8
sanıyorum 2009 yaz dönemi transfer döneminde frank ribery dısında gideceği takımın uzunca tartısıldığı oyuncu avrupa'da yoktur. ama gelin görün ki türkiye'de her yaz dönemi medyanın gazıyla bir oyuncunu transferi neredeyse 3 ay sürer. 3 ay olm bu boru mu? futbolcuyu kulubünden istersin ya evet der ya hayır. evet derse futbolcuyu ikna etmeye çalısırsın. olay biter. ama bizde kulüplerden önce futbolcularla görüsmek adet olduğundan transferler gereğinden uzun sürer. bu yaz döneminde önce mehmet topuz, sonra da sercan yıldırım. ikisinin içinde de büyük kulüpler var. mehmet topuz olayını biliyoruz. aziz yıldırım'ın ve yıldırım demirören'in kisisel hesaplasmalarına kurban gitti. sonunda kazanan kayseri oldu. * sercan yıldırım da ise nedense ortada bir fiyat yükseltme çabası var gibi seziyorum ben. her gün baska bir haber. her gün de baska bir bonservis bedeli. ortada net bir sey yok. birileri alttan alttan gazı veriyor, takımları karsı karsıya getiriyor, olay yine sen alamadın bak ben alacağım olayına dönüyor. bu alttan gazı veren kisilerin mutlaka bir kazancı vardır tabi. ama olayın bu kadar büyütülmesi türk futbol seyircisinde bir bıkkınlık getiriyor. diyeceğim odur ki bir an kim alacaksa alsın da kimi alacağını, su transferlerden kurtulup lige konsantre olalım. zaten bu saatten sonra, geldi takıma uyum sağladı diyene kadar form tutması birkaç hafta sürer.