5173
öğretmen arkadaşlar bilir, kalabalık bir okulda idareci boşluğu varsa, sözgelimi sabahları müdür erken erken gelme çabasını dahi göstermiyor, müdür yardımcısı odasını okul dışı amaçlar için kullanıyorsa, o okulda ciddi boşluklar olur. öğretmenler ne kadar iyi niyetli olursa olsunlar, faydalı işler yapsalar dahi beklentilerin altında kalırlar. daha da acısı, sınıf hakimiyetinde, kalabalığı idare etmede istenmeyen durumlarda kalır, güçlüklerle karşılaşabilirler. hamza hamzaoğlu'nun özelikle son seçimler sonrası durumunu buna benzetiyorum.
ilk olarak, melo ve telles'in inter'e gidişinde suçu var mıdır pek sanmıyorum, oyunculara verilen kiralama ve satın alma paraları ortada, e elimizde de para deyince bambaşka bir hale bürünen aciz yönetim var, haliyle son dakika olmasa bile son anlarda haberi olmuştur diyorum.
düşünceleri bulandırmak gibi olmasın, kendisine ciddi anlamda da haksızlık yapıldığı düşüncesindeyim. sezon sonunu göremez diye her teknik adam hakkında öngörülerde bulunabilir, bu haktır, yalnız kendisine hakaret ile küçük düşürücü ifadelerle yermeye çalışmak suçtur, ayıptır, acizliktir. oyuncu tercihlerini tartışabiliriz, umut bulut ısrarını anlamlandıramayabiliriz, genç oyunculara sırtını döndüğünden bahsedebiliriz, ama lütfen hiç kimse şu güzel ortamda çıkıp da aziz yıldırım tarzı açıklamalarla "şampiyonlukta hiç payı yok, oyunculara da hiçbir şey katmadı." demesin. muslera ve sneijder'in performansının gelen kupalarda kilit rol oynadığının herkes farkında, aynı kişiler çok iyi biliyor ki bu iki özel isim mancini, hatta kabus gibi geçen prandelli dönemlerinde de vardı.
kısacası, neredeyse yaz boyu sözlüğü takip eden, başlıkları ve yazıları kaçırmamaya çalışan biri olarak şunu nacizane belirteyim: transfer döneminde yönetimin yavaşlığı ve yüzsüzlüğü nedeniyle yanlış birkaç açıklama yapması ve ilk lig maçlarında umut bulut'ta ısrar etmesi sebebiyle hamza hamzaoğlu başlarda eleştiriliyordu, ama artık iş çığrından çıktı, yerin dibine sokuluyor. belki yanılıyorum, belki gerçekten de kötü sonuçlar alarak görevinden ayrılacak, yalnız rica ediyorum yaz dönemi de bittiğine göre artık galatasaray'ın her ferdine sahip çıkalım, beğensek de beğenmesek de arkasında duralım. kaldı ki takımın başında art niyetli, kötü mizaclı bir şahıs bulunmuyor...
düzeltme: anlatım hatası.
ilk olarak, melo ve telles'in inter'e gidişinde suçu var mıdır pek sanmıyorum, oyunculara verilen kiralama ve satın alma paraları ortada, e elimizde de para deyince bambaşka bir hale bürünen aciz yönetim var, haliyle son dakika olmasa bile son anlarda haberi olmuştur diyorum.
düşünceleri bulandırmak gibi olmasın, kendisine ciddi anlamda da haksızlık yapıldığı düşüncesindeyim. sezon sonunu göremez diye her teknik adam hakkında öngörülerde bulunabilir, bu haktır, yalnız kendisine hakaret ile küçük düşürücü ifadelerle yermeye çalışmak suçtur, ayıptır, acizliktir. oyuncu tercihlerini tartışabiliriz, umut bulut ısrarını anlamlandıramayabiliriz, genç oyunculara sırtını döndüğünden bahsedebiliriz, ama lütfen hiç kimse şu güzel ortamda çıkıp da aziz yıldırım tarzı açıklamalarla "şampiyonlukta hiç payı yok, oyunculara da hiçbir şey katmadı." demesin. muslera ve sneijder'in performansının gelen kupalarda kilit rol oynadığının herkes farkında, aynı kişiler çok iyi biliyor ki bu iki özel isim mancini, hatta kabus gibi geçen prandelli dönemlerinde de vardı.
kısacası, neredeyse yaz boyu sözlüğü takip eden, başlıkları ve yazıları kaçırmamaya çalışan biri olarak şunu nacizane belirteyim: transfer döneminde yönetimin yavaşlığı ve yüzsüzlüğü nedeniyle yanlış birkaç açıklama yapması ve ilk lig maçlarında umut bulut'ta ısrar etmesi sebebiyle hamza hamzaoğlu başlarda eleştiriliyordu, ama artık iş çığrından çıktı, yerin dibine sokuluyor. belki yanılıyorum, belki gerçekten de kötü sonuçlar alarak görevinden ayrılacak, yalnız rica ediyorum yaz dönemi de bittiğine göre artık galatasaray'ın her ferdine sahip çıkalım, beğensek de beğenmesek de arkasında duralım. kaldı ki takımın başında art niyetli, kötü mizaclı bir şahıs bulunmuyor...
düzeltme: anlatım hatası.
