4636
aşağıda yazdıklarımı hangi başlığa yazacağımı bilemedim. sonunda en uygun başlığın bu olduğuna karar verdim.
son dönemlerde internette galatasaray taraftarının buluştuğu mecralarda inanılmaz bir karamsarlık havası görüyorum. şimdiden fenerbahçe’yi şampiyon ilan edenler, hamza hamzaoğlu istifa başlıkları açanlar, galatasaray başkanını yalancılıkla suçlayanlar vs. artık iş öyle bir hal aldı ki, sözlüğe giresim gelmiyor. zaten uzun süredir yazmıyorum, sadece okuyucu pozisyonundayım. ancak gördüğüm başlıklar, negatif mesajlar o kadar canımı sıkıyor ki sözlüğe girmeyi bırakacağım bu gidişle.
39 yaşındayım, sözlüğün yaşça büyüklerinden biriyim, radyodan maç dinleyen efsane nesildenim kısacası. öncelikle şunu söyleyeyim, çok transferle, flaş transferle şampiyon o-lun-maz. bunu bilecek kadar çok tecrübemiz var allaha şükür. küçük yaşlardan beri futbolu takip ediyorum. ünal aysal dönemi hariç fenerbahçe her sene transferin en atak ve flaş transferler yapan takımı olmuştur. eğer çok ve yıldız oyuncu transferi şampiyon olmaya yetseydi şu anda şikecilerin 5-6 yıldızı vardı. belki fb gerçekten çok iyi bir takım uyumu yakalayıp 2015-16 sezonunun şampiyonu olacak ama daha sezon başlamadan bu negatifliği, bu olumsuz düşünce tarzını anlamıyorum. ne ara bu kadar transfer delisi olduk? guti’li, quaresma’lı fernandes’li, almeida’lı yıldızlar takımı beşiktaş’ın neler yaşadığı ortadayken nasıl olur da bir takım sadece flaş transfer yaptı diye peşinen şampiyon ilan edilir? hiç mi geçmişten örnek almıyorsunuz? 2006’yı hatırlayın: saidou, iliç, uğur uçar, ferhat, cihan, orhan ak, heinz, yalçın ayhan gibi oyuncularla alex, anelka, appiah, aurelio, nobre, tuncay gibi oyunculara sahip fb’nin elinden şampiyonluğu aldık. belki beni polyannacılıkla suçlayacaksınız ama 2015-2016 sezonunda da şampiyonluğun en büyük adayıyız, şampiyon oluruz olmayız onu bilemem ama sezon sonuna kadar bu yarışın içinde olacağız.
gelelim hamza hoca’ya. sezonun yarısında göreve gelip, önüne gelenden 4 yiyen takımı toparlayan, sezon sonunda o enkaz takımı şampiyon yapan hoca neden istifaya davet edilir? sırf taraftarın duymak istediklerini söylemedi diye mi? kulübün bütçesini düşünerek hareket etti diye mi? dursun özbek başkanlığa seçileli daha 3-4 ay olmuşken nasıl oluyor da galatasaray tarihinin en kötü, en pasif başkanı seçiliyor, “inşallah tez zamanda gidersin” şeklinde ifadelerde bulunuluyor? hele bazı forumlarda 2 ağustos galatasaray-inter maçında protestolarda bulunalım diyen bazı tipler görüyorum, onları allah’a havale ediyorum.
2008 şampiyonluğunda barış özbek’in, 2012 şampiyonluğunda engin baytar’ın katkısı ortada iken, geçtiğimiz yıl transfer edildiğinde çoğumuzun dudak büktüğü yasin öztekin şampiyonluğumuzun bayrak adamlarından biri olmuşken, daha galatasaray forması ile resmi maça çıkmamış jem paul karacan veya bilal kısa üzerinden yönetimi, teknik direktörü yerden yere vurmak ne oluyor? belki bu futbolcular çok faydalı olacak, belki bize sürpriz puanlar kazandıracaklar, o zaman yüzünüz kızarmayacak mı? forvete niasse gelecek diye karalar bağlayanlar, açıp o başlığın ilk sayfalarını okudular mı, sözlükte niasse’ye nasıl dilenildiğini gördüler mi? yönetimi eleştirmenin kriteri ezeli rakiplerimizin yaptığı transferler mi? taraftarımızdaki bu şımarıklık artık gerçekten mantıksız bir boyuta geldi. tabi ki her büyük takım taraftarı takımında şöhret isimler ister. ancak bu tarz transferler her zaman bir kumardır. örneğin geldiğinde göbek attığımız elano, jo, dos santos bu takıma ne verdiler? öte yandan fransa 2.liginden aldığımız ribery yarım sezonda ne müthiş izler bıraktı. kiralık transfer ettiğimiz melo adını galatasaray tarihine yazdırdı.
