4191
galatasaray'ı yöneten zümre ile galatasaray taraftarının motivasyonları, kulübün geleceği hakkında kurduğu hayalleri aynı değil. galatasaray potansiyel olarak bu ülkenin bayern münih'i olabilecek bir güç. sadece doğru adımların atılması, neredeyse her konuda olduğu gibi batılı örneklerin izlediği yolun izlemesi, bizi bugünkü karanlıktan aydınlığa çıkarmaya yetecek. futbolda doğruları yapıp, meyveleri toplayanlar belli. bunların hangi yöntemleri kullandığı da belli. peki galatasaray'ı batılı örneklerin kullandığı sisteme geçmekten kim alıkoyuyor? cevap belli. galatasaray'ı yöneten 4000 küsür kişilik zümre. bu zümre galatasaray'ın sahibi olarak kalmayı galatasaray'ın büyümesinden daha önemli sayıyor. çünkü bahsettiğim adımlar atılırsa kulübü kendi kişisel çıkarları için kullanamayacaklarını biliyorlar. mesela galatasaray'ın x şirketine yeğenlerini yerleştiremeyecekler yada yönetime girip kişisel reklamlarını yapamayacaklar. yoksa dünyanın neresinde görülmüş bir turizmcinin yada bir anayasa profesörünün bir futbol takımının yönetiminde aktif rol aldığı? kendi uzmanlık alanlarıyla en ufak bir ilgisi olmayan futbol yönetimde bu adamlar neden söz sahibi? kendi şirketlerinde x departmanına x departmanının ilgilendiği işte tecrübe ve eğitim sahibi insanları görevlendiren bu adamlar neden yüz yıldır spor yönetimini bu işin eğitimini almış ve tecrübe sahibi kişilere bırakmıyorlar? cevap yine belli. çünkü kulüp onlar için sağılacak bir koyun. milyonlarca taraftarın yarattığı galatasaray'ın varlıklarını hem sosyal hem de ekonomik çıkarları için sömürmeyi bırakmak istemiyorlar.
galatasaray batmaz, zor dönemler geçirir ama her zaman yukarlarıdaki yerini korur. galatasaray türkiye'nin "too big to fail" kalıbına uyan gerçeklerinden biri. fakat kazanılan başarılar ancak bu iğrenç yönetim tarzına rağmen gelir/gelecek. futbolu profesyonellerin eline bırakmadığı sürece galatasaray hiç bir zaman başarılarında süreklilik sahibi bir kulüp olamayacak, potansiyeline ulaşamayacak. başarıyı cezalandıran bir kongre yapısıyla, her yöneticinin başka bir hizbin oylarını getirdiği için yönetimde yer bulmasıyla başarı gelmesi çok zor. milyonlarca taraftarı olan bir kulüp 4000 tane dinazorun oyuncağı olmaktan kurtulmalıdır. yönetimsel belirsizliklerin her 8 ayda bir patlak verdiği, yeni gelenin kulübün tüm personelini baştan aşağı 2 yılda bir değiştirdiği bir futbol takımının dünya futbolunda söz sahibi olması mümkün değildir. galatasaray taraftarı tepkisini artık kişilerden çok bu eski düzenin yıkılması için göstermelidir. sorun dursun özbek'ten, rahmetli özhan canaydın'dan, irfan aktar'dan çok daha büyük. çünkü isimler değişse bile zihniyet değişmiyor. galatasaray liseliler tamamen gitsin demiyorum hatta kongre yine onların elinde kalsın ama artık kulübün sporla alakalı kısımlarını profesyonellerin ellerine bırakma zamanları geldi. şans eseri 10 yılda bir iyi bir yönetim yakalayarak avrupada ses getirmek yeterli değil. çünkü ne galatasaray'ın ne de galatasaray taraftarının hakettiği bu değil.
galatasaray batmaz, zor dönemler geçirir ama her zaman yukarlarıdaki yerini korur. galatasaray türkiye'nin "too big to fail" kalıbına uyan gerçeklerinden biri. fakat kazanılan başarılar ancak bu iğrenç yönetim tarzına rağmen gelir/gelecek. futbolu profesyonellerin eline bırakmadığı sürece galatasaray hiç bir zaman başarılarında süreklilik sahibi bir kulüp olamayacak, potansiyeline ulaşamayacak. başarıyı cezalandıran bir kongre yapısıyla, her yöneticinin başka bir hizbin oylarını getirdiği için yönetimde yer bulmasıyla başarı gelmesi çok zor. milyonlarca taraftarı olan bir kulüp 4000 tane dinazorun oyuncağı olmaktan kurtulmalıdır. yönetimsel belirsizliklerin her 8 ayda bir patlak verdiği, yeni gelenin kulübün tüm personelini baştan aşağı 2 yılda bir değiştirdiği bir futbol takımının dünya futbolunda söz sahibi olması mümkün değildir. galatasaray taraftarı tepkisini artık kişilerden çok bu eski düzenin yıkılması için göstermelidir. sorun dursun özbek'ten, rahmetli özhan canaydın'dan, irfan aktar'dan çok daha büyük. çünkü isimler değişse bile zihniyet değişmiyor. galatasaray liseliler tamamen gitsin demiyorum hatta kongre yine onların elinde kalsın ama artık kulübün sporla alakalı kısımlarını profesyonellerin ellerine bırakma zamanları geldi. şans eseri 10 yılda bir iyi bir yönetim yakalayarak avrupada ses getirmek yeterli değil. çünkü ne galatasaray'ın ne de galatasaray taraftarının hakettiği bu değil.