4411
öncelikle hanımlar-beyler hamza hocanın hatalı kararlar vermesi ona yapılan her eleştiriyi doğru yapmıyor. ondan dolayı kendisi hakkında en ufak savunma yapanı direk
fanboy vs diye yaftalamaktan vazgeçin. kimse sizin fikrinize katılmak zorunda değil... artık harbi tadı kaçtı bunun. başka bir şey bulun en azından. çocukluğumda izlediğim c.tesi çizgi filmlerinde bile daha yaratıcı şeyler var la. neyse meseleye dönelim;
artık galatasaray yönetiminin yaptığı işlerin adını koyamacağım. koysam bile büyük ihtimalle silinecek. o yüzden hatalarını diyelim. yönetimin yaptığı hataların bile hesabı kendisine sorulur olmuş. tabi yönetimi bu kadar savunursan olacağı buydu yani bunda kendisininde suçu vardır. fakat ne yapsın ozan'ın parasını cebinden verecek hali yok ya.
ve ciddi anlamda akıl dışı argümanlarla ve sağlıklı bir değerlendirilme yapılmadan eleştiriliyor.
örneğin
1. olarak geçen yılki sağlam takımlara karşı oynadığı maçlar (büyük değil sağlam) ne bunlar; fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor, bursasporve başakşehir.
bu maçlarda takımın iyi top oynamadığı söyleniyor. abi şaka mı yapıyorsunuz yoksa bunu söylerken ciddimisiniz ? sahada nasıl bir takım görmek istiyorsunuz doğrusu
anlamadım. mesela geldikten sonraki ilk eskişehir maçında takımda değişim direk göze çarpıyordu. sonra içerideki akhisarmaçında oyunun büyük bölümünde bariz üstündük.
sonrasında konya deplasmanındaki 5-0'lık galibiyeti anlatmama gerek yok herhalde. sonrasındaki haftalarda sırayla mersin, gençler, beşiktaş, rize, bursamaçları geldi. ve hepsinde oyunun belli bölümlerinde üstün olan taraf bizdik. takım gayet akıcı ve ne yaptığını bilir bir şekilde futbol oynuyordu.
hea 90 dk domine edemiyordu tabi. ama galiba siz öyle bir takım izlemek istiyorsunuz ama beyler durun! o işler o kadar kolay değil. bu işi dünyada yapan takım sayısı belli. onlarda her maç yapamıyor zaten dediğinizi geçin. yani zor kazandık, musleratuttu vs. atletico madrid şl'de final oynadığı senede thibaut courtois ne kadar etkili olduysa nando'da o kadar etkili oldu. defans çok iyi değil diye gol mü yiyeceğiz ? açın o atletico maçlarını izleyin demek istediğimi anlarsınız.
sağlam takımlara karşı oynadığımız maçlara gelince;
başakşehirhakkında denecek bir şey yok. %100 kendi hatasıyla 1 puan kaybettik. hatta aklıma ilk olarak mustafa sarp'ın forma yırttığı başakşehir maçı geldi (o zamanki belediye) o maç bir domino etkisi yapmıştı takımın üzerinde ve sonra dağılmıştık. tabi tam domino etkisi demeyelim de mesela hitler, stalingrad'da kaybettikten 2 sene sonra mi ? 4 sene sonra mi ? tam hatırlamadığım bir zaman diliminde gitmişti. yani bizimde stalingradımız o maçtı ama hamzaoğlu böyle bir şeyin olmasına izin vermedi. buradan bir artısı da var.
beşiktaş maçları; ikisinide kazandık. ilk maçın ilk yarısında tamamen üstün olan taraf bizdik. 2. yarı oyun konrolü rakipteydi ama sabaha kadar oynansa gol felan yemezdik o maçlarda. ikinci maç içinde aynı şey geçerli.
fener maçı; kaybettik. keşke son dakikada futbolcuları kahraman olma hevesinden vazgeçirip 1 puan'a razı olsaydı son 10 dk. puan farkı 7'de kalacak ve iş orada çözülecek gibiydi. son dakika'da sabrinin çıkıp geri dönmemesi sonumuzu hazırlardı. ayrıca kendisi bizim evladımız filan değildir. hamza hoca saçmalamasın. bakın sabri geçen yıl takımdan ayrılsaydı, bugün onu herkes iyi anardı ama bugünleri yaşamış galatasaray taraftarı ? hiç sanmıyorum.
