7
cm 2010'dan sonra vuku bulmuş olaydır. ben cm 2010'u ilk çıktığı zamanlar deneyenlerdenim. oyunu yapan firma anladığım kadarıyla başarıyı başka yollarda aramış. mesela oyun türkçe dil desteğiyle çıkmıştı. bu menajerlik oyunlarında devrim niteliğindeydi. bunun yanında benim çok hoşuma giden bi özellik vardı oyunda. o da antrenmanlardaki hakimiyetimizdi. bazı antrenmanları izleyebiliyorduk mesela. duran top antrenmanı çalıştırabiliyorduk takımımıza. kafaniza gore çalışılmış pozisyonlar dizayn edebiliyorduk duran toplar için. ve bunların uygulamalarını izleyebiliyorduk antrenmanlarda. bunun dışında tamamen kötü oyundu. yapay zeka falan rezildi. yine de birkaç güzel yenilik böyle aklıma yer etmiş.
şimdi su saydığım duran top ve antrenman mevzulari günümüz fm'lerinde en çok aradığım ve eksikliğini hissettiğim şeyler. 3-4 tane komut var. ver gitsin onları sonra takım kafasına gore uygulasin. 5-6 tane takım antrenman sınıfı var. ayarla onları 3 haftalık. ondan sonra bi daha karışma. çok saçma. ne bi set oyunu kurgulama var, ne taktiksel çalışmalarda değişik varyasyonlar var. şimdi oynadığımız menajerlik oyunları bana aziz yildirimcilik oynamak gibi geliyor. ver taktığı, al oyuncuyu. ondan sonra başarı bekle. şansa taktik tutarsa başarılısın. tutmazsa başarısız. yapay zekanin bize lutfettigi bala göte elde ettiğimiz başarılarla da ovunuruz ondan sonra sağda solda.
bizim bu oyunlarda yaptığımız şey sportif direktorlukle td'lik karışımı bisey. mesela oyuncuya verilecek bonservis bedelini bi td niye belirler ki? biz ihtiyaç hissedilen bolgeler için bi oyuncu listesi çıkarsak ve yönetim de makul olanları transfer etse çok daha günümüz koşullarına uygun olurdu. ama biz maşallah oyuncuyu bağlamak için adamın kapısına gidip bi de menajeriyle masaya oturuyoruz. bilmiyorum siz ne dersiniz ama yıllardır bana garip gelen şeyler bunlar. tüm bu garipliklere karşı yıllardır da oynuyoruz tabi. bu da ayrı mesele.
şimdi su saydığım duran top ve antrenman mevzulari günümüz fm'lerinde en çok aradığım ve eksikliğini hissettiğim şeyler. 3-4 tane komut var. ver gitsin onları sonra takım kafasına gore uygulasin. 5-6 tane takım antrenman sınıfı var. ayarla onları 3 haftalık. ondan sonra bi daha karışma. çok saçma. ne bi set oyunu kurgulama var, ne taktiksel çalışmalarda değişik varyasyonlar var. şimdi oynadığımız menajerlik oyunları bana aziz yildirimcilik oynamak gibi geliyor. ver taktığı, al oyuncuyu. ondan sonra başarı bekle. şansa taktik tutarsa başarılısın. tutmazsa başarısız. yapay zekanin bize lutfettigi bala göte elde ettiğimiz başarılarla da ovunuruz ondan sonra sağda solda.
bizim bu oyunlarda yaptığımız şey sportif direktorlukle td'lik karışımı bisey. mesela oyuncuya verilecek bonservis bedelini bi td niye belirler ki? biz ihtiyaç hissedilen bolgeler için bi oyuncu listesi çıkarsak ve yönetim de makul olanları transfer etse çok daha günümüz koşullarına uygun olurdu. ama biz maşallah oyuncuyu bağlamak için adamın kapısına gidip bi de menajeriyle masaya oturuyoruz. bilmiyorum siz ne dersiniz ama yıllardır bana garip gelen şeyler bunlar. tüm bu garipliklere karşı yıllardır da oynuyoruz tabi. bu da ayrı mesele.