360
ne yazık ki, o da galatasarayı eleştirmezsem öleceğim hastalığına yakalanmak üzere. futbolu bırakan eski oyuncularımızda çok sık görülmeye başladı bu hastalık. bir aşı üretmeleri için isviçreli bilim adamlarını göreve çağırıyorum.
hasan şaş, galatasaray'ın simgeleşmiş isimlerinden biri olabilirdi. o yolda ilerliyordu da. ne zaman futbolu bıraktı, galatasaray'dan tatsız şekilde ayrıldı; işte o zaman, ilk kez hakan ünsal'da görülen malum hastalığın belirtileri görüldü onda da. attığı gol sonrası çılgınca kulübeye koşan halini hatırlamamızı istemiyor sanırım. onun yerine, yersiz açıklamalarla hafızalarımızda yer etmek istediğini belli ediyor. evet, hasan şaş gerektiği gibi gönderilmemiştir kulüpten. ıslıklanmıştır, kafasına cep telefonu atılmıştır, çeşitli çirkinlikler yaşamıştır; ama bunu yapan üç-beş çapulcuyla tüm galatasaray taraftarını bir tutmak ne kadar doğru? kaldı ki, kendisine bunu yapanlar birilerinden para almış olamazlar mı? sırf taraftarla arası açılsın diye bunları yaptırmış olabilirler mi acaba? ben, 2002 dünya kupası sonrasında ismi çeşitli kulüplerle anılırken, galatasaray'a imza atan hasan şaş'a bunu yakıştıramıyorum. bu taraftar, onu efsanelerden biri olarak hatırlamaya hazır oysa.
"rijkaard'ın barcelona dışında başarısı yok" demiş hasan şaş. "o takımın başına kimi getirirseniz kupa kazanır" diye buyurmuş. guardiola'nın başarısının temelinde, rijkaard'ın takıma yerleştirdiği futbol anlayışı olduğundan ne kadar haberdar, hasan şaş? dünyanın en iyi takımını yönetebilmek için hocanın da çok başarılı olması gerektiğini söylemeye gerek var mı? teknik direktörlük yaşamının beş yılını barcelona gibi bir takımda geçirmiş olması yetmez mi rijkaard'ın nasıl bir teknik direktör olduğunu görmek için? peki hiçbir teknik direktörün eline bu kadronun verilmemiş olması rijkaard'ın suçu mu hasan? böylesine bir kadronun kurulması seni rahatsız mı etti?
"bu kadro türkiye için fazla" demiş birde kendisi. evet bu kadro türkiye için fazla, haklısın; ama bil ki bu kadro türkiye ligi için kurulmadı. bu kadro, yaklaşık 10 yıl önce yaşanan zaferleri tekrarlamak ve o zaferlerin ötesine gidebilmek için kuruldu. galatasaray sadece lig şampiyonluğu için mücadele etmiyor, bunu en iyi bilmesi gerekenlerden biridir hasan şaş. böyle bir söz söylemek ne derece doğru, varın siz düşünün.
galatasaray'dan alacakları olduğunu belirtiyor hasan şaş. yetmiyor, "mahkemeye verseydim transfer yapamazlardı" buyuruyor. keşke mahkemeye verseydi de şu sözleri duyup kendisine olan saygım ve sevgim bitmeseydi. koca galatasaray kulübü, bir futbolcusu kendisini mahkemeye verdi diye batar mı bilmem; ama hasan şu açıklamalarla bir bataklıkta çırpınıyor, çırpındıkça batıyor. alacaklarını göstererek galatasaray kulübünü tehdit etmek acizlikten başka bir şey değil bana göre.
fenerbahçe'den beş kere teklif alıp gitmeyen hasan şaş, şu sözleri söylememeliydi. "galatasaraylıyım" diyen birine yakışmıyor böylesine açıklamalar. galatasaray'da efsane olarak anılmak kolay değildir. hasan şaş efsane olma yolunda ilerlerken yolunu değiştirdiği izlenimini verdi bir süre önce. bu tür açıklamalarla da ters istakamette gittiğini belli ediyor ne yazık ki.
teknik direktör olarak taraftarın önüne atılan ve bütün kredisi tüketilen büyük kaptan bülent korkmaz, galatasaray'da büyük emekleri olan buz adam ergün penbe, yine sorunlarla galatasaray'dan ayrılan kral hakan şükür, 6 numaranın en çok yakıştığı adamlardan arif erdem, haydi ümidimiz diye haykırmamızı sağlayan ümit davala galatasaray için kötü söz söylemiyor, yerli yersiz eleştiride bulunmuyorsa hasan şaş da bunu yapmamalıdır. yoksa hakan ünsal için söylediğimiz şeyler hasan için de söylenecek.
sen en kısa sürede antrenör olarak bir hocanın yanına sığın hasan. bırak bu yorumculuk işlerini. bırak ki, olaylar daha fazla tatsızlaşmasın. bırak ki, yeni bir hakan ünsal doğmasın. en kısa sürede saha kenarındaki yerini al ve sadece kendi takımınla ilgilen hasan. sadece işini yap, başka şeylerle uğraşma.
