1371
anlata anlata dilimde sakal çıktı (bkz: #828377) ama şu güzel ortamın değerli hatırına bir kez daha yinelemek boynumun borcudur.
kendisi çift forvetli dizilişlerin hala revaçta olduğu dönemlerde aslan gibi bir forvet olarak piyasaya çıkmış, kulüp ve milli takımda dikiş tutturmuş, çok da başarılı olmuştur. fakat gelin görün ki çift forvetli dizilişlerden tek forvetli olanlara usulca geçilirken bu çift forvetlerden daha komple gibi olanlar tek forvet olarak hayata tutunmuşlar (bkz: miroslav klose), görece daha yardımcı pozisyonda olanlar da kanatlara kaymışlardır (bkz: dirk kuyt) (bkz: thierry henry). tutunamayanlar ise mevkisiz kalarak ne idüğü belirsiz, faydasız adamlara dönüşmüşlerdir (bkz: nihat kahveci) (bkz: tuncay şanlı).
işte podolski de usta bir sol ayağa, güçlü bir fiziğe ve de mücadeleci bir yapıya sahip olmanın bir getirisi olarak yaklaşık son 7-8 senedir üst düzey bir sol forvet olarak görev yapmaktadır. orijinal pozisyonu forvettir, golcüdür, ama santrfor tipli daha bitirici bir adamla daha bir etkili olur. buradan hareketle elbette tek forvet olarak da oynar ama forvet arkası diye tabir edilen pozisyonda da eskiden en iyi yaptığı işi hakkıyla yerine getirir. bu pozisyon da günümüzde ikinci forvet olarak geçmekte olup on numara diye tabir edilen oyun kurucudan ziyade bir zamanların revaçta tercihi olan çift forvetli dizilişlerin birer uzantısıdır. dünya futbolundan genelde pek etkilenmeyen ve kendi ekolüne sahip olan italyan futbolunda "trequartista" olarak zaten çokça zamandır mevcuttur.
podolski santrfor değildir ama forvettir. yine de santrfor gibi görev yapar.
oyun kurucu değildir ama ikinci forvettir/forvet arkasıdır. oyun kurucu olarak oynatılsa sneijder kadar olmasa da bir şeyler yapar.
sol kanat değildir ama sol açıktır/sol forvettir. sol kanat olarak oynatılsa da eminim ki başarılı olur.
ben abartmıyorum 10 senedir bu adamı dört gözle takip edip tüm şu yukarıdakileri hiç araştırmadan direkt kafamdan yazıyorum, hamza hoca çıkıp en kel alaka şekilde bu adamı sağ açıkta değerlendiriyor. içeri girip şut atacak herhalde :( iyi de kendi tarzı iyice oturmuş bir dünya yıldızını başka bir şeye devşirmenin, icat peşinde koşmanın lüzumu nedir?
peki ya o tipte bir oyuncu değilse? (hamza hamzaoğlu'nun mantığını tek soruyla çürüten adam)
not: o değil de dennis bergkamp futbolu tam zamanında bırakmış.
kendisi çift forvetli dizilişlerin hala revaçta olduğu dönemlerde aslan gibi bir forvet olarak piyasaya çıkmış, kulüp ve milli takımda dikiş tutturmuş, çok da başarılı olmuştur. fakat gelin görün ki çift forvetli dizilişlerden tek forvetli olanlara usulca geçilirken bu çift forvetlerden daha komple gibi olanlar tek forvet olarak hayata tutunmuşlar (bkz: miroslav klose), görece daha yardımcı pozisyonda olanlar da kanatlara kaymışlardır (bkz: dirk kuyt) (bkz: thierry henry). tutunamayanlar ise mevkisiz kalarak ne idüğü belirsiz, faydasız adamlara dönüşmüşlerdir (bkz: nihat kahveci) (bkz: tuncay şanlı).
işte podolski de usta bir sol ayağa, güçlü bir fiziğe ve de mücadeleci bir yapıya sahip olmanın bir getirisi olarak yaklaşık son 7-8 senedir üst düzey bir sol forvet olarak görev yapmaktadır. orijinal pozisyonu forvettir, golcüdür, ama santrfor tipli daha bitirici bir adamla daha bir etkili olur. buradan hareketle elbette tek forvet olarak da oynar ama forvet arkası diye tabir edilen pozisyonda da eskiden en iyi yaptığı işi hakkıyla yerine getirir. bu pozisyon da günümüzde ikinci forvet olarak geçmekte olup on numara diye tabir edilen oyun kurucudan ziyade bir zamanların revaçta tercihi olan çift forvetli dizilişlerin birer uzantısıdır. dünya futbolundan genelde pek etkilenmeyen ve kendi ekolüne sahip olan italyan futbolunda "trequartista" olarak zaten çokça zamandır mevcuttur.
podolski santrfor değildir ama forvettir. yine de santrfor gibi görev yapar.
oyun kurucu değildir ama ikinci forvettir/forvet arkasıdır. oyun kurucu olarak oynatılsa sneijder kadar olmasa da bir şeyler yapar.
sol kanat değildir ama sol açıktır/sol forvettir. sol kanat olarak oynatılsa da eminim ki başarılı olur.
ben abartmıyorum 10 senedir bu adamı dört gözle takip edip tüm şu yukarıdakileri hiç araştırmadan direkt kafamdan yazıyorum, hamza hoca çıkıp en kel alaka şekilde bu adamı sağ açıkta değerlendiriyor. içeri girip şut atacak herhalde :( iyi de kendi tarzı iyice oturmuş bir dünya yıldızını başka bir şeye devşirmenin, icat peşinde koşmanın lüzumu nedir?
peki ya o tipte bir oyuncu değilse? (hamza hamzaoğlu'nun mantığını tek soruyla çürüten adam)
not: o değil de dennis bergkamp futbolu tam zamanında bırakmış.