2- bakın beyler bu adam 2 kupa aldı. peki nasıl aldı ? türkiye kupasından başlayacak olursak; bir tek sivas ile oynadığımız 2 maçta zorlandık ''hani kazanamadık da,en azından sonuç olarak'' denmiş. pardon ilk maçta sivas'a fark atan hangi takımdı ? takımın yedekleri 4-1'i koruyamacak kadar acizse onun suçumudur ? bakın bu sezon kurduğu kadro için bu eleştiriler kabul edilebilirdir. ama bu söylediklerinizin hiç bir mantığa dayanır yanı yok.
finalde ise ''2 stoper eksik bursa'' denmiş. bizdede nando yoktu. sinan iyi oynadı fakat hatırlatayım bursa geçen yılın pozitif anlamda en iyi futbol oynayan takımıdır. ve yarı final 2. maçında kadıköy'de fener'i 3-0 yendiler. böyle bir takıma karşı kötü oynadık. prandelli'den enkaz devralmamışmış (başakşehir'den bile 4 yemiş, özgüveni yerleyeksan olan takım nasıl enkaz olmuyorsa artık) rakiplerdeki kaos ortamından dem vurulmuş. beyler hatırlatayım;
bir sezonda 3 ayrı yönetim ve tafferel'de dahil 3 ayrı teknik adamla çalıştık. akıllı adam her durumu lehine çevirir. ve hoca bunu yapmıştır. saygı duyulası
3- bu abilik- yeniçerilik meselesi ben fazla konuşmayım kutay ersöz sokrates'e durumu çok iyi anlatmış. aha yazı burada; http://www.socratesdergi.com/.../22/cildirtan-denge/
fanboy vs diye yaftalamaktan vazgeçin. kimse sizin fikrinize katılmak zorunda değil... artık harbi tadı kaçtı bunun. başka bir şey bulun en azından. çocukluğumda izlediğim c.tesi çizgi filmlerinde bile daha yaratıcı şeyler var la. neyse meseleye dönelim;
artık galatasaray yönetiminin yaptığı işlerin adını koyamacağım. koysam bile büyük ihtimalle silinecek. o yüzden hatalarını diyelim. yönetimin yaptığı hataların bile hesabı kendisine sorulur olmuş. tabi yönetimi bu kadar savunursan olacağı buydu yani bunda kendisininde suçu vardır. fakat ne yapsın ozan'ın parasını cebinden verecek hali yok ya.
ve ciddi anlamda akıl dışı argümanlarla ve sağlıklı bir değerlendirilme yapılmadan eleştiriliyor.
örneğin
1. olarak geçen yılki sağlam takımlara karşı oynadığı maçlar (büyük değil sağlam) ne bunlar; fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor, bursasporve başakşehir.
bu maçlarda takımın iyi top oynamadığı söyleniyor. abi şaka mı yapıyorsunuz yoksa bunu söylerken ciddimisiniz ? sahada nasıl bir takım görmek istiyorsunuz doğrusu
anlamadım. mesela geldikten sonraki ilk eskişehir maçında takımda değişim direk göze çarpıyordu. sonra içerideki akhisarmaçında oyunun büyük bölümünde bariz üstündük.
sonrasında konya deplasmanındaki 5-0'lık galibiyeti anlatmama gerek yok herhalde. sonrasındaki haftalarda sırayla mersin, gençler, beşiktaş, rize, bursamaçları geldi. ve hepsinde oyunun belli bölümlerinde üstün olan taraf bizdik. takım gayet akıcı ve ne yaptığını bilir bir şekilde futbol oynuyordu.