hasan şaş, galatasaray'ın simgeleşmiş isimlerinden biri olabilirdi. o yolda ilerliyordu da. ne zaman futbolu bıraktı, galatasaray'dan tatsız şekilde ayrıldı; işte o zaman, ilk kez hakan ünsal'da görülen malum hastalığın belirtileri görüldü onda da. attığı gol sonrası çılgınca kulübeye koşan halini hatırlamamızı istemiyor sanırım. onun yerine, yersiz açıklamalarla hafızalarımızda yer etmek istediğini belli ediyor. evet, hasan şaş gerektiği gibi gönderilmemiştir kulüpten. ıslıklanmıştır, kafasına cep telefonu atılmıştır, çeşitli çirkinlikler yaşamıştır; ama bunu yapan üç-beş çapulcuyla tüm galatasaray taraftarını bir tutmak ne kadar doğru? kaldı ki, kendisine bunu yapanlar birilerinden para almış olamazlar mı? sırf taraftarla arası açılsın diye bunları yaptırmış olabilirler mi acaba? ben, 2002 dünya kupası sonrasında ismi çeşitli kulüplerle anılırken, galatasaray'a imza atan hasan şaş'a bunu yakıştıramıyorum. bu taraftar, onu efsanelerden biri olarak hatırlamaya hazır oysa.
"rijkaard'ın barcelona dışında başarısı yok" demiş hasan şaş. "o takımın başına kimi getirirseniz kupa kazanır" diye buyurmuş. guardiola'nın başarısının temelinde, rijkaard'ın takıma yerleştirdiği futbol anlayışı olduğundan ne kadar haberdar, hasan şaş? dünyanın en iyi takımını yönetebilmek için hocanın da çok başarılı olması gerektiğini söylemeye gerek var mı? teknik direktörlük yaşamının beş yılını barcelona gibi bir takımda geçirmiş olması yetmez mi rijkaard'ın nasıl bir teknik direktör olduğunu görmek için? peki hiçbir teknik direktörün eline bu kadronun verilmemiş olması rijkaard'ın suçu mu hasan? böylesine bir kadronun kurulması seni rahatsız mı etti?
"bu kadro türkiye için fazla" demiş birde kendisi. evet bu kadro türkiye için fazla, haklısın; ama bil ki bu kadro türkiye ligi için kurulmadı. bu kadro, yaklaşık 10 yıl önce yaşanan zaferleri tekrarlamak ve o zaferlerin ötesine gidebilmek için kuruldu. galatasaray sadece lig şampiyonluğu için mücadele etmiyor, bunu en iyi bilmesi gerekenlerden biridir hasan şaş. böyle bir söz söylemek ne derece doğru, varın siz düşünün.
galatasaray'dan alacakları olduğunu belirtiyor hasan şaş. yetmiyor, "mahkemeye verseydim transfer yapamazlardı" buyuruyor. keşke mahkemeye verseydi de şu sözleri duyup kendisine olan saygım ve sevgim bitmeseydi. koca galatasaray kulübü, bir futbolcusu kendisini mahkemeye verdi diye batar mı bilmem; ama hasan şu açıklamalarla bir bataklıkta çırpınıyor, çırpındıkça batıyor. alacaklarını göstererek galatasaray kulübünü tehdit etmek acizlikten başka bir şey değil bana göre.
fenerbahçe'den beş kere teklif alıp gitmeyen hasan şaş, şu sözleri söylememeliydi. "galatasaraylıyım" diyen birine yakışmıyor böylesine açıklamalar. galatasaray'da efsane olarak anılmak kolay değildir. hasan şaş efsane olma yolunda ilerlerken yolunu değiştirdiği izlenimini verdi bir süre önce. bu tür açıklamalarla da ters istakamette gittiğini belli ediyor ne yazık ki.
teknik direktör olarak taraftarın önüne atılan ve bütün kredisi tüketilen büyük kaptan bülent korkmaz, galatasaray'da büyük emekleri olan buz adam ergün penbe, yine sorunlarla galatasaray'dan ayrılan kral hakan şükür, 6 numaranın en çok yakıştığı adamlardan arif erdem, haydi ümidimiz diye haykırmamızı sağlayan ümit davala galatasaray için kötü söz söylemiyor, yerli yersiz eleştiride bulunmuyorsa hasan şaş da bunu yapmamalıdır. yoksa hakan ünsal için söylediğimiz şeyler hasan için de söylenecek.
sen en kısa sürede antrenör olarak bir hocanın yanına sığın hasan. bırak bu yorumculuk işlerini. bırak ki, olaylar daha fazla tatsızlaşmasın. bırak ki, yeni bir hakan ünsal doğmasın. en kısa sürede saha kenarındaki yerini al ve sadece kendi takımınla ilgilen hasan. sadece işini yap, başka şeylerle uğraşma.
