469
küçük bir bilgisayar dükkanında çalışıyordum o sıralar. 10 aralık günü maçı evde izledik, sonraki gün dükkanda izlemek zorundaydım. aklımda hiç iş yoktu, maçı bekliyordum sadece. üst katta, teknik servisin olduğu bölümde kurdum makineye tivibu'yu, alttan yaktık sobayı, fanatik fenerbahçeli ve çaykur rizespor altyapısında oynayan bir arkadaşla izlemeye başladık maçı. o sıralar havalar buz gibiydi, heyecan ve adrenalinden terlemiştim. dakikalar geçtikçe fenerbahçeli arkadaş bu maç böyle biter, umutlanma diye konuşmaya başladı. açıkçası umudum dakikalar ilerledikçe köreliyordu, ta ki aşağıdan gelen sevinç çığlıklarına kadar. bizim dükkanın hemen elektronik eşyalar satan bir mağaza vardı, vitrinde de büyük bir led tv. millet soğuk falan dinlemeden kurulmuşlar karşısına maçı izliyorlar. biz çığlıkları duyunca ne oluyor lan dedik, bağlantı da kötü olduğundan tivibu geriden geliyordu. çığlıktan sonra golü izledik, rötarlı da olsa çığlığımızı attık. fenerbahçeli arkadaş tebrik etti, üzüntülü değildi. etrafı toparladık işimize geri döndük, benim için önemli bir andı.
herkese nasip olmaz böyle muhteşem bir hikayeye tanıklık etmek.
herkese nasip olmaz böyle muhteşem bir hikayeye tanıklık etmek.