hea 90 dk domine edemiyordu tabi. ama galiba siz öyle bir takım izlemek istiyorsunuz ama beyler durun! o işler o kadar kolay değil. bu işi dünyada yapan takım sayısı belli. onlarda her maç yapamıyor zaten dediğinizi geçin. yani zor kazandık, musleratuttu vs. atletico madrid şl'de final oynadığı senede thibaut courtois ne kadar etkili olduysa nando'da o kadar etkili oldu. defans çok iyi değil diye gol mü yiyeceğiz ? açın o atletico maçlarını izleyin demek istediğimi anlarsınız.
sağlam takımlara karşı oynadığımız maçlara gelince;
başakşehirhakkında denecek bir şey yok. %100 kendi hatasıyla 1 puan kaybettik. hatta aklıma ilk olarak mustafa sarp'ın forma yırttığı başakşehir maçı geldi (o zamanki belediye) o maç bir domino etkisi yapmıştı takımın üzerinde ve sonra dağılmıştık. tabi tam domino etkisi demeyelim de mesela hitler, stalingrad'da kaybettikten 2 sene sonra mi ? 4 sene sonra mi ? tam hatırlamadığım bir zaman diliminde gitmişti. yani bizimde stalingradımız o maçtı ama hamzaoğlu böyle bir şeyin olmasına izin vermedi. buradan bir artısı da var.
beşiktaş maçları; ikisinide kazandık. ilk maçın ilk yarısında tamamen üstün olan taraf bizdik. 2. yarı oyun konrolü rakipteydi ama sabaha kadar oynansa gol felan yemezdik o maçlarda. ikinci maç içinde aynı şey geçerli.
fener maçı; kaybettik. keşke son dakikada futbolcuları kahraman olma hevesinden vazgeçirip 1 puan'a razı olsaydı son 10 dk. puan farkı 7'de kalacak ve iş orada çözülecek gibiydi. son dakika'da sabrinin çıkıp geri dönmemesi sonumuzu hazırlardı. ayrıca kendisi bizim evladımız filan değildir. hamza hoca saçmalamasın. bakın sabri geçen yıl takımdan ayrılsaydı, bugün onu herkes iyi anardı ama bugünleri yaşamış galatasaray taraftarı ? hiç sanmıyorum.
2- bakın beyler bu adam 2 kupa aldı. peki nasıl aldı ? türkiye kupasından başlayacak olursak; bir tek sivas ile oynadığımız 2 maçta zorlandık ''hani kazanamadık da,en azından sonuç olarak'' denmiş. pardon ilk maçta sivas'a fark atan hangi takımdı ? takımın yedekleri 4-1'i koruyamacak kadar acizse onun suçumudur ? bakın bu sezon kurduğu kadro için bu eleştiriler kabul edilebilirdir. ama bu söylediklerinizin hiç bir mantığa dayanır yanı yok.
finalde ise ''2 stoper eksik bursa'' denmiş. bizdede nando yoktu. sinan iyi oynadı fakat hatırlatayım bursa geçen yılın pozitif anlamda en iyi futbol oynayan takımıdır. ve yarı final 2. maçında kadıköy'de fener'i 3-0 yendiler. böyle bir takıma karşı kötü oynadık. prandelli'den enkaz devralmamışmış (başakşehir'den bile 4 yemiş, özgüveni yerleyeksan olan takım nasıl enkaz olmuyorsa artık) rakiplerdeki kaos ortamından dem vurulmuş. beyler hatırlatayım;
bir sezonda 3 ayrı yönetim ve tafferel'de dahil 3 ayrı teknik adamla çalıştık. akıllı adam her durumu lehine çevirir. ve hoca bunu yapmıştır. saygı duyulası
3- bu abilik- yeniçerilik meselesi ben fazla konuşmayım kutay ersöz sokrates'e durumu çok iyi anlatmış. aha yazı burada; http://www.socratesdergi.com/.../22/cildirtan-denge/