1358
şırnak'ta şehit düşen teğmen ibrahim tanrıverdi'nin harp okulunda 2 aylık eğitim kampında tim komutanıydım. ağzından küfür çıkmaz, asla saygısızlık etmez, emirlere harfiyen riaet eden, kendi halinde bir anadolu çocuğuydu, çomarı değil bak çocuğu!
geçen gün diyarbakır lice'de ibrahim'in yanında bir devresi daha gitti. hubeyb. kendini anlatan şu yazıyı okudum facebookta ve yine hayatımın tadı tuzu kaçtı.
--- alıntı ---
emrah unal
şehit j. tğm. hubeyb turan... foça komando okulunda aynı ranzada 4 ay yattık. komando okulunun 2. haftası annesini kaybetti. cenaze işlemleri için memleketine gitti. geri döndüğünde komutanlarımız ona " istersen eğitimlere kendini iyi hissedene kadar katılma" dediler. bu teklifi reddetti.
bir ara bu konuyu kendisiyle konuştuğumda " emrah tabiki de annemin vefatı beni çok etkiledi fakat ölenle ölünmüyor. bizler yarının komutanlarıyız, herzaman hazır ve donanımlı olmamız lazım. bu vatan bizden çok şey bekliyor layik olmamız lazım." dedi.
19.08.2015 günü şehadet şerbetini yudumladı.
çoğumuzun yaptığı gibi suçu devlet büyüklerine atmaktansa özeleştiri yapmak istiyorum. atatürk gençliğe hitabında "ey türk gençliği, birinci vazifen türk istiklalini türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" diyor ve ekliyor " muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
şimdi ey sosyal medyadaki, kendini atamızın hitap ettiği gençliğe mazhar hisseden arkadaşlarım;
acaba damarlarımızdaki asil kanın hakkını veriyormuyuz,
şehitlerimizin huzurunda bu vatana layik mıyız.
şehidim ruhun şad olsun...
j. tğm. emrah ismail ünal
--- alıntı ---
barış yalan be dostum. silahsızlanma çağrısı yapan ülkeler en büyük silah ihracatçıları iken, herkes nükleer silahlara, son teknoloji tank, uçak ve toplara sahip olmak için yarışırken maalesef barış olmaz. olsa olsa uluslararası güvensizlik ortamı olur ve ben bu kardeşlerimizi bizden alan durumun, düzenin, orospu çocuklarının, sempatizanlarının hepsinin amına koyayım.
geçen gün diyarbakır lice'de ibrahim'in yanında bir devresi daha gitti. hubeyb. kendini anlatan şu yazıyı okudum facebookta ve yine hayatımın tadı tuzu kaçtı.
--- alıntı ---
emrah unal
şehit j. tğm. hubeyb turan... foça komando okulunda aynı ranzada 4 ay yattık. komando okulunun 2. haftası annesini kaybetti. cenaze işlemleri için memleketine gitti. geri döndüğünde komutanlarımız ona " istersen eğitimlere kendini iyi hissedene kadar katılma" dediler. bu teklifi reddetti.
bir ara bu konuyu kendisiyle konuştuğumda " emrah tabiki de annemin vefatı beni çok etkiledi fakat ölenle ölünmüyor. bizler yarının komutanlarıyız, herzaman hazır ve donanımlı olmamız lazım. bu vatan bizden çok şey bekliyor layik olmamız lazım." dedi.
19.08.2015 günü şehadet şerbetini yudumladı.
çoğumuzun yaptığı gibi suçu devlet büyüklerine atmaktansa özeleştiri yapmak istiyorum. atatürk gençliğe hitabında "ey türk gençliği, birinci vazifen türk istiklalini türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" diyor ve ekliyor " muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
şimdi ey sosyal medyadaki, kendini atamızın hitap ettiği gençliğe mazhar hisseden arkadaşlarım;
acaba damarlarımızdaki asil kanın hakkını veriyormuyuz,
şehitlerimizin huzurunda bu vatana layik mıyız.
şehidim ruhun şad olsun...
j. tğm. emrah ismail ünal
--- alıntı ---
barış yalan be dostum. silahsızlanma çağrısı yapan ülkeler en büyük silah ihracatçıları iken, herkes nükleer silahlara, son teknoloji tank, uçak ve toplara sahip olmak için yarışırken maalesef barış olmaz. olsa olsa uluslararası güvensizlik ortamı olur ve ben bu kardeşlerimizi bizden alan durumun, düzenin, orospu çocuklarının, sempatizanlarının hepsinin amına koyayım.