şimdi bu yazdıklarımdan ötürü, hamza hocanın veya yönetimin her yaptığının doğru olduğunu düşündüğüm sanılmasın. tabi ki teknik heyetin, başkanın, yönetim kurulunun hataları olmuştur ve olacaktır. ancak ortada karalar bağlayacak, sezondan umudu kesecek, herkesi istifaya davet edecek bir durum kesinlikle yok. bunları oturup bu kadar uzun uzun yazmama kendim de şaşırdım aslında ama artık o kadar dolmuştum ki içimi bir şekilde dökmem gerekiyordu.
son dönemlerde internette galatasaray taraftarının buluştuğu mecralarda inanılmaz bir karamsarlık havası görüyorum. şimdiden fenerbahçe’yi şampiyon ilan edenler, hamza hamzaoğlu istifa başlıkları açanlar, galatasaray başkanını yalancılıkla suçlayanlar vs. artık iş öyle bir hal aldı ki, sözlüğe giresim gelmiyor. zaten uzun süredir yazmıyorum, sadece okuyucu pozisyonundayım. ancak gördüğüm başlıklar, negatif mesajlar o kadar canımı sıkıyor ki sözlüğe girmeyi bırakacağım bu gidişle.
39 yaşındayım, sözlüğün yaşça büyüklerinden biriyim, radyodan maç dinleyen efsane nesildenim kısacası. öncelikle şunu söyleyeyim, çok transferle, flaş transferle şampiyon o-lun-maz. bunu bilecek kadar çok tecrübemiz var allaha şükür. küçük yaşlardan beri futbolu takip ediyorum. ünal aysal dönemi hariç fenerbahçe her sene transferin en atak ve flaş transferler yapan takımı olmuştur. eğer çok ve yıldız oyuncu transferi şampiyon olmaya yetseydi şu anda şikecilerin 5-6 yıldızı vardı. belki fb gerçekten çok iyi bir takım uyumu yakalayıp 2015-16 sezonunun şampiyonu olacak ama daha sezon başlamadan bu negatifliği, bu olumsuz düşünce tarzını anlamıyorum. ne ara bu kadar transfer delisi olduk? guti’li, quaresma’lı fernandes’li, almeida’lı yıldızlar takımı beşiktaş’ın neler yaşadığı ortadayken nasıl olur da bir takım sadece flaş transfer yaptı diye peşinen şampiyon ilan edilir? hiç mi geçmişten örnek almıyorsunuz? 2006’yı hatırlayın: saidou, iliç, uğur uçar, ferhat, cihan, orhan ak, heinz, yalçın ayhan gibi oyuncularla alex, anelka, appiah, aurelio, nobre, tuncay gibi oyunculara sahip fb’nin elinden şampiyonluğu aldık. belki beni polyannacılıkla suçlayacaksınız ama 2015-2016 sezonunda da şampiyonluğun en büyük adayıyız, şampiyon oluruz olmayız onu bilemem ama sezon sonuna kadar bu yarışın içinde olacağız.
gelelim hamza hoca’ya. sezonun yarısında göreve gelip, önüne gelenden 4 yiyen takımı toparlayan, sezon sonunda o enkaz takımı şampiyon yapan hoca neden istifaya davet edilir? sırf taraftarın duymak istediklerini söylemedi diye mi? kulübün bütçesini düşünerek hareket etti diye mi? dursun özbek başkanlığa seçileli daha 3-4 ay olmuşken nasıl oluyor da galatasaray tarihinin en kötü, en pasif başkanı seçiliyor, “inşallah tez zamanda gidersin” şeklinde ifadelerde bulunuluyor? hele bazı forumlarda 2 ağustos galatasaray-inter maçında protestolarda bulunalım diyen bazı tipler görüyorum, onları allah’a havale ediyorum.
2008 şampiyonluğunda barış özbek’in, 2012 şampiyonluğunda engin baytar’ın katkısı ortada iken, geçtiğimiz yıl transfer edildiğinde çoğumuzun dudak büktüğü yasin öztekin şampiyonluğumuzun bayrak adamlarından biri olmuşken, daha galatasaray forması ile resmi maça çıkmamış jem paul karacan veya bilal kısa üzerinden yönetimi, teknik direktörü yerden yere vurmak ne oluyor? belki bu futbolcular çok faydalı olacak, belki bize sürpriz puanlar kazandıracaklar, o zaman yüzünüz kızarmayacak mı? forvete niasse gelecek diye karalar bağlayanlar, açıp o başlığın ilk sayfalarını okudular mı, sözlükte niasse’ye nasıl dilenildiğini gördüler mi? yönetimi eleştirmenin kriteri ezeli rakiplerimizin yaptığı transferler mi? taraftarımızdaki bu şımarıklık artık gerçekten mantıksız bir boyuta geldi. tabi ki her büyük takım taraftarı takımında şöhret isimler ister. ancak bu tarz transferler her zaman bir kumardır. örneğin geldiğinde göbek attığımız elano, jo, dos santos bu takıma ne verdiler? öte yandan fransa 2.liginden aldığımız ribery yarım sezonda ne müthiş izler bıraktı. kiralık transfer ettiğimiz melo adını galatasaray tarihine yazdırdı.
şimdi bu yazdıklarımdan ötürü, hamza hocanın veya yönetimin her yaptığının doğru olduğunu düşündüğüm sanılmasın. tabi ki teknik heyetin, başkanın, yönetim kurulunun hataları olmuştur ve olacaktır. ancak ortada karalar bağlayacak, sezondan umudu kesecek, herkesi istifaya davet edecek bir durum kesinlikle yok. bunları oturup bu kadar uzun uzun yazmama kendim de şaşırdım aslında ama artık o kadar dolmuştum ki içimi bir şekilde dökmem gerekiyordu.
