuncular yaşlanıyor. sneijder kaç sene daha top oynayacak bizimle zannediyorsun? selçuk kaç yaşında, chedjou kaç yaşında. hiç düşündüğünüz yok.
gelelim bu adamlara bunları düşündüren kelli felli kanaat önderlerine. takımın sağ beki sol beki önliberosu yokken yasin'i sneijder'i podolski'yi eleştirenlere. dertleri çok belli aslında. fatih terim'i ve onun sistemini seviyorlar. kabahati yıldız oyuncuların formsuzluğuna bağlayıp hamza'nın yaptığı fahiş hataların üstünü örtüyorlar. yok efendim şu maç kazanılacak maç değildi, şu maç ayın 3'üne denk geldi, emre şöyle oynadı, sular kesikti, elektrikler gitti vs.
ne diyelim çok dövündük yanlış seçimdi diye. çok yırtındık şampiyon olsak da gönderilmeli, ne çapı ne de vizyonu yeterli değil diye. duyduğumuz sadece hakaret oldu. emin olsunlar ben de şu takımın bu seneki bu halini gördükçe ne futbolculara ne de hocalara kızıyorum. şampiyonluk gibi sıradan bir başarıyla galatasaray'ın avrupa vizyonunu bu çapsızlara hediye edenlere kızıyorum. buyursunlar işte galatasaray'ın hali. bir buçuk aydır maç oynanıyor yendiğimiz tek takım aykut kocaman'ın konya'sı ki onu da zor kurtardık.
kendisi ile ilgili üzüldüğüm tek şey inandırıldığı şeylerin altında kalıyor olduğu. kendisi dışında herkes de biliyordu altında kalacağını. bugün burada savunanlar bile bal gibi biliyorlardı. zaten bilmeseler "vay efendim hoca diyeceksiniz" diye tutturulmazdı. öyle ya, adama güveniyorsan bırak kendisini ispat etsin. güvenilmiyordu. cam kavanozdaki çiçek gibi bakacaklardı akıllarınca. hala daha 4. yıldız uğruna takımın senelerini bu adam için feda edecek adamlar var. adam çıkıyor "bende kredisi var hala" diyor. galatasaray'ın öyle bir kredisi yok kardeşim. senin 1-2 senelik kredinle o oyuncular yaşlanıyor. sneijder kaç sene daha top oynayacak bizimle zannediyorsun? selçuk kaç yaşında, chedjou kaç yaşında. hiç düşündüğünüz yok.
gelelim bu adamlara bunları düşündüren kelli felli kanaat önderlerine. takımın sağ beki sol beki önliberosu yokken yasin'i sneijder'i podolski'yi eleştirenlere. dertleri çok belli aslında. fatih terim'i ve onun sistemini seviyorlar. kabahati yıldız oyuncuların formsuzluğuna bağlayıp hamza'nın yaptığı fahiş hataların üstünü örtüyorlar. yok efendim şu maç kazanılacak maç değildi, şu maç ayın 3'üne denk geldi, emre şöyle oynadı, sular kesikti, elektrikler gitti vs.
ne diyelim çok dövündük yanlış seçimdi diye. çok yırtındık şampiyon olsak da gönderilmeli, ne çapı ne de vizyonu yeterli değil diye. duyduğumuz sadece hakaret oldu. emin olsunlar ben de şu takımın bu seneki bu halini gördükçe ne futbolculara ne de hocalara kızıyorum. şampiyonluk gibi sıradan bir başarıyla galatasaray'ın avrupa vizyonunu bu çapsızlara hediye edenlere kızıyorum. buyursunlar işte galatasaray'ın hali. bir buçuk aydır maç oynanıyor yendiğimiz tek takım aykut kocaman'ın konya'sı ki onu da zor kurtardık.
