Kariyer Sonu5958
kariyerinin bazı sezonları dışında genelde gol yüzdesi çok fazla, ya da daha doğrusu potansiyelinin bire bir tezahürü şeklinde olan bir golcü değildi. pivot santrfor olarak da, forvet olarak da görev yapabilen, bir ileri uç oyuncusunda bulunması gereken her şeye fazla fazla sahip bir futbolcuydu fakat tüm bu muazzam yeteneklerine rağmen ilginç bir şekilde aşırı fazla gol atmazdı. galatasaray kariyerinde de zaten bunun adeta bir özetini fazlasıyla gördük.
kendisini özel ve büyük bir futbolcu kılan asıl özelliği golcü olmasından ziyade "winner", yani kazanan ve kazandıran bir oyuncu oluşuydu diye düşünüyorum. bir zamanlar dillere pelesenk olmuş "hakan şükür faktörü" gibi sahadaki varlığı bile rakibe zarar veren, güçlü bir oyuncuydu. bu etkisini de hem dünyanın en zorlu maçları, hem de basit dostluk müsabakalarında bile gösterdiği için takdire şayan bir istikrarı vardı. yani bana göre potansiyelinin tamamını sahaya yansıtmasa da yansıttığı kısmıyla bile bir dünya yıldızı olmaya ve oynadığı takımlara nice başarılar kazandırmaya yetecek kadar büyük bir etkisi vardı.
bence bizdeyken biraz kıçını sıksa yine 20-25 gol atardı ama sıkmadı. keşke sıksaydı... hem sebebi neydi ki?
kendisini özel ve büyük bir futbolcu kılan asıl özelliği golcü olmasından ziyade "winner", yani kazanan ve kazandıran bir oyuncu oluşuydu diye düşünüyorum. bir zamanlar dillere pelesenk olmuş "hakan şükür faktörü" gibi sahadaki varlığı bile rakibe zarar veren, güçlü bir oyuncuydu. bu etkisini de hem dünyanın en zorlu maçları, hem de basit dostluk müsabakalarında bile gösterdiği için takdire şayan bir istikrarı vardı. yani bana göre potansiyelinin tamamını sahaya yansıtmasa da yansıttığı kısmıyla bile bir dünya yıldızı olmaya ve oynadığı takımlara nice başarılar kazandırmaya yetecek kadar büyük bir etkisi vardı.
bence bizdeyken biraz kıçını sıksa yine 20-25 gol atardı ama sıkmadı. keşke sıksaydı... hem sebebi neydi ki?
