769
iyi ve genç futbolcu. kendi futbol bilgim ve inancım doğrultusunda gelecek dönemdeki kariyeri tamamen menajeri tarafından heba edilmiştir.
bence kabul etmek lazım ki shaqiri, futbol açısından next generation superstars arasında sayılabilecek bir adam değil. gerek takıma katkısı, gerek oyun içerisindeki etkisi yaşıtları sayılabilecek isco, oscar, neymar, hazard, pogba, sterling (overrated bir adam olduğunu düşünüyorum), coutinho, götze, draxler gibi adamların bir tık altında.
burada esas mallığı zamanında ft istediği dönemde biz yerine bayern'i seçmesine sebep olan menajerinin ve mentorlarının yaptığını düşünüyorum. shaqiri çok al ver yapan bir adam değil. bireysel oynamayı tercih ediyor. bu çerçevede 20 yaşında robben ve ribery gibi kanatları olan ve guardiola tarafından çalıştırılan bir takıma gitmesi dünyanın en büyük mallığıydı. yanlış anlaşılmasın, bize gelmediği için bunu demiyorum. biz de doğru adres değildik ancak dünya üzerinde sadece bayern ve bizim teklif yapmadığımız düşünüldüğünde monaco, lille, milan, roma gibi isviçre liginden daha zorlu liglerde mücadele eden ancak kafaya oynayan, bununla birlikte shaqiri'ye gelişmesi için gereken süreyi verecek bir takıma gitmesi gerekiyordu. bunu yapabilse ve robben'in gölgesinde kalmasa idi (ki şahsi fikrim messi takımda olmadığı sürece robben'i kesecek bir adam yoktur) bugün transfer piyasasının 1 numaralı gözdesi olarak takılıyor olabilirdi.
bunu demişken bir parantez açarak belçikalıları ve fransızların (özellikle mentorlar) bu konuda örnek alınması gerektiğini söylemek lazım. gerek oyuncunun gideceği takımın oyuncu ile uyumu, gerek ise oyuncunun beklenti altında ezilmeyeceği bir yaşta transfer olmasını sağlamaları gerçekten takdire şayan. "flop" olarak sayılabilecek çok çok az futbolcu var bu ülkelerden büyük takımlara transfer olan. tam zamanında tam takımına yolluyorlar %99 ihtimalle.
neyse, shaqiri ile ilgili söylemek istediklerimi söyleme fırsatı bulmuşken bizimle ilgili olan kısmına da değineyim.
gelse sevinir miyim? elbette çok sevinirim. galatasaray şu anda, şu oyun yapısıyla %99 büyük işler başarabileceği, belki de bir daha görmesi muhtemel olmayan top flight takımlara transfer yolu açabilecek nadir takımlardan. özellikle oyun içinde sneijder ve podolski, beğenmesek dahi selçuk ile anlaşabilirse çok çok büyük katkılar yapabilir.
öte yandan kalbimi bir kenara koyup beynimle düşündüğümde, inter'in 3 milyon euro bonservis vermemek adına kendisinin bonservisini bize verecek kadar gerizekalı bir takım olmadığını düşünüyorum.
bununla birlikte inter'e şu denebilir; biz bir sene kiralayalım, 10 milyon euro da satın alma bedeli konsun. inter bunu kabul edebilir. gelecek sezon sonunda sociedad bruma'yı alırsa oradan gelecek bir 8 milyon euro var. taraftar ve teknik ekip oynadığı süre içerisinde oyuncu olarak kendisinden memnun kalırsa ve galatasaray'ın gelecek planları içinde yer almasını isterse bu transfer için ocak-mart arası bir kampanya oluşturularak (bkz: taraftarı sponsor olarak kullanmak) kendisinin bonservisinin alınırken kulübe de mali külfet binmemiş olur.
bence kabul etmek lazım ki shaqiri, futbol açısından next generation superstars arasında sayılabilecek bir adam değil. gerek takıma katkısı, gerek oyun içerisindeki etkisi yaşıtları sayılabilecek isco, oscar, neymar, hazard, pogba, sterling (overrated bir adam olduğunu düşünüyorum), coutinho, götze, draxler gibi adamların bir tık altında.
burada esas mallığı zamanında ft istediği dönemde biz yerine bayern'i seçmesine sebep olan menajerinin ve mentorlarının yaptığını düşünüyorum. shaqiri çok al ver yapan bir adam değil. bireysel oynamayı tercih ediyor. bu çerçevede 20 yaşında robben ve ribery gibi kanatları olan ve guardiola tarafından çalıştırılan bir takıma gitmesi dünyanın en büyük mallığıydı. yanlış anlaşılmasın, bize gelmediği için bunu demiyorum. biz de doğru adres değildik ancak dünya üzerinde sadece bayern ve bizim teklif yapmadığımız düşünüldüğünde monaco, lille, milan, roma gibi isviçre liginden daha zorlu liglerde mücadele eden ancak kafaya oynayan, bununla birlikte shaqiri'ye gelişmesi için gereken süreyi verecek bir takıma gitmesi gerekiyordu. bunu yapabilse ve robben'in gölgesinde kalmasa idi (ki şahsi fikrim messi takımda olmadığı sürece robben'i kesecek bir adam yoktur) bugün transfer piyasasının 1 numaralı gözdesi olarak takılıyor olabilirdi.
bunu demişken bir parantez açarak belçikalıları ve fransızların (özellikle mentorlar) bu konuda örnek alınması gerektiğini söylemek lazım. gerek oyuncunun gideceği takımın oyuncu ile uyumu, gerek ise oyuncunun beklenti altında ezilmeyeceği bir yaşta transfer olmasını sağlamaları gerçekten takdire şayan. "flop" olarak sayılabilecek çok çok az futbolcu var bu ülkelerden büyük takımlara transfer olan. tam zamanında tam takımına yolluyorlar %99 ihtimalle.
neyse, shaqiri ile ilgili söylemek istediklerimi söyleme fırsatı bulmuşken bizimle ilgili olan kısmına da değineyim.
gelse sevinir miyim? elbette çok sevinirim. galatasaray şu anda, şu oyun yapısıyla %99 büyük işler başarabileceği, belki de bir daha görmesi muhtemel olmayan top flight takımlara transfer yolu açabilecek nadir takımlardan. özellikle oyun içinde sneijder ve podolski, beğenmesek dahi selçuk ile anlaşabilirse çok çok büyük katkılar yapabilir.
öte yandan kalbimi bir kenara koyup beynimle düşündüğümde, inter'in 3 milyon euro bonservis vermemek adına kendisinin bonservisini bize verecek kadar gerizekalı bir takım olmadığını düşünüyorum.
bununla birlikte inter'e şu denebilir; biz bir sene kiralayalım, 10 milyon euro da satın alma bedeli konsun. inter bunu kabul edebilir. gelecek sezon sonunda sociedad bruma'yı alırsa oradan gelecek bir 8 milyon euro var. taraftar ve teknik ekip oynadığı süre içerisinde oyuncu olarak kendisinden memnun kalırsa ve galatasaray'ın gelecek planları içinde yer almasını isterse bu transfer için ocak-mart arası bir kampanya oluşturularak (bkz: taraftarı sponsor olarak kullanmak) kendisinin bonservisinin alınırken kulübe de mali külfet binmemiş olur